AHMED
DAVUDOĞLU
646 –
652 NOLU HADİSLERİN ŞERHİ:
Bu hadîsi
Buhari, Müslim; Ebu Davud ve Tirmîzî Taharet bahsinin
muhtelif yerlerinde biraz lafız farkiyle müteaddid raviIerden tahriç etmişlerdir. Hadîs-i şerif
muhtelif rivayetleri ile köpeğin yaladığı veya içinden bir şey içtiği kabın
hükmünü bildirmektedir.
Vüluğ: Dilinin kenarı ile içmek demektir. Bazı rivayetlerde bunun
yerine içmek tabiri kullanılmıştır.
Hadisi Şerifin Muhtalif Rivayetlerinden Aşağıdaki Hükümler Çıkarılmıştır.
1- Bu hadis köpeğin necis olduğuna delildir. Çünkü bir şeyin temizlenmesi ya hades yahut necaset sebebiyle
lazım olur. Burada hades diye bir şey yoktur.
Binaenaleyh köpeğin yaladığı kap salyası necis olduğu
için yıkanır.
2- Köpeğin yaladığı kap
pistir. Bu hususta av ve çoban köpeği ile sair köpeklerin arasında fark yoktur.
Köpeğin temiz olup olmaması hususunda Malikîlerden dört kavil rivayet olunur. Birinci! kavle göre; köpek temizdir. İkinci kavle göre; necistir. Üçüncü kavle göre; evlerde beslenmesine ruhsat
verilen köpeğin artığı temizdir. Sair köpeklerin artığı ise necistir.
Dördüncü kavle göre; ev köpeği ile yaban köpeğinin farkı vardır. Rafiî: «İmam-ı Malike göre köpeğin
yaladığı kaptan başkasını yıkamak lazım değildir. Çünkü Malik'e göre köpek
temizdir. Onun yaladığı kabı yıkamak teabdüdîdir» demiştir. Hattabî ise: «Köpeğin suyu içtiği dilinin necis
olduğu sabit olunca; diğer uzuvlarınında dili
hükmünde olduğu anlaşılır. Binaenaleyh köpeğin bedeninden hangi cüz'ü bir şey'e
temas ederse onu yıkamak vacip,olur'.» demektedir.
3- İçinde pis su bulunan
kabı yıkamak vacib olur.
4- Kirmani'ye
göre bu hadis köpeği satmanın haram olduğuna delalet eder. Çünkü köpek necis-i ayn yani kendisi necis olan bir hayvandır. Binaenaleyh o da sair necasetler
hükmündedir. Fakat Kirmani'nin bu sözüne Hanefîlerden Aynî
itiraz etmiş ve şunları söylemiştir: «Bizim Ulemamıza göre köpeği satmak
caizdir. Çünkü evleri korumak ve avlanmak hususunda ondan istifadeye şer'an ruhsat verilmiştir.» Vakıa
bir zamanlar Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) köpeği satmaktan men etmişti. Fakat o zaman
köpekten ne suretle olursa olsun istifade etmek haramdı. Sonra'dan av ve
bekçilik hususlarında ondan istifadeye ruhsat verildi.
Tahavî'nin Amr b. Şuayb
tarikiyle Abdullah b. Ömer (R.A.)'dan rivayet ettiği
bir hadiste: «İbni Ömer bir adamın Öldürdüğü bir av
köpeği için kırk dirhem, çoban köpeği içinde bir kaç para kıymet takdir etti»
denilmektedir. Yine İbni Ömer (R.A.)'ın «köpeğin satış bedelini almakta bir beis yoktur.» Dediği
rivayet olunur. Bu babta Hz. Osman (R.A.)'tan da
rivayet vardır.
5- Bu hadisle Şafiî'ler
köpeğin yaladığı kabın yedi defa yıkanmasının vacip olduğuna istidlal ederler.
Onlarca köpeğin bir kabı yalaması veya içinden bir şey içmesiyle onun bevlî, tersi, ter ve kanı arasında hiç bir fark görmezler.
Bir kaç köpek bir kabı yahut bir köpek bir kabı birkaç defa yalasa bu hususta
Şafiî'lerden üç kavil vardır. Bunların sahih olanına göre; kabı yedi defa
yıkamak hepsi için kafidir. İkinci kavle; göre; her
köpek için o kap yedi defa yıkanır. Üçüncü kavle; göre; bir köpeğin birkaç defa
yaladığı kap için yedi defa yıkamak kafi fakat birkaç
köpeğin yaladığı kap her köpek için yedi defa yıkanır. Köpeğin yaladığı kaba
başka bir necaset, düşse yedi defa yıkamak her ikisi için kafidir.
