NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَاصِمٍ
الْأَنْطَاكِيُّ
حَدَّثَنَا
أَنَسُ بْنُ
عِيَاضٍ قَالَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
مَوْدُودٍ
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ كَعْبٍ
عَنْ أَبَانَ
بْنِ
عُثْمَانَ
عَنْ
عُثْمَانَ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَحْوَهُ
لَمْ
يَذْكُرْ
قِصَّةَ
الْفَالِجِ
(Yine Ebân b. Osman ve
Osman (b. Afvan) yoluyla Nebi (s.a.v.)'den bir (önceki 5088. hadisin) bir
benzeri rivayet edilmiştir.) fakat ravi hadiste bir önceki hadiste zikredilen)
felç olayından bahsetmemiştir.
İzah:
Bu hadislerin
râvilerinden Ebân b. Osman Raşid
halifelerden Hz. Osman b. Afvan'm oğludur. Bu hadis-i şerif, söz konusu
duayı sabah okuyan kimsenin akşama kadar, akşam okuyan kimsenin de sabaha
kadar ansızın gelen belâlardan emin olacağım ifade etmektedir. Ancak duanın bu
tesirinin görülebilmesi için sağlam bir inançla ve iyi bir niyyetle okunması
gerekir. İşte o zaman bu kimse süflî ve ulvî âlemden malına ve canına gelecek
olan bütün musibetlerden emin olur.
el-Camiüssağîr
şerhindeki Kurtubî'nin rivayetine göre bu hadis-i şerifte tavsiye edilen dua
tecrübe edilmiş ve doğruluğu tesbit edilmiştir. Kurtubî bu mevzuda şöyle
demiştir: "Ben bu duayı işittiğim günden beri onunla amel ederim. Onu
okumayı unutmadığım günlerde başıma asla ani bir felâket gelmedi. Bir gece
Medine'de bu duayı unutmuştu. O gece beni bir akreb soktu. Düşününce o akşam
bu duayı okumayı unuttuğumu bu yüzden akrebin sokmasından kurtulmadığımı
anladım." Kemalüddin ed-Dümeyri ,de bu mevzuda şöyle diyor: Fahrüddin
Osman b- Muhammed et-Tûzî'den rivayet edilmiştir: Dedi ki: Birgün Şeyhimle
feraiz okuyordum. Bir de baktım ki bir akreb yürüyerek geldi. Şeyh hemen onu
avucuna alıp onunla oynamaya başladı. Ben bu durumu görünce kitabı okumayı
bırakıverdim. Şeyh: Durma devam et, dedi ben de "Bu meselenin sırrını
bana açıklamadıkça okumam" dedim. Bu senin bildiğin birşeydir, deyip bu
duayı bana öğretti.