SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 4787 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الطُّفَاوِيُّ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ يَعْنِي ابْنَ الزُّبَيْرِ فِي قَوْلِهِ خُذْ الْعَفْوَ قَالَ أُمِرَ نَبِيُّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ يَأْخُذَ الْعَفْوَ مِنْ أَخْلَاقِ النَّاسِ

 

Abdullah b. Zübeyr(in) "Sen af yolunu tut..."[Araf 199] (âyet-i keri­mesi) hakkında (şöyle) dediği rivayet edilmiştir:

 

"(Bu âyet-i kerimede) Allah'ın elçisi insanların huylarından affa sarılmakla emr olunmuştur."

 

 

İzah:

Buharî, tefsir

 

Mevzurnuzu teşkil eden bu babın hadislerinde, Hz.Nebiin, ümmeti için devamlı kolaylık dü­şündüğü, müsamaha ve af ile muamelede bulunduğu, kendi şahsıyla ilgi­li meselelerde asla intikam alma yoluna gitmediği, fakat Allah'ın haram­larının çiğnenmesi söz konusu olunca, bu yasağı çiğnemenin intikamım Allah için mutlaka aldığı ifâde edilmektedir.

 

Her ne kadar Ukbe b. Ebu Muayt ve Abdullah b. Hatal gibi bazı müş­riklerden intikam aldığı tarihten sabit ise de, bu intikamların sadece Hz. Nebiin şahsiyle ilgili oldukları söylenemez. Çünkü sözü geçen kimseler, hayatları boyunca sadece Resulü Zişan efendimize eziyet et­mekle kalmamış, aynı zamanda hayatları boyunca her fırsatta Allah'ın ha­ramlarını çiğnemeyi bir adet haline getirmişlerdir.

 

Bazılarına göre, Hz. Nebiin kendi şahsına karşı yapılan haksızlık ve eziyetlerin intikamını almaması, bu haksızlık ve eziyetlerin küfür sınır­larına varmamasıyla kayıtlıdır. Bir başka ifadeyle şahsına karşı yapılan eziyetler, küfür sınırlarına taşmadıkça, onların intikamını almayı düşünmemiş, fakat küfür sınırlarına taştığı andan itibaren Allah için onun in­tikamı peşine düşmüştür. (4775) numaralı hadis-i şerifte anlatılan kendi kaftanına, hızla asılarak boynunda iz bırakan bedeviyi affetmesi olayı gibi.

 

Davudi ise Hz. Nebiin intikam almamasının malî davalarla ilgili olup namus davalarıyla ilgili olmadığını ve namusla ilgili meselelerde in­tikam almaktan geri durmadığını söylemiştir.