NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
وَهْبُ بْنُ
بَقِيَّةَ
حَدَّثَنَا
خَالِدٌ عَنْ
يُونُسَ بْنِ
عُبَيْدٍ عَنْ
ثَابِتٍ عَنْ
أَنَسِ بْنِ
مَالِكٍ قَالَ
رَأَيْتُ أَصْحَابَ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَرِحُوا
بِشَيْءٍ
لَمْ أَرَهُمْ
فَرِحُوا
بِشَيْءٍ
أَشَدَّ مِنْهُ
قَالَ رَجُلٌ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
الرَّجُلُ
يُحِبُّ
الرَّجُلَ
عَلَى
الْعَمَلِ مِنْ
الْخَيْرِ
يَعْمَلُ
بِهِ وَلَا
يَعْمَلُ
بِمِثْلِهِ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْمَرْءُ
مَعَ مَنْ
أَحَبَّ
Hz. Enes b. Malik'den demiştir
ki:
Ben, Rasûlullah
(s.a.v.)'in sahabilerinin (müslüman olduktan sonra) şu olaya sevindiklerinden
daha azla sevindikleri birşey görmedim:
Bir adam (Hz. Nebi'in
huzuruna gelip):
"Ey Allah'ın
Resulü, bir adam, işlediği hayırlı amellerden dolayı bir adamı seviyor, fakat
onun gibi amel edemiyor, dedi. Rasûlullah (s.a.v.)'de:
"Kişi sevdiğiyle
beraberdir," buyurdu.
İzah:
Buhari, edeb; Müslim,
birr; Tirmizî, zühd; daavat; Darimî, rikak; Ahmed b. Hanbel, 1,392, III, 104, 110,
159, 165, 167-168, 172-173, 178, 102^ 198,200,202,207-108, 2İ3, 222, 226-228,
336, 394, IV, 107, 239-241, 392, 395, 398, 405.
Bu hadis-i şerifler,
miislümanlann cennette sevdileriyle beraber olacaklarını bildirmektedir. İbn
Battal:
"Bir kimse bir kulu
Allah için severse muhakkak Allah onları cennetinde bir araya getirecektir.
Velev ki ameli, sevdiği zatın amelinden az olsun. Bunun sebebi o zatın
salihleri taat ve ibadetinden dolayı sevmesidir. Allah teâlâ salihlere verdiği
sevabı ona da verir. Çünkü niyet asıldır. Âmel niyete bağlıdır. Allah
"adlu insanını dilediğine verir" demiştir. Ancak şurasını iyi bilmek
lazım gelir ki kişi sadece "Allahı ve Rasulünü seviyorum" demekle bu
iddiasında sadık olamaz. Bu iddiasında sadık olabilmesi için dünyada Allah ve
Rasulünün emirlerine ve nehiylerine hakkıyla riayet etmesi gerekir. Aksi
takdirde bu sevgi iddiası asılsız bir davadan ibaret kalır. Esasen seven
kimsenin kendini sevdiği kimsenin yoluna kaptırmaktan, onun peşinde gitmekten
alıkoyması mümkün değildir.
Ayrıca bu hadis-i
şeriflerin bir başka yönü de dünyada kötüleri dost edinenlerin ahirette onlarla
beraber olmasıdır. Nitekim şu âyet-i kerime de buna ifade etmektir: "Ve o
gün zâlim iki elini ısırıp iki elini ısırıp ne olurdu ben o Nebiler ile bir yol
edinip peşinden gideydim. Ne olaydı da alanı dost edinmeyeydim...
der."[Furkan 27-29]