6- Hadîsin
bazı rivayetlerinde köpeğin yaladığı kabın yedi defa yıkanacağı diğer bazı rivayetlerinde
yedi defa yıkanması, fakat birincide toprakla ovulması, başka bir rivayette
birinci veya sonuncu defada toprakla daha başka bir rivayetinde yedincide
toprakla ovulması bir rivayetinde de yedi defa yıkanıp sekizincide toprakla oğulması emir buyurulmuştur.
Nevevî diyorki: (Sekizinci defa toprakla
oğun) rivayeti bizim mezhebimizdir. Cumhur-u
Ulema'nın mezhebide budur. Çünkü hadîsten
murad: kabı yedi defa yıkayın bunlardan birinde suyla
toprağı karıştırın» demektir. Bu sebeple toprak bir defa yıkama yerine geçmiş
ve ona sekizinci yıkama denilmiştir. Bazıları Hanefilerle Malikî'ler bu hadîsin zahirine muhalefet etmiştir. Onlar toprakla yıkamaya
kail değildir. Fakat meşhur kavillerine göre; yedi defa yıkamaya kaildirler demişlersede kendilerine şu cevab
verilmiştir:. Toprakla yıkamak İmam-ı Malik'in
rivayetinde yoktur. Yedi defa yıkamakta ona göre menduptur.
Çünkü İmam Malik köpeğin temiz olduğuna kaildir.
Malikilerden bazılarına
göre; edinilmesine ruhsat verilmeyen köpeğin yaladığı kap yıkanır. Edinilmesine
ruhsat verilenin yaladığı yıkanmaz. Bir takımları da kuduz köpeğin yaladığı kap
yıkanır diğerleri yıkanmaz demişlerdir. Bunun hikmeti tıbbidir.
Hanefîlere gelince;
onlar toprakla yıkamanın vücubuna kail olmadıkları
gibi yedi defa yıkamayada kail değildirler» demişlerdir.
Bunlara; Aynî şu
mukabelede bulunmuştur: «Evet Hanefi'ler yedi defa
yıkamanın vücubuna kail olmamışlardır. Çünkü yedi
defa yıkanacağını rivayet eden Ebu Hureyre (R.A.)'dan köpeğin
yaladığı kabın üç defa yıkanacağı'da rivayet
olunmuştur. Hem bu rivayet ondan fi'len, kavlen, merfu'an ve mevkufen iki
tarikle rivayet olunmuştur. Bunların birini Sahih isnadla
Dare-Kutnî Abdül Melik b. Ebî Süleyman
tarikiyle Ebu Hureyre
(R.A.)'dan tahriç etmiştir. Bu rivayette:
«Köpek ağzını kabın
içine sokarsa o kabı hemen dök, sonra üç defa yıka.» buyurulmaktadır.
İkincisini: İbni Adiy, Hüseyin b. Ali
tarikiyle Ebu Hureyre 'dan tahric etmiştir. Bu hadîsde Ebu Hureyre şöyle demiştir: «Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem): «Köpek birinizin kabını yalarsa
onu hemen döksün ve üç defa yıkasın.»
buyurdular.
Sonra bu hadîsi Ömer İbni Şeybe dahi mevkuf olarak rivayet etmiştir.
Ben derim ki; Beyhakî şunları söylüyor üç rivayetini Ata'ın
arkadaşlarından yalnız Abdülmelik rivayet etmiştir.
Sonra ondan Ata'ın arkadaşları sonra Ebu Hureyre 'nin
arkadaşları nakletmişlerdir. Halbuki Ata'ın mutemed arkadaşları ile Ebu Hureyre'nin ravileri yedi defa yıkanacağına kaildirler. Bu gösteriyorki Abdülmelik b. Süleymanın Ata 'dan onunda Ebu Hureyre 'den naklen rivayet
ettiği üç meselesi hatadır. Zaten Abdülmelik hıfzı
kuvvetli mutemed ravilere
muhalefette bulunduğu için onun bu gibi ravilere
muhalif olarak rivayet ettiği hadîsler kabul olunmaz. Şu'be b. Haccac ondan hadis
rivayet etmediği gibi Buharî'de onunla ihticacta bulunmamıştır.
