NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
147 - (598) حدثني
زهير بن حرب.
حدثنا جرير عن
عمارة بن
القعقاع، عن
أبي زرعة، عن
أبي هريرة؛
قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، إذا كبر
في الصلاة،
سكت هنية قبل
أن يقرأ. فقلت:
يا رسول الله!
بأبي أنت
وأمي! أرأيت
سكوتك بين
التكبير والقراءة،
ما تقول؟ قال
"أقول: اللهم!
باعد بيني
وبين خطاياي
كما باعدت بين
المشرق
والمغرب.
اللهم! نقني
من خطاياي كما
ينقى الثوب
الأبيض من
الدنس. اللهم!
اغسلني من
خطاياي
بالثلج
والماء والبرد".
[ش
(هنية) هي
تصغير هنة.
أصلها هنوة.
فلما صغرت صارت
هنيوة.
فاجتمعت واو
وياء. وسبقت
إحداهما بالسكون.
فوجب قلب
الواو ياء. فاجتمعت
ياء أن.
فأدغمت
إحداهما في
الأخرى فصارت
هنية. أي
قليلا من
الزمان.
(أرأيت) أي
أخبرني. (كما
باعدت) محل
الكاف نصب على
أنه صفة
لموصوف محذوف.
أي مباعدة مثل
مباعدة ما بين
المشرق والمغرب].
{147}
Bana Züheyr b. Harb
rivayet etti. (Dediki): Bize Cerîr, Umâretâ'bnü Ka'kaa'dan, o da Ebu Zür'a'dan,
o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebu Hureyre şöyle demiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) namaz için tekbîr aldığı vakit Kur'an okumazdan önce bir an
sükût ederdi. Ben:
— Yâ Resulullah! Anam
babam sana feda olsun şu tekbir ile kıraat arasındaki sükûtunu lütfen bana
söyle; o esnada ne diyorsun?» dedim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Allah'ım! Benimle,
günahlarımın arasını mağrible, meşrik arası gibi ırak eyle! Yâ Rabb! Beni
günahlarımdan beyaz elbisenin, kirden temizlendiği gibi temiz pâk eyle! Yâ
Rabb! Beni günahlarımdan kar ile, su ile ve dolu ile yıka; derim» buyurdular.
(598) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وابن
نمير. قالا: حدثنا
ابن فضيل. ح
وحدثنا أبو
كامل. حدثنا
عبدالواحد
(يعني ابن زياد)
كلاهما عن
عمارة بن
القعقاع،
بهذا الإسناد،
نحو حديث جرير.
{….}
Bize Ebu Bekir b. Ebî
Şeybe ile İbni Numeyr rivayet ettiler. Dedilerki: Bize İbni Fudayl rivayet
etti. H.
Bize Ebu Kâmil de
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdülvâhid (yâni İbni Ziyâd) rivayet etti.
Bunların ikisi de Umâretü'bnü Ka'kaa'dan bu isnâdla Cerîr hadîsi tarzında
rivâyetde bulunmuşlardır. .
İzah:
Bu hadîsi Buhârî «Ezan»
bahsinde; Ebu Dâvûd, Nesâî ve İbni Mâce «Namaz» bahsinde; ayrıca Nesâi
«Kitabû't-Tahâre» de muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Bu bâbda Bezzar iyi bir
sened ile şu hadîsi rivayet etmişdir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
:
«Biriniz namaz kıldığı
vakit: Allah'ım, benim ile günahlarımın arasını mağriple, meşrik arası kadar
ırak eyle! Yâ Rabb! Ben kıyamet gününde benden yüz çevirmenden sana sığınırım!
Allah'ım, beni günahlarımdan beyaz elbisenin kirden paklandığı gibi temiz pâk
eyle! Allah'ım, beni müslüman olarak yaşat; mü slüman olarak öldür! desin.»
buyurdular.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) 'in namaza niyetlendikden sonraki sükûtundan murâd: sesle
okumamasıdır. Yoksa hiç okumamak değildir. Hz. Ebu Hureyre'nin sükûtu esnasında
ne okuduğunu sorması da buna delâlet eder.
Hatâya: Hatiyyenin
cem'idir. Hatiyye: günah demekdir.
Hadîsde zikri geçen
günahlardan murâd: Geçmiş veya; gelecek günahlar olabilir. Bundan murâd geçmiş
günahlar olduğuna göre mânâ: «Benim geçmiş günahlarımı aff-u mağfiret et.»
demek olur. Bâzıları:: «Beni günahlarımdan ırak eyle!» sözünün mânâsı: İşlenen
günahlarının affı ile gelecekde günah işlemekden korumasıdır.
Günahlardan ileride
işlenecek olanlar murâd edildiğine göre mânâ: «Bana ileride günâh işlemek
mukadderse, beni o günahdan ırak eyle!» demek olur.
Hadîsde iki yerde
teşbih yapılmışdır. Bunların birincisi, günahlardan uzaklaştırmayı mağrible
maşrik arasındaki uzaklığa benzetmek sureti ile yapılmışdır.
Vech-i şebeh: Şark ile
garbın bir araya gelmesinin imkânsızlığıdır. Kişinin günahlarına yaklaşması
şarkla garbın biribirine yaklaşmasına benzetilmişdir.
İkinci teşbih:
Günahlardan temizlenmek, beyaz elbisenin kirden temizlenmesine benzetilmek
suretiyle yapılmışdır. Bu temizlenmenin beyaz elbiseye benzetilmesi, beyaz
rengin kir götürmemesindendir.
Kirmani diyor ki: «En
iyi temizlik ancak sıcak su ile olduğu hâlde karla, suyla ve dolu ile
temizlemesini istemek temizlikde mübâlega ifâde etmek içindir.»
Hattâbî: «Bu misâllerle
zikredilen şey'lerin kendileri kasd edilmemişdir. Bunlarla ancak günahlardan
temizlik hususunda te'kîd ve mübâlega murâd edilmişdir. Karla, dolu insan eli
değmemiş ve kullanılmamış iki sudur. Binaenaleyh murâd ettiği elbise temizliği
mânâsını beyân hususunda bunları misâl almak son derece te'kîdli olur.» diyor.
Tıybî; «Şöyle de
denilebilir: Suyu zikretdikden sonra ayrıca karla doluyu da anmak aff-u
mağfiretden sonra rahmetin şumûlünü dilemek içindir...» diyor.
Kirmanı ise: «En iyisi
şöyle demekdir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) günahları cehennem
ateşi yerine tutmuşdur. Çünkü günahlar Teâlâ Hazretlerinin va'di mûcebince
cehenneme girmeyi icâb eder. Binaenaleyh onların hararetini söndürmeyi te'kîd
kabilinden su ile ifâde etmiş; sonra ondan daha soğuk olan kar'a, daha sonra
ondan da soğuk olan dolu'ya geçmek sureti ile mübâlağa göstermişdir. Çünkü en
soğuk olan su en ziyâde donuk olandır.» demektedir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in bu üç duası üç zamana nazaran yapılmış da olabilir. Şu
hâlde; günahlardan uzaklaştırmak, istikbâle; temiz pâk etmek hâle; yıkamak da
mâzîye âid olur.