DEVAM: 86 /85- NEBİ
(S.A.V.)'iN ÜMMETİ İÇİN ŞEFAATTE BULUNMAK DUASINI SAKLAMASı
BABI
345 - (201) وحدثني
محمد بن أحمد
بن أبي خلف.
حدثنا روح .
حدثنا ابن
جريج. قال:
أخبرني أبو
الزبير؛ أنه
سمع جابر ابن
عبدالله
يقول، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: "لكل
نبي دعوة قد
دعا بها في
أمته. وخبأت
دعوتي شفاعة
لأمتي يوم
القيامة".
[:-497-:] Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebi Halef de rivayet etti. (Dediki):
Bize Ravh rivayet etti. (Dediki):
Bize İbni Cüreyc rivayet
etti. Dediki bana Ebuzzübeyr
haber verdi ki kendisi Cabir b. Abdillah'ı Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'den naklen şöyle derken işitmiş :
"Her
bir nebinin ümmeti hakkında yapmış olduğu bir duası vardır. Ben ise duamı
kıyamet gününde ümmetim için şefaat olarak sakladım. "
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir; Tuhfetu'I-Eşraf, 2838
NEVEVİ ŞERHİ (493-497
Numaralı Hadisler): (493) "Bana Ebu Gass2m el-Mismaı. .. tahdis
etti." Müslim'in tahkikini, işi ne kadar sağlam tuttuğunu, vera ve maharetinin, bilgisinin mükemmelliğini bilmeyen bir
kimse bu lafızlara itiraz ederek sözlerini uzatmış olduğu vehmine kapılıp,
şöyle diyebilir: Müslim "ikisi bize tahdis
etti" sözünü söylememeliydi. Ancak bu böyle bir sözü söyleyen kimsenin bir
yanılması, bir gafletidir. Aksine Müslim'in bu sözünde oldukça incelikli bir
fayda vardır. O bu hadisi Ebu Gassan'ın
lafzından dinlemiş olup, o sırada Müslim ile birlikte başka kimse de yoktu.
Muhammed b. Müsenna ile İbn
Beşşar'dan hadisi dinlediğinde ise beraberinde
başkaları da vardı.
Daha
önce fasıllarda hadis alimleri nezdinde sevilen ve
tercih edilen yolun tek başına hadisi dinleyenin "bana tahdis
etti", başkasıyla birlikte işitenin de "bize tahdis
etti" demesi olduğunu belirtmiştik. Bundan dolayı Müslim ihtiyatlı
davranarak bu sevilen yolun gereğini yapıp: "Bana Ebu
Gassan tahdis etti."
Yani tek başıma ben ondan dinledim, demiştir. Sonra söze yeniden başlayarak:
"Muhammed b. el-Müsennaile İbn
Beşşar da bize tahdis
etti." Yani ben her ikisinden başkalarıyla birlikte dinledim, demiştir.
Buna göre Muhammed b. el-Müsennamübteda (isim
cümlesinin öznesi) "ikisi bize tahdis etti"
sözü ise haberdir. Yoksa Ebu Gassan'a
atfedilmiş değildir. Allah en iyi bilendir.
"Hepsi
bize Muaz tahdis etti. .. dediler." Muhammed b. el-Müsenna, İbn Beşşar
ve Ebu Gassan'i
kastetmektedir. Allah en iyi bilendir.
"Katade'den dedi ki: Bize Enes'in tahdis
ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... buyurdu." Sonra
Müslim, VekIlı den ve Ebu Üsame' den, onlar Mis'ar ve Katade'den diye gelen bir başka yolu da zikretmektedir.
(3/76) Sonra: "Ancak Veki"in hadisinde o
dedi ki: Verildi, buyurdu. Ebu Üsame'nin
hadisinde ise Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den, dedi." Bu da Müslim (r.a.)'ın ihtiyatlı bir rivayetidir. Yani onların rivayetleri
Enes'in lafzının nasıl olduğu hususunda farklılık arzetmektedir.
Enes'ten gelen birinci rivayette Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Her bir nebinin bir duası
vardır" buyurduğu belirtilirken, Veki"in
rivayetinde Enes'ten dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Her bir nebiye bir dua (hakkı)
verilmiştir" buyurdu, şeklindedir. Ebu Üsame'nin, Enes'ten, onun Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den diye naklettiği rivayette ise
"her nebinin bir duası vardır" denilmektedir.
"Bana
Muhammed b. Abd el-A"la
da tahdis etti. ..
Enes'ten" Bu bütün ravileri Basralı olan bir isnadtır. Allah en iyi bilendir.
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Önceki rivayetler bir birlerini tefsir etmektedirler.
Bunların mecmu'undan anlaşılıyor ki; her Nebinin yüzde yüz kabul edilen bir
duası vardır. Ve her Nebi kabul edilen duanm hangisi
olduğunu bilir. Geri kalan dualarının kabul edilip edilmediğini bilmezler.
Bunların bazısı Kabul edilir bazısı edilmez. Kaadı Iyâz'ın beyanına göre; her Nebinin kabul edilen duasından murad ümmeti hakkında ettiği dua olsa gerektir. Nitekim son
iki rivayette bu cihet tasrih buyurulmuştur.
Bu
hadis Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
'in ümmetine karşı son derece şefkat ve merhametli olduğuna, ümmetinin mühim
işlerine bakmaya çok dikkat ettiğine delildir. Bundan dolayıdır ki; ümmeti
hakkındaki müstecab duasını ümmetinin en ziyade
başının sıkıldığı zamana, kıyamet gününe saklamıştır.
Hadis
şerif imanını kurtaran mu'minlerin cehennemde ebedi kalmıyacaklarına da delâlet eder. Bir çok
yerlerde görüldüğü vecihle ehl-i hakkın mezhebi
budur.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) 'in duası hakkında inşallah demesi
teberrük ve emr-i ilâhiye imtisal içindir. Çünku Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerîm'de: «İnşallah demeden hiç bir şey için: Ben bunu yarın yaparım
deme.» [ Kehf ]
buyurmuştur.