SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

iMAN BAHSİ

<< 119 >>

باب مخافة المؤمن أن يحبط عمله

52- MÜMİNİN AMELİNİN BOŞA ÇIKARILMASINDAN KORKMASI BABI

 

187 - (119) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة.حدثنا الحسن بن موسى. حدثنا حماد بن سلمة، عن ثابت البناني، عن أنس بن مالك؛ أنه قال:

 لما نزلت هذه الآية: {يا أيها الذين آمنوا لا ترفعوا أصواتكم فوق صوت النبي} [49/ الحجرات/ آية 2] إلى آخر الآية. جلس ثابت بن قيس في بيته وقال: أنا من أهل النار. واحتبس عن النبي صلى الله عليه وسلم. فسأل النبي سعد بن معاذ فقال" يا أبا عمرو! ما شأن ثابت؟ أشتكى؟" قال سعد: إنه لجاري. وما علمت له بشكوى. قال فأتاه سعد فذكر له قول رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال ثابت: أنزلت هذه الآية ولقد علمتم أني من أرفعكم صوتا على رسول الله صلى الله عليه وسلم. فأنا من أهل النار؛ فذكر ذلك سعد للنبي صلى الله عليه وسلم. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم" بل هو من أهل الجنة".

 

[:-310-:] Bize Ebu Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize el-Hasen b, Musa  rivayet etti. (Dediki): Bize Hanımad b. Seleme, Sabit el-Bunanî'den, o da Enes b. Malik'den naklen rivayet eyledi ki, Enes b. Malik dedi ki: Şu: "Ey iman edenler, sesinizi peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin. " (Hucurat, 2) ayeti sonuna kadar nazil olunca Sabit b. Kays evinde oturdu ve:

Ben cehennemliklerdenim deyip, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitmez oldu.

Bu sefer Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Sa'd b. Muaz'a: "Ey Ebu Amr, Sabit'in durumu ne, hasta mı acaba?" diye sordu. Sa'd: O benim komşumdur ama onun bir rahatsızlığını bilmiyorum, dedi.

(Enes) dedi ki: Sa'd yanına gitti, ona Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendisini sorduğundan söz etti. Sabit bunun üzerine: Şu ayet nazil oldu. Siz de biliyorsunuz ki ben aranızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı sesi en yüksek olanınızım. Bu sebeple ben cehennemliklerdenim, dedi. Sa'd bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e söyleyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, o cennetliklerdendir" buyurdu.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 343

 

 

188 - (119) وحدثنا قطن بن نسير. حدثنا جعفر بن سليمان. حدثنا ثابت، عن أنس بن مالك قال:  كان ثابت بن قيس بن شماس خطيب الأنصار. فلما نزلت هذه الآية. بنحو حديث حماد. وليس في حديثه ذكر سعد بن معاذ.

 

[:-311-:] Bize Katan b. Nüseyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ca'fer b. Süleyman rivayet etti. (Dedi ki): Bize Sabit, Enes b. Malik'den naklen rivayet eyledi. Enes; Sabit b. Kays b. Şemmas Ensarın hatibi idi. Şu ayet nazil olunca... diyerek Hammad'ın hadisi gibi rivayet etmiş. Yalnız Enes hadisinde Sa'd b. Muaz'ın zikri geçmez.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 269

 

 

وحدثنيه أحمد بن سعيد بن صخر الدارمي. حدثنا حبان. حدثنا سليمان بن المغيرة، عن ثابت، عن أنس، قال: لما نزلت }لا ترفعوا أصواتكم فوق صوت النبي} [49/ الحجرات/ الآية-2] ولم يذكر سعد بن معاذ في الحديث.

 

[:-312-:] Bu hadisi bana Ahmed b. Saîd b. Sahr ed-Darimi de rivayet etti. (Dedi ki): Bize Habban rivayet etti. (Dedi ki): Bize Süleyman b. el-Muğîre, Sabit'ten, o da Enes'den naklen rivayet eyledi. Enes: «Seslerinizi Nebiin sesinin üstüne kaldırmayın...» (Hucurat 2) ayeti nazil olunca; diyerek rivayet etmiş; fakat hadisde Sa'd b. Muaz'i zikretmemiş.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 412

 

 

(119) وحدثنا هريم بن عبدالأعلى الأسدي. حدثنا المعتمر بن سليمان. قال: سمعت أبي يذكر عن ثابت، عن أنس. قال: لما نزلت هذه الآية. واقتص الحديث. ولم يذكر سعد بن معاذ. وزاد: فكنا نراه يمشي بين أظهرنا رجل من أهل الجنة.

