SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 5099 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا ابْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ الْمِقْدَامِ بْنِ شُرَيْحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ إِذَا رَأَى نَاشِئًا فِي أُفُقِ السَّمَاءِ تَرَكَ الْعَمَلَ وَإِنْ كَانَ فِي صَلَاةٍ ثُمَّ يَقُولُ اللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهَا فَإِنْ مُطِرَ قَالَ اللَّهُمَّ صَيِّبًا هَنِيئًا

 

Âişe (r.anhâ)'den (rivayet edildiğine göre)

 

Nebi (s.a.v.) ufukta belirmeye başlayan bir bulut gördüğünde namazda bile olsa (yapmakta olduğu) işi bırakır, sonra:

 

"Allahümme innî eûzu bike min şerri* hâ

 

Meali: Ey Allahim, (bunun) şerrinden sana sığınırım" derdi.

 

Eğer yağmur yağarsa (o zaman da):

 

"Allahumme sayyiben henîen

 

Meali: Ey Allah'ım, (bu yağmuru) faydalı (bir şekilde inen (bir yağmur) kıl"    derdi.

 

 

İzah:

Buhari, istiska; Nesaî, İstiska; İbn Mâce, dua; Ahmed b. Hanbel. VI, 41. 90. 119, 129, 138, 166, 190,223.

 

Metinde geçen "sayyıb" kelimesi "sabe" fiilinden gelmektedir. Gökten inen anlamına gelir. Bu keli­me İbn Mace'nin Sünen'inde "Sin" ile "Seyb" şeklinde rivayet edilmiş­tir. Netice itibariyle aralarında bir fark yoktur.

 

Bu hadis-i şerif havada beliren bir bulut görünce metinde geçtiği şekilde onun şerrinden Allah'a sığınmanın ve yağmur yağmaya başladığını gö­rünce de yine metinde geçtiği şekilde dua etmenin müstehab olduğuna de­lâlet etmektedir.

 

İmam Şafiî (r.a.)'nin İbn Abbas (r.a.)'den rivayetine göre; O şöyle der­miş "Rüzgâr estiği zaman Râsûlullah (s.a.v.) dizleri üzerine oturur ve: "Al­lah'ım, onu rahmet kıl azab kılma! Allah'ım, onu rahmet rüzgârı kıl, azab rüzgârı kılma" diye dua edermiş.

 

"Nitekim o uğursuz günde üzerlerine insanların sökülmüş hurma kütüğü gibi yere seren dondurucu bir rüzgarı devamlı olarak gönderdik.”[Kamer 19-20]

 

"Ad kavminin başından geçende ibret vardır. Onların üzerine uğ­radığı herşeyi bırakmayıp toza çeviren kuru bir rüzgâr gönder­dik."[Zâriyât 41-42]

 

"Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik de yukardan su indirdik ve sizi onunla suladık."[Hıcr 22]

 

"Rüzgârları müjdeciler olarak göndermesi, O'nun varlığının alâ-metlerindendir."[Rum 46]

 

Şafiî Rahimetullah munkati' hadis olarak bir adamdan şöyle bahsetti:

 

"O,Rasûlullah (s.a.v.)'e fakirliğini şikâyet etti, Râsûlullah (s.a.v.)'de O'na:

 

Herhalde sen sürgâra sövüyorsun dedi" Şafiî (r.a.):

 

Rüzgara sövmek kimseye caiz ve uygun değildir. Çünkü o, Allah tealanın itaatkâr bir yaratığı ve askerlerinden bir askeridir. İstediği zaman onu rahmet ve azab haline getirir, dedi.