NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ إِنَّ
الْعَبْدَ
إِذَا نَصَحَ
لِسَيِّدِهِ
وَأَحْسَنَ
عِبَادَةَ
اللَّهِ
فَلَهُ
أَجْرُهُ
مَرَّتَيْنِ
Abdullah b. Ömer'den
(rivayet edildiğine göre); Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Muhakkak ki köle
efendisine karşı samimi olup Allah'a ibadetini de güzel yaparsa, onun için iki
defa sevap vardır."
İzah:
Buhari, ıtk; Müslim,
eyman; Ahmed II, 20, 102, 142.
"Samimiyet"
diye tercüme ettiğimiz "nasaha" kelimesi "nasihat" kökünden
alınma olup nasihat edilen kimseye hazz ve nasip toplamak manasına gelir ki
bundan murad, halinin iyiliğini istemek, onu noksanlardan kurtarmak ve hilekârlıktan
tasfiye etmektir.
Bu rivayetler, köleyi
dürüst hareket ederek sahibinin malında samimâ-ne çalışmaya, onu korumaya
teşvik etmektedir. Çünkü köle sahibinin malında bir çoban mesabesindedir.
Çoban sürüsünden nasıl mes'ulse o da sahibinin malından öyle mes'uldur.
İki ecir meselesine
gelince, bunun biri sahibine canla başla hizmet ettiği için, diğeri de Rabbine
güzelce ibadet ettiğindendif. Burada "kölenin ecri sahibinin ecrinden
fazla olmuyor mu?" diye bir sual hatıra gelebilir-se de Kirmanı bunda bir
mahzur olmadığını bildirmiştir. Yahutta bir cihetten kölenin ecri fazla, başka
cihetten de sahibinin ecri fazla olabilir.
Kölenin memlûk yani
nıilk olmakla vasıflandırılması, her köle memlûk, yani milk olmadığı içindir.
Çünkü köle sözü umumidir. Bütün insanlar Allah'ın kullan, köleleridir. Fakat
herbiri memlûk değildir.