DEVAM: 89- ALLAH
TEALA'NIN: "AŞİRETİNİ, EN YAKIN AKRABANI UYAR." (Şuara, 214) BUYRUĞU
HAKKINDA BiR BAB
350 - (205) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
وكيع ويونس بن
بكير. قالا:
حدثنا هشام بن
عروة عن أبيه،
عن عائشة؛
قالت: لما
نزلت: {وأنذر
عشيرتك الأقربين}
[26/الشعراء/
الآية-214] قام
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم على
الصفا فقال
"يا فاطمة بنت
محمد! يا صفية
بنت عبدالمطلب!
يا بني
عبدالمطلب! لا
أملك لكم من
الله شيئا.
سلوني من مالي
ما شئتم".
[:-502-:] Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivayet etti.
(Dediki): Bize Veki' ile Yunus b. Bukeyr rivayet ettiler Dedilerki: Bize Hişâm
b. Urve babasından, o da Aişe'den naklen rivayet etti. Aişe dedi ki:
''Aşiretini, en yakın
akrabanı uyar." (Şuara, 214) buyruğu nazil olunca, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Safa tepesi üzerinde ayakta şöyle buyurdu:
"Ey Muhammed'in
kızı Fatıma, Ey Abdulmuttalib'in kızı Safiye, Ey Abdulmuttalib oğulları Allah'a
karşı benim size hiçbir faydam olmaz. Malımdan istediğinizi benden
isteyebilirsiniz. "
Yalnız Müs\im rivayet
etmiştir; Tuhfetu'l-Eşraf, 17338
NEVEVİ İZAHI
206.sayfada.
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadis-i Buhari «Kitabül Vasâyâ» ile «Kitabü't-Tefsir»
de Nesaî «Kitabül Vasâyâ» da tahriç etmişlerdir. Hadîs Sahabenin mürsellerinden
sayılmıştır. Çünkii Ebu Hureyre Medine'de müslüman olmuş, bu kıssa ise Mekke'de
geçmiştir. Bazıları kıssanın iki defa vakî olduğunu söylerler. Buna delâlet
eden rivayetlerde vardır.
Hadisin
muhtelif rivayetlerinden anlaşılan ma'na şudur: «Benim hısımlığıma güvenmeyin;
Çünkü ben Allah'ın dilediği azabı sizden def etmeğe kadir değilim.»
«Şu
kadar var ki sizin bir hısımlığınız var; ben bunu hısımlık suyu ile
sulayacağım» cümlesinden murad sila-i rahmimi yani akrabalık hakkımı edâ
edeceğim demektir. Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) akraba hakkına
rivayet etmemeyi hararete benzeterek onu söndürmek suretiyle hafifleteceğini
ifade buyurmuştur.
Tahâvî
diyor ki: «Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i Allah Teâlâ yakın
hısımlarını inzar etmesini emir buyurunca Kureyş aşiretlerini davet etti.
Bunların içinde nesebi Resulullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile babasında
birleşenler olduğu gibi üçüncü babada, dördüncü babada, beşinci babada, yedinci
babada hatta bunlardan daha uzak babalarda birleşen akrbası da vardı. Ancak
hepsi Kureyş kabilesine mensup olmakla bu kabile onları bir araya topluyordu.
Resulullâh
(Sallallahu Aleyhi ve Se!lem)'in hadisde görülen hısımlarına birer birer kabile
ve şahıs isimleriyle hitap etmesi en yakın akrabası olduklarındandır.
Hadis
şerif akrabaya vasiyyet hususunda mezhep imamlarının delillerindendir.
Resulullâh
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'İn umumî hitabından murad: «Ey Kureyş sözü», hususi
hitabından murad da kabile ve şahısların birer birer isimlerini zikir ederek
kendilerini çağırmasıdır. Nefislerini Cehennemden kurtarmaktan maksad; imanı
olmayanların iman etmesi, imanı olanlarında onu kuvvetlendirmesidir.