Beyhaki'nin sözü budur. Fakat ben derimki: Abdülmelik' in hadisini İmam Müslim sahihinde tahriç etmiştir. Ahnıed b. Abdillah ile Sevrî dahi onun
hafızlardan olduğunu söylemişlerdir. Hatta Sevrî 'nin onun hakkında: «Sika'dır, fakihtir, sağlamdır» dediği Ahmed b. Abdillahın dahi hadiste
onun mevsuk olduğunu söylediği rivayet olunur. Sevrî
ona; Mizan dermiş.
Tahavî hadisin mevkuf rivayetini Abdülmelik
b. Ebi Süleyman tarikiyle Ebu
Hureyre 'den tahric
ettikten sonra şöyle demiştir: «Yedi defa yıkamanın vücubu bu hadisle nesh
edilmiştir. Çünkü yedi lafzını da Ebu Hureyre rivayet etmişti. Ravi
rivayet ettiği hadîsin hilafiyle
amel eder veya fetva verirse bir daha o rivayetten hüccet olmaz. Zira sahabînin Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'den bir. şey dinliyerek onun hilafıyla amel etmesi veya fetva vermesi
helal olamaz. Böyle bir hareket onun adaletini düşürür; bir daha rivayeti kabul
olunmaz. Bizim Ebu Hureyre'ye
hüsnü zannımız vardır. Şu halde üç defa yıkanacağını bildiren bu hadis yedi
defa yıkanacağını bildiren evvelki rivayetinin nesh
edildiğine delalet eder.» Sonra Hanefî 'lere çatan bu kavil Ebu Hureyre (R.A.) hakkında: «ihtimalki
Ebu Hureyre yedi defa
yıkamanın vacip değil mendup olduğunu îtikad ettiği için vaktiyle bununla fetva vermiş sonra o
rivayeti unutmuştur. İhtimalle nesh sabit olmaz» diyor. Bu sözü dahi Hz. Ebu Hureyre hakkında sui zan olduğu
için red edilir. Delilden neş'et
etmeyen ihtimale kulak asılmaz. Tahavi'nin nesh iddiası ise; senetle İbni Sîrînden naklettiği delille ispat edilmiştir. İbni Sirin'e Ebu
Hureyre (R.A.)'dan rivayet
ettiği bir hadis hakkında: Bu hadis Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) den midir? Diye sorulduğu vakit: «Ebu
Hureyre'nin her hadisi Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) den dir»
cevabını vermiştir.
Tahavî yedi rivayetininin nesh edildiğini söyledikten sonra şöyle demiştir. Eğer yedi
rivayeti ile amel vacip olsaydı o zaman Abdullah b. Mugaffelin
bu hususta Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiği hadis Ebu
Hureyre 'nin rivayetinden
daha makbul olurdu. Çünkü onun rivayetinde (sekizincide kabı toprakla ovun (ziyadesi vardır, ziyade noksandan evladır. Hanefîlere
muhalefet eden bu zat'a da «köpeğin yaladığı kap sekiz defa hem sekizinciyi
toprakla karıştırarak yıkamakla temizlenir.» diyerek iki rivayetlede
amel etmeliydi. Eğer İbni Mugaffel
hadisini terk ettiyse; yedi defa yıkamayı terk eden muhaliflerine lazım gelen kendisinede lazım gelir.
Şayet bu muarız Beyhakî 'nin dediği gibi Ebu Hureyre zamanının en
belleyişlisi idi. Binaenaleyh onun rivayeti daha şayan-ı kabuldür, derse buna
da hayır cevabı verilir. Çünkü İbni Mugaffel'in rivayeti daha evladır İbni
Mugaffel Ebu Hureyre'den daha fakihtir. Hz. Ömer (R.A.) Onu dokuz
arkadaşı ile birlikte halka ilim öğretmek için göndermiştir. Hz. îbni Mugaffel Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ağaç altında bey'at edenlerdendir. Onun rivayeti ile
amel etmek ihtiyata daha muvafıktır. Bundan dolayı Hasan-ı Basrî'de
onun rivayeti ile amel etmiştir. Onun bu hadisini İbni
Menden Şu'be tarikiyle rivayet etmiş ve: İsnadının
sahih olduğuna ittifak edilmiştir» demıiştir.
