SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

HAYZ BAHSİ

<< 302 >>

DEVAM: 3- AY HALİ KADININ KOCASININ BAŞINI YIKAMASININ VE TARAMASININ CAİZ OLDUĞU, ARTlĞININ TEMİZ OLDUĞU, KUCAĞINA YASLANARAK KUR'AN OKUNABİLECEĞİ BABI

 

16 - (302) وحدثني زهير بن حرب. حدثنا عبدالرحمن بن مهدي. حدثنا حماد بن سلمة. حدثنا ثابت عن أنس؛  أن اليهود كانوا، إذا حاضت المرأة فيهم، لم يؤاكلوها ولم يجامعوهن في البيوت. فسأل أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم النبي صلى الله عليه وسلم. فأنزل الله تعالى:{ويسألونك عن المحيض قل هو أذى فاعتزلوا النساء في المحيض إلى آخر الآية} [2/البقرة/ الآية 222] فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "اصنعوا كل شيء إلا النكاح" فبلغ ذلك اليهود فقالوا: ما يريد هذا الرجل أن يدع من أمرنا شيئا إلا خالفنا فيه. فجاء أسيد بن حضير وعباد بن بشر فقالا: يا رسول الله! إن اليهود تقول: كذا وكذا. فلا [أفلا؟؟] نجامعهن؟ فتغير وجه رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى ظننا أن قد وجد عليهما. فخرجا فاستقبلهما هدية من لبن إلى النبي صلى الله عليه وسلم. فأرسل في آثارهما. فسقاهما. فعرفا أن لم يجد عليهما.

 

[:-692-:] Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdi rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad b. Seleme rivayet etti (Dediki): Bize Sabit, Enes'den naklen rivayet ettiki:

 

Yahudiler aralarından bir kadın ay hali oldu mu onunla birlikte yemek yemez, evlerde onlarla birlikte bir arada bulunmazlardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e soru sordular, yüce Allah da: "Sana ay hali hakkında sorarlar. Deki: O bir ezadır, onun için ay halinde iken kadınlardan ayrı durun. " (Bakara, 222) ayetini sonuna kadar indirdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Cima dışında her şeyi yapabilirsiniz" buyurdu. Onun böyle dediği Yahudilere ulaşınca: Bu adam bize muhalefet etmediği hiçbir işimizi bırakmak istemiyor, dediler.

 

Bu sefer Useyd b. Hudayr ve Abbad b. Bişr gelip: Ey Allah'ın Resulü Yahudiler böyle böyle diyorlar. Biz onlarla cima etmeyelim mi, dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yüzü değişiverdi. Hatta bizler bu sözlerinden dolayı içinden onlara kızdığını dahi zannettik. Onlar çıkıp gittiklerinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e hediye olarak bir miktar süt (getiren birileri) ile karşılaştılar. Allah Resulü onların arkasından birisini gönderdi (onlar geldikten sonra) kendilerine (o sütten) içirince kendilerine kızmamış olduğunu anladılar.

 

Diğer tahric: Ebu Davud, 258, 2165; Tirmizi, 2977, 2978; Nesai, 287, 367; İbn Mace, 644 -buna yakın

 

NEVEVİ ŞERHİ: "Kadınlarla evlerde bir arada bulunmazlardı." Aynı evde onlarla birlikte oturup kalkmaz, durmazlardı.

"Sana ay hali hakkında soru sorar/ar ... " Ayette ilk olarak geçen "elmahid (ay hali)"den maksat kandır. İkincisinden ne kastedildiği hususunda ise görüş ayrılığı vardır. Bizim mezhebimize göre o da ay hali yani kanın kendisidir. (3/211) Bazı ilim adamları ise ondan kasıt feredir. Diğer başkaları da maksat ay hali süresi ve zamanıdır demişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

 

DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Hadistende anlaşılıyorki ashab-ı kiramın hayzlı kadın hakkındaki sualleri bu babtaki ayet nazil olmazdan evveldir. Onlar bunu; bizden önceki şeriatlar bizim içinde şeriattır» zannederek sormuşlardı.

 

Nevevî diyorki hadiste zikredilen ayetteki birinci mahîzdan murad kandır. İkinci mahîz ihtilaflıdır. Bizim mezhebimize göre hayzdır. Bazı Ulema bundan muradın fere olduğunu diğer bazılarıda hayz zamanı olduğunu söylemişlerdir.

 

Üseyd ile Abbad (R.A.)'nin; «Hayızlı kadınlarla düşüp kalkmayalım mı?» şeklindeki suallerinden neyi kasdettikleri Ulema arasında ihtilaflıdır. Bazıları: Bundan maksad; kadınlarla bir arada yaşamak, beraber yiyip içmektir.

 

Übbî'ye göre bu suali eski şeriatleri kendileri içinde şeriat zannettikleri için sormuşlardır. İhtimal bu zevat Hayzlı kadınları ile cinsi münasebetde bulunmak istemiş ve bu suretle yahudilere muhalefet kasdetmişler; Fakat dilekleri şeriata aykırı olduğu için Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in canı sıkılmıştı diyenler vardır.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in Useyd ile Abbad (R.A.)'nın arkalarından kendilerine süt göndermesi hatırlarını hoş etmek ve gönüllerini almak içindir. Yani yüzündeki değişikliği görerek canının sıkıldığını anlayınca üzülmüşlerdir diye göndermiştir. Bu Fahr-i Kainat (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'efendimizin son derece müşvik ve merhametli olduğuna delildir.