NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
وَهَنَّادٌ
الْمَعْنَى
قَالَا
حَدَّثَنَا
أَبُو مُعَاوِيَةَ
عَنْ
الْأَعْمَشِ
بِإِسْنَادِهِ
بِهَذَا
قَالَ مَرَّ
عَلَيَّ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ وَنَحْنُ
نُعَالِجُ
خُصًّا لَنَا
وَهَى فَقَالَ
مَا هَذَا
فَقُلْنَا
خُصٌّ لَنَا
وَهَى
فَنَحْنُ
نُصْلِحُهُ
فَقَالَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَا أَرَى
الْأَمْرَ
إِلَّا
أَعْجَلَ
مِنْ ذَلِكَ
Abdullah b. Âmir'den demiştir
ki:
Biz (birgün annemle
birlikte) yıkılmaya yüz tutmuş bize ait ahşap bir evi tamire çalışırken
Rasûlullah (s.a.v.) yanıma uğrayıp:
Bu nedir, dedi, biz de:
Yıkılmaya yüz tutmuş
bize ait bir evdir. Onu tamire çalışıyoruz dedik. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.) (sana gelmekte olan ölüm) "İş (in)in (bu binaya gelecek olan
yıkılma) işinden daha da acele (geleceğini) zannediyorum" buyurdu.
İzah:
Huss: Ahşap (tahta)
bina demektir. Lmr: hcel anlamında kullanılmıştır.
Bezlu'l-Mechud
yazarının açıklamasına göre bu hadis-i şeriften gaye insanları eskimiş binaları
tamir etmekten nehyetmek değil, ölümü hatırlatmak ve dünya işlerinin ölümü
âhiret hazırlığını unutturmaması hususunda bir ikazdır.