NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسَى
الرَّازِيُّ
قَالَ
أَخْبَرَنَا
ح و حَدَّثَنَا
مُؤَمَّلُ
بْنُ
الْفَضْلِ
الْحَرَّانِيُّ
قَالَ
أَخْبَرَنَا
عِيسَى
حَدَّثَنَا
فُضَيْلٌ
يَعْنِي ابْنَ
غَزْوَانَ
عَنْ ابْنِ
أَبِي نُعْمٍ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ حَدَّثَنِي
أَبُو
الْقَاسِمِ
نَبِيُّ
التَّوْبَةِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ قَالَ
مَنْ قَذَفَ
مَمْلُوكَهُ
وَهُوَ بَرِيءٌ
مِمَّا قَالَ
جُلِدَ لَهُ
يَوْمَ الْقِيَامَةِ
حَدًّا قَالَ
مُؤَمَّلٌ
حَدَّثَنَا
عِيسَى عَنْ
الْفُضَيْلِ
يَعْنِي
ابْنَ غَزْوَانَ
Ebu Hureyre r.a.'den demiştir
ki:
(Günde yetmiş defa tevbe
eden, tevbe için huzuruna pek çok insan gelen) Tevbe Nebii Ebü'l-Kasim bana
şöyle dedi:
Her kim kölesine
hakkında söylediği sözden beri olduğu halde zina isnad ederse kendisine kıyamet
gününde hadd (cezası) olarak celde yapılır.
Müemmel bu hadisi
rivayet ederken şöyle dedi: (Bu hadisi) bize İsa, el-dayl b. Gazvan'dan rivayet
etti.
İzah:
Buhari, hudud; Müslim,
eyman; Tirmizî, birr; Ahmed b. Hanbel, II, 431, 500.
Celd: Lügatta deri
üzerine vurmaktır. Her bir vuruşa «ce» denir Deri üe yani kamçı gibi deriden
yapılmış birşey ile vurmak manasına da gelir.
Fıkıh ıstılahmca celd,
"muhsan olmayan mükelle zânî veya zâniye-nin muayyen uzuvlarına vech-i
mahsus üzere değnek veya kamçı vurmaktır" Bu ceza mücrimin cildi yani derisi
üzerine tatbik edildiği cihetle celde adını almıştır.
"Namuslu ve hür
kadınlara (zina isnadıyla) iftira atan sonra (bu hususta) dört şahit
getiremeyen kimselerin (herbirine) de seksen deynek vurunuz. Onların ebedi
olarak şahitliklerini kabul etmeyiniz. Onlar fasıklarııı ta
kendileridir."[Nur 4] âyet-i kerimesi bu cezasının yüz deynek olduğunu
açıklamaktadır. Bu âyet-i kerimede bu cezanın kadınlara zina iftirası atanlara
verileceğinden bahsedilmesi, bu iftiraya daha ziyade kadınların maruz kalmasındandir.
Aslında bu iftirayı namuslu ve hür erkeklere yapanlar da aynı cezaya müstehakk
olurlar.
Mealini sunduğumuz
âyet-i kerimeden de anlaşılacağı üzere iftiracının bu konuda cezaya
çarptırılabilmesi için iftiraya uğrayan kimsenin muhsan, yani namuslu olması
gerekir. Bir kimsenin namuslu sayilabilmesi için de âkil, baliğ, hür müslüman
ve iffetli olması gerekir.
Binaenaleyh köle
hürriyetine sahip olmadığından köleye zina isnadında bulunan kimse, dünyada
tazir cezasına çarptırılırsa da celde cezasına çarptırılmaz." Bu hususta
kölenin tam köle, müdebber veya Ürrimu-veled olması neticeyi değiştirmez.
Mevzumuzu teşkil eden
hadis bu gerekçelere işaret ettiği gibi, aynı zamanda herhangi bir köleye zina
iftirasında bulunan bir kimsenin dünyada tazir cezasıyla kurtulsa bile ahirette
mutlaka celde cezasına çarptırılacağını da ifade etmektedir.
İnsanlar kölenin
iffetli olduğundan emin olamadıkları için ona bu konuda iffetli bir insan
muamelesi yapmamakta mazurdurlar. Ama âhirette hakikatler, bütün çıplaklığıyla
ortaya çıkacağı için o günde dünyada namuslu bir köleye iftira eden kimse de
bu suçunun cezasını çekecektir.