Aynı hadisi Müslim, Ebu Davud,
Nesaî ve İbni Mace de rivayet etmişlerdir.
Ebu Hureyre (R.A.)'dan
kedinin yaladığı kabın da yedi defa yıkanacağı rivayet olunmuş; fakat
muhalifler onunla amel etmemişlerdir. Onların bu hadise verecekleri her cevap
üçten ziyadenin lazım gelmiyeceği hususunda bizimde
cevabımızdır...»
Aynî bu babta daha bir çok şeyler
söylemiştir. Biz bu kadarını nakillle iktifa ettik.
Nevevî bu hadisin şerhinde kendi mezhebini îzah
ederken domuzun hükmünede temas etmiş ve şunları
söylemiştir: «Domuza gelince; bu hususta onun hükmü de köpek gibidir. Bizim
mezhebimiz budur. Ulemanın ekserisi domuzun içtiği kabın yedi defa yıkanması
vacip olmadığına kaildirler. Şafiî 'nin kavli de
budur. Delil itibarı ile bu kavil kuvvetlidir. Ulemamız diyor ki: Kabı toprakla
yıkamanın manası su bulanıncaya kadar onun içine toprak karıştırmaktır. Suyu
toprağın üzerine atmakla toprağı suyun üzerine atmanın yahut bir yerden bulanık
su alarak onunla yıkamanın bir farkı yoktur. Fakat necaset yerini yalnız
toprakla silmek kafi gelmez. Eli kabın içine sokmak ta
vacip değildir. Topraklı suyu kabın içine dökerek çalkalamak kafidir.
Toprağı yedinci defaya bırakmamak müstehaptır. Efdal olan ilk defa toprakla yıkamaktır. Köpek iki kulleden az olmayan çok sudan içse o su pislenmez az sudan
içer veya yemek kabından yer de bu su veya yiyecek bir elbiseye, bedene yahut
başka bir kaba bulaşırsa onlarıda biri toprakla olmak
şartiyle yedi defa yıkmak icap eder. Kuru yemekten
yerse yediği yerle etrafı atılarak geri klanından istifade edilir. Nitekim
donmuş yağın içinde ölen farenin hükmüde budur.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in köpekleri Öldürmeyi emrettikten sonra: «Onların
köpeklerle ne işi var?» buyurması sonra av köpeği ile çoban köpeğine, diğer
rivayette ziraat köpeğine ruhsat vermesi köpek edinmenin yasak olduğunu
gösterir. Bizim ulemamızla başka mezhebler uleması
ihtiyaç olmaksızın köpek edinmenin haram olduğuna ittifak etmişlerdir. Mesela;
şeklini beğendiği için yahut öğünmek maksadiyle köpek
edinmek hilafsız haramdır, Köpek edinmeyi tecviz eden ihtiyaca gelince:
Bu hadîs
üç şeyden biri için ruhsat verildiğini göstermektedir. Bunlarda, ekinliği
korumak, hayvanları korumak, ve avcılıktır. Mezkur üç şey için köpek edinmek bilittifak
caizdir. Ulemamız evleri ve mahalleleri korumak için köpek ve keza öğretmek maksadi ile köpek yavrusu edinmenin caiz olup olmayacağında
ihtilaf etmişlerdir. Bazılarına göre; bu haramdır. Çünkü ruhsat yalnız üç sınıf
hakkındadır. Diğer bazıları bununda mubah olduğunu söylemişlerdirki;
esah olan da budur. Zira bunlar da ruhsata dahil olan üç sınıf manasınadırlar. Avcılık yapmadığı halde
av köpeği edinenin hükmü dahi ihtilaflıdır.
Ulemamıza göre; köpek
kuduz olursa öldürülür, kuduz değilse, öldürülmesi caiz değildir. Bu hususta
köpeğin faydalı veya faydasız olması müsavidir. İmamu-l
Haremeyn: Köpeklerin öldürülmesi babındaki emir nesh
edilmiştir. Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) in bir defa köpekleri öldürmeyi
emrettiği sahihtir. Fakat sonra onları öldürmekten nehy
buyurduğu da sahihtir. Şeriat verdiğimiz tafsilat üzere karar kılmıştır. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) koyu siyah köpeklerin öldürülmesini emretmişti. Bu
hadise İslamın ilk zamanlarında idi. Şimdi nesh edilmiştir» diyor. Bu
tahkikin üzerine söz yoktur.»