SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 5165 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِيُّ قَالَ أَخْبَرَنَا ح و حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِيُّ قَالَ أَخْبَرَنَا عِيسَى حَدَّثَنَا فُضَيْلٌ يَعْنِي ابْنَ غَزْوَانَ عَنْ ابْنِ أَبِي نُعْمٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ حَدَّثَنِي أَبُو الْقَاسِمِ نَبِيُّ التَّوْبَةِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ قَذَفَ مَمْلُوكَهُ وَهُوَ بَرِيءٌ مِمَّا قَالَ جُلِدَ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَدًّا قَالَ مُؤَمَّلٌ حَدَّثَنَا عِيسَى عَنْ الْفُضَيْلِ يَعْنِي ابْنَ غَزْوَانَ

 

Ebu Hureyre r.a.'den demiştir ki:

 

(Günde yetmiş defa tevbe eden, tevbe için huzuruna pek çok insan gelen) Tevbe Nebii Ebü'l-Kasim bana şöyle dedi:

 

Her kim kölesine hakkında söylediği sözden beri olduğu halde zina isnad ederse kendisine kıyamet gününde hadd (cezası) olarak celde yapılır.

 

Müemmel bu hadisi rivayet ederken şöyle dedi: (Bu hadisi) bize İsa, el-dayl b. Gazvan'dan rivayet etti.

 

 

İzah:

Buhari, hudud; Müslim, eyman; Tirmizî, birr; Ahmed b. Hanbel, II, 431, 500.

 

Celd: Lügatta deri üzerine vurmaktır. Her bir vuruşa «ce» denir Deri üe yani kamçı gibi deriden yapılmış birşey ile vurmak manasına da gelir.

 

Fıkıh ıstılahmca celd, "muhsan olmayan mükelle zânî veya zâniye-nin muayyen uzuvlarına vech-i mahsus üzere değnek veya kamçı vur­maktır" Bu ceza mücrimin cildi yani derisi üzerine tatbik edildiği cihet­le celde adını almıştır.

 

"Namuslu ve hür kadınlara (zina isnadıyla) iftira atan sonra (bu hu­susta) dört şahit getiremeyen kimselerin (herbirine) de seksen deynek vurunuz. Onların ebedi olarak şahitliklerini kabul etmeyiniz. Onlar fasıklarııı ta kendileridir."[Nur 4] âyet-i kerimesi bu cezasının yüz deynek olduğunu açıklamaktadır. Bu âyet-i kerimede bu cezanın kadınlara zina iftirası atanlara verileceğinden bahsedilmesi, bu iftiraya daha ziyade ka­dınların maruz kalmasındandir. Aslında bu iftirayı namuslu ve hür erkek­lere yapanlar da aynı cezaya müstehakk olurlar.

 

Mealini sunduğumuz âyet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere iftiracının bu konuda cezaya çarptırılabilmesi için iftiraya uğrayan kimsenin muh­san, yani namuslu olması gerekir. Bir kimsenin namuslu sayilabilmesi için de âkil, baliğ, hür müslüman ve iffetli olması gerekir.

 

Binaenaleyh köle hürriyetine sahip olmadığından köleye zina isna­dında bulunan kimse, dünyada tazir cezasına çarptırılırsa da celde cezası­na çarptırılmaz." Bu hususta kölenin tam köle, müdebber veya Ürrimu-veled olması neticeyi değiştirmez.

 

Mevzumuzu teşkil eden hadis bu gerekçelere işaret ettiği gibi, aynı za­manda herhangi bir köleye zina iftirasında bulunan bir kimsenin dünyada tazir cezasıyla kurtulsa bile ahirette mutlaka celde cezasına çarptırılacağı­nı da ifade etmektedir.

 

İnsanlar kölenin iffetli olduğundan emin olamadıkları için ona bu ko­nuda iffetli bir insan muamelesi yapmamakta mazurdurlar. Ama âhirette hakikatler, bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacağı için o günde dünyada na­muslu bir köleye iftira eden kimse de bu suçunun cezasını çekecektir.