SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NAMAZ BAHSİ

<< 379 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

6 - (379) حدثني أبو غسان المسمعي مالك بن عبدالواحد وإسحاق بن إبراهيم. قال أبو غسان: حدثنا معاذ. وقال إسحاق: أخبرنا معاذ بن هشام صاحب الدستوائي. وحدثني أبي عن عامر الأحول، عن مكحول، عن عبدالله بن محيريز، عن أبي محذورة؛ أن نبي الله صلى الله عليه وسلم علمه هذا الأذان "الله أكبر الله أكبر. أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله. أشهد أن محمدا رسول الله. أشهد أن محمدا رسول الله. حي على الصلاة (مرتين) حي على الفلاح (مرتين) زاد إسحاق "الله أكبر الله أكبر. لا إله إلا الله".

 

[ش (حي على الصلاة) معناه تعالوا إلى الصلاة وأقبلوا إليها. وفتحت الياء لسكونها وسكون الياء السابقة المدغمة. (حي على الفلاح) معنى حي على الفلاح: هلم إلى الفوز والنجاة. وقيل إلى البقاء. أي أقبلوا على سبب البقاء في الجنة. ويقال لـ (حي على): الحيعلة. قال الإمام أبو منصور الأزهري: قال الخليل بن أحمد، رحمهما الله: الحاء والعين لا يأتلفان في كلمة أصلية الحروف لقرب مخرجيهما. إلا أن يؤلف فعل من كلمتين. مثل حي على، فيقال منه: حيعل].

 

{6}

Bana Ebu Gassân el-Mismaî, Mâlik b. Abdilvâhid ile İshak b. İbrahim rivayet ettiler. Ebu Gassan; Bize Muâz rivayet etti, dedi. İshak ise; Bize Sahib-i Destevâi Muâz b. Hişâm haber verdi, dedi. Muâz demiş ki; Bana babam Amir b. Ahval'den, o da Mekhul'den, o da Abdullah b. Muhayrîz'den, o da Ebu Mahzura'dan naklen rivayet ettiki:

 

Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine şu ezam öğretmiş:

 

Allâhu ekber, Allâhu ekber

 

Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Eşhedü en lâ ilâhe illallah

 

Eşhedü enne Muhammeden resulullâh, Eşhedü enne Muhammeden resulullâh

 

Ben Muhammed'in Resulullah olduğuna, şahadet ederim.

 

Ben Muhammed'in Resulullah olduğuna şahadet ederim» sonra dönerek yine şöyle demiş:

 

«Ben Allah'dan başka ilâh olmadığına şahadet ederim.

 

Ben Allah'dan başka ilâh olmadığına şahadet ederim.

 

Ben Muhammed'in resulullah olduğuna şahadet ederim,

 

Ben Muhammed'in Resulullah olduğuna şahadet »derim, (sonra iki defa) :

 

«Haydin namaza» Hayya-l'essalâh  iki defa da:

 

«Haydin Felaha»  Hayya-lelfelâh (demiş)

 

İshâk «Allah'u Ekber, Allah'u Ekber. La ilahe illallah»  cümlelerini de ziyade etti.

 

 

İzah:

Bu Hadîs Müslim'in ekseri esas nüshalarında böyledir. Yani ezanın başında iki defa tekbir getirileceğini gösterir. Fakat MüsIim'den başka hadis imamları rivayetlerinde ezanın başında dört defa tekbir alınacağı zikredilmiştir. Kadî lyaz, Sahîh-i Müslim'in Fârisî tarîklaiından bazılarında tekbirin dört defa getirileceği zikredildiğini söyler. Aynı ihtilâf Abdullah b. Zeyd hadîsinde dahi mevcuttur. Meşhur olan rivayete göre ezanın başındaki tekbirler dörttür. Mezheb imanlarından Ebu Hanîfe, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel ile cumhuru ulemânın mezhebleri budur. îmam Mâlik iki defa tekbîr alınacağına kail olmuş ve bu hadîsle istidlal etmiştir. Mâlik'in bir delilide:

 

Medine'lilerin amelidir. Onlar Hz. İmama göre sünneti daha iyi bilirler. Cumhuru ulemâ «mu'temed râvinin ziyâdesi makbuldür» diyerek dört tekbire kail olmuşlardır. Bir delilleri de:

 

Mekke'lilerin dört tekbîr almasıdır. Mekke-i Mükerreme gerek hac mevsiminde gerekse sâir zamanlarda müslümanların toplandığı yerdir. Onların bu fiilini inkâr eden bulunmamıştır.

 

Hadis-i şerif ezanda tercîa kaail olan îmam Mâlik, Şafiî'ye Ahmed b. Hanbel (Rahimehumullah) ile diğer ulemânın da delillerindendir. Tercî iki şahadeti alçak sesle okuduktan sonra dönerek tekrar bir de yüksek sesle okumak demektir.

 

Ebu Hanîfe ile Küfe ulemâsına göre ezanda Terci', meşru değildir, onlar Abdullah b. Zeyd hadisi ile istidlal ederler. O hadisde terci' zikredilmemiştir.

 

Şafiî'ler Tercî'in ezanın bir rüknü olup olmadığı hususunda ihtilâf etmişlerdir. Esah olan kavle göre terci' sünnettir. Hadis imamlarından bir çokları ile diğer bir takım ulemâya göre müezzin terci' yapıp yapmamakta muhayyerdir.