 

[:-313-:] Bize Hüreym b. Abdil A'la el-Esedî dahi rivayet etti. (Dedi ki): Bize el-Mu'temir b. Süleyman rivayet etti. (Dedi ki): Babamı Sabit'ten, o da Enes'den naklen anlatırken dinledim. Enes: — Bu ayet indiği vakit... diyerek hadisi rivayet etmiş; ama Sa'd b. Muazı zikretmemiş. Yalnız: (Biz Sabit'i aramızda gezinen cennetlik bir zat olarak görüyorduk) cümlesini ziyade etmiş.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 402

 

 

DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerif Sabit b. Kays (Radiyallahu anh) 'ın büyük menkabesini anlatmaktadır. Hz. Sabit Ensar'ın ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hatibi idi. Yüksek sesli bir zat olup konuşurken sesi fazla gürleşirdi. Bu sebeble herkesden ziyade endişeye düşmüştü. Fakat Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisini cennetle müjdeleyince bütün üzüntüleri bir anda sürura münkalib oldu. Hadisde zikri geçen ayet-i kerime bir rivayete göre onun hakkında nazil olmuş; diğer bir rivayete göre ise Ebu Bekir'le Ömer (Radiyallahu Anhuma) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in huzurunda bir meseleyi yüksek sesle münakaşa ettikleri zaman inmiş; bundan sonra onlar da Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in huzurunda adeta fısıltı ile konuşmuşlardır. Ayetin Benî Temim hey'eti hakkında nazil olduğunu söyleyenler olduğu gibi daha başka sebeb-i nüzul zikredenler de vardır. El-Ubbi'nin beyanına göre Hz. Sabit'in korkarak evine kapanması ayetin inmesinden evvele aid değildir. Çünkü o zaman henüz huzuru Nebevide yüksek sesle konuşmak yasak edilmiş değildi. Onun endişesi ileriye aitti. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in huzuruna çıktığı zaman mutlaka konuşmak mecburiyetinde kalacaktı. O bunu düşündükçe üzülüyor; korkuyor; ihtiyata riayet ediyordu. Nihayet endişesi görülmedik bir sürür la neticelendi.

Hadis-i şerif, alim veya büyük bir zat arkadaşlarından bazısını bir kaç zaman görmezse araştırıp soruşturması gerektiğine delildir.

 

 

NEVEVİ ŞERHİ: (310-313 numaralı hadisler): Bu bapta Sabit b. Kays b. eş-Şemmas (r.a.)'ın ve: "Sesinizi Nebinin sesinden fazla yükseltmeyin" (Hucurat, 2) ayetinin inmesi üzerine korkusu ile ilgili kıssa anlatılmaktadır. Sabit (r.a.) sesi yüksek bir zat idi. (2/133) Kendisi de yüksek sesle konuşurdu. Ensarın hatibi idi. Bundan dolayı bu hususta başkasından daha fazla çekinmişti.

Ayrıca bu hadiste Sabit b. Kays'ın (r.a.) pek büyük bir menkıbesi bulunmaktadır. O da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in cennetliklerden birisi olduğunu haber vermesidir.

 

Hadisten alimin ve kavmin büyüğünün arkadaşlarının gelip gelmediğine dikkat etmesi ve aralarından görünmeyen kimselerin halini sorması gerektiği anlaşılmaktadır.

Müslim (rahimehullah)'ın: "Bize Katan b. Nuseyr tahdis edip dedi ki ...

Enes'ten" senedinde bir incelik vardır. Bu da senetteki ravilerin tamamının Basralı oluşudur. Nuseyr ile ilgili olarak da Buhari ve Müslim'in Sahihlerinde ondan başka bu isimde biri olmadığını söylediğimiz gibi, bu şerh in mukaddimesinde yazdığımız fasıllarda da Müslim'in kendisinden rivayet nakletmesine karşı çıkanların karşı çıkış sebeplerini ve bunun cevabını da kaydetmiştik.

 

Diğer isnatta yer alan "Habban" ismi ha harfi fethalı olup, b. Hilal' dir. (2/134) (302) bu hadisin isnadındaki raviler de hep Basralıdır. Ancak başındaki ravi olan Ahmed b. Said ed-Darimı, Neysaburludur.

(3:3) Müslim'in: "Bize Hureym b. Abdula'la tahdis etti ... Enes'ten" Bu isnattaki ravilerin tümü de aynı zamanda gerçek anlamda Basralıdırlar.

(313) "Biz onu cennet ehlinden aramızda yürüyen bir adam olarak görüyorduk" ifadesinde (bir adam anlamındaki lafız): "Raculen" şeklindedir, bazı asıllarda da "raculün" dür. Çoğunluk da budur. Her ikisi de sahihtir. Birincisi "onu" anlamındaki görmek fiilinin sonunda yer alan zamirin bedelidir. İkincisi ise istinaf (cümlenin ilk ismi) olmak üzere merfu okunur.