NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
47 - (398) حدثنا
سعيد بن منصور
وقتيبة بن
سعيد. كلاما
عن أبي عوانة.
قال سعيد:
حدثنا أبو
عوانة عن قتادة،
عن زرارة بن
أوفى، عن
عمران بن
حصين؛ قال:
صلى
بنا رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صلاة
الظهر (أو
العصر) فقال
أيكم قرأ خلفي
بسبح اسم ربك
الأعلى؟"
فقال رجل: أنا.
ولم أرد بها
إلا الخير.
قال "قد علمت
أن بعضكم خالجنيها".
[ش
(خالجنيها) أي
نازعنيها].
{47}
Bize Saîd b. Mansur ile
Kuteybetü'bnü Saîd ikisi birden Ebu Avâne'den rivayet ettiler. Saîd Dediki:
Bize Ebu Avâne, Katâde' den, o da Zürâretü'bnü Evfâ'dan, o da İmran b.
Husayn'dan naklen rivayet etti. İmrân şöyle demiş,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bize Öğle namazını, yâhud ikindiyi kıldırdı. Müteakiben:
«Benim arkamda [ Sebbih
ismikel A'la ] suresini hanginiz
okudu?» diye sordu. Bir zât:
«Ben (okudum). Ama onu
okumakla hayırdan başka birşey kasdedmedim» dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) :
«Gerçekten anladımki
biriniz bunu benim ağzımdan aldı» buyurdular.
48 - (398) حدثنا
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار. قالا:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة عن
قتادة. قال:
سمعت
زرارة بن أوفى
يحدث عن عمران
بن حصين؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم صلى
الظهر. فجعل
رجل يقرأ خلفه
بسبح اسم ربك
الأعلى. فلما
انصرف قال
"أيكم قرأ" أو
"أيكم القارئ
فقال رجل: أنا.
فقال "قد ظننت
أن بعضكم
خالجنيها".
{48}
Bize Muhammet! b.
el-Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. Dediler ki: Bize Muhammed b.
Ca'fer rivayet etti. (Dedi ki): Bize Şu'be Katâde'den rivayet etti, demiş ki:
Zürâretü'bnü Evfâ'yı İmran b. Husayn'dan naklen rivayet ederken işittim ki:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) öğle namazını kıldırmış. Bir zât
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in arkasında
[ Sebbih ismikel A'la ] suresini
okumağa başlamış. Namazdan çıkınca Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«— Hanginiz okudu,»
yahut «Okuyan hanginizdi» diye sormuş. Bir zât:
— «Ben (okudum)»
cevabını vermiş. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— Gerçekten anladımki
biriniz bunu benim ağzımdan aldı» buyurmuşlar.
49 - (398) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
إسماعيل بن علية.
ح وحدثنا محمد
بن المثنى.
حدثنا ابن أبي
عدي. كلاهما
عن ابن أبي
عروبة، عن
قتادة، بهذا
الإسناد؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم صلى الظهر.
وقال "قد علمت
أن بعضكم
خالجنيها".
{49}
Bize Ebu Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize İsmail b. Uleyye rivayet etti. H.
Bize Muhammed b.
el-Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Adiy rivayet etti. Bunların
ikisi de İbni Ebî Arube'den, o da Katâde'den bu isnadla rivayet etmişler ki,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) öğleyi kılmış ve:
«Gerçekten anladım ki
bîriniz onu benim ağzımdan aldı» buyurmuşlar.
İzah:
Hadîsin buradaki
rivayetinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in öğle namazını mı,
ikindiyi mi kıldırdığını râvî şüphe ile ifâde etmişse de, ekseri rivayetlerinde
şüphesiz olarak öğle namazını kıldırdığı beyân edilmiştir.
Muhalece: Münâzea, yâni
çekiştirmek manasınadır. Burada ondan murâd Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)in ağzından alırcasına onun okuduğunu okumasıdır. Bu sözle Resul-i Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o zâtın başkalarına işittirecek derecede sesle
okumasını reddetmiş; onun bu yaptığını doğru bulmamıştır. İmama uyanlara da
kırâeti vacip görenler bu hadîste kırâetin menedilmediğini, bilâkis ispat
Duyurulduğunu söylerler. Çünkü Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
okumalarına bir şey dememiş, aşikâre okumalarına itiraz etmiştir. Gerek
Nevevî'nin gerekse Kaadî Iyâz'ın izahatı bu tarzdadır. Fakat bize kalırsa
hadîs-i şerif, imamın arkasında kırâet vâcibdir diyenlere ne kadar delilse,
vâcib değildir diyenlere de o kadar, hattâ daha fazla delil teşkil eder. Çünkü
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Filân sureyi hanginiz
okudu» diğer rivayette «Okuyan kimdi» yahut «Hanginiz okudu?» buyurmuştur. Bu
suallerden okuyun mânâsı mı çıkar, yoksa okumayın mânası mı? Bence okumayın
mânâsı çıkar. Bunları sesle okuyan kimdi, sesle okumak doğru değildir. Gizli
okuyun;» mânâsına almak, hele de okumayı bütün cemâate teşmil ederek cemâatin
gizli okumalarını takrir ve kabul mânâsı vermek olsa olsa zayıf bir ihtimaldir.
Bu sebeple hadîs; «Cemaata kırâet vâcibdir» diyenlere değil, vâcib değildir
diyenlere delil olsa gerektir. Binâenaleyh Nevevî 'nin:
«Bu hadîs öğle
namazında gerek imam, gerekse cemâatin sure okuyacaklarını isbât etmektedir.
Bize göre hüküm budur. Mezhebimizin şâzz ve zaîf bir kavline göre cemâat gizli
namazlarda da, cehrî namazlarda olduğu gibi sureyi okumazlar. Fakat bu
yanlıştır. Çünkü cehrî namazlarda susarak dinlemek emrolunmuştur; Burada ise
bir şey işitmez. Şu halde susmanın bir mânâsı kalmaz. Cehrî namazlarda imamın
okuduğunu işitmeyecek derecede uzakta bulunan cemâat bile esah kavle göre
sureyi okurlar» şeklindeki mütâlâası ile Kaâdi Iyâz'ın; «Bu hadîsle imamın
arkasındaki cemâatin bir şey okumayacaklarına istidlal edilemez. Çünkü
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o zâtı okumaktan men etmiş, yalnız
aşikâre okumasını doğru bulmamıştır» demesi söz götürür.