NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
202 - (627) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
أسامة عن
هشام، عن
محمد، عن
عبيدة، عن
علي؛ قال:
لما
كان يوم
الأحزاب قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "ملأ
الله قبورهم
وبيوتهم نارا.
كما حبسونا
وشغلونا عن
الصلاة الوسطى.
حتى غابت
الشمس".
{202}
Bize Ebu Bekir b. Eb!
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Üsame, Hişâm'dan, o da Muhammed'den, o
da Abide'den o da Aliy'den naklen rivayet etti. Aliy şöyle demiş:
Ahzab harbinin yapıldığı
gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(Küffâr hakkında) :
«Bizi tâ güneş
kavuşuncaya kadar orta namazdan nasıl meşgul ve men' ettilerse, Allah da onlann
kabirlerini ve evlerini ateşle doldursun!» buyurdular.
(627) وحدثنا
محمد بن أبي
بكر المقدمي.
حدثنا يحيى بن
سعيد. ح
وحدثناه
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا المعتمر
بن سليمان.
جميعا عن
هشام، بهذا
الإسناد.
{….}
Bize Muhammed b. Eb!
Bekr El-Mukaddemî de rivayet etti. (Dediki) : Bize Tabya b. Saîd rivayet etti.
H.
Bize, bu hadisi İshâk b.
İbrahim dahi rivayet etti. (Dediki) ; Bize El -Mu'temir b. Süleyman haber
verdi. Bunlar hep birden Hişâm'dan bu isnâdla rivayette bulunmuşlardır.
203 - (627) وحدثنا
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار. قال
ابن المثنى:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة. قال:
سمعت
قتادة يحدث عن
أبي حسان، عن
عبيدة، عن علي؛
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم، يوم
الأحزاب
"شغلونا عن
صلاة الوسطى
حتى آبت الشمس.
ملأ الله
قبورهم نارا.
أو بيوتهم أو
بطونهم" (شك
شعبة في
البيوت
والبطون).
[ش
(آبت الشمس)
قال الحربي:
معناه رجعت
إلى مكانها
بالليل. أي
غربت. من
قولهم: آب إذا
رجع. وقال غيره:
معناه سارت
للغروب،
والتأويب سير
النهار].
{203}
Bize Muhammed b.
El-Müsennâ ile Muhammed b. Beşşar rivayet ettiler. İbnül-Müsennâ Dediki: Bize
Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki) : Bize Şu'be rivayet etti. Dediki:
Ben, Katâde'yi, Ebu Hassân'dan, o da Abîde'den, o da Aliy'den naklen rivayet
ederken dinledim. Aliy şöyle demiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Ahzâb harbinin vuku bulduğu gün :
«Bizi, güneş kavuşuncaya
kadar orta namazdan meşgul ettiler. Allah kabirlerini yahut evlerini yahut
karınlarını ateşle doldursun!» buyurdular.
Şu'be evleri ile karınları
hususunda şekketmişdir.
(627) وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
ابن أبي عدي
عن سعيد، عن
قتادة، بهذا
الإسناد. وقال:
بيوتهم
وقبورهم (ولم
يشك).
{….}
Bize Muhammed b. El-Müsennâ
rivayet etti. (Dediki): Bize îbni Ebî Adiy, Saîd'den, o da Katâde'den bu
isnâdla rivayet etti ve:
«Evleri ile kabirlerini
(ateşle doldursun) » dedi, şekketmedi.
204 - (627) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
قالا: حدثنا
وكيع عن شعبة،
عن الحكم، عن
يحيى بن الجزار،
عن علي. ح
وحدثناه
عبيدالله بن
معاذ (واللفظ
له) قال: حدثنا
أبي. حدثنا
شعبة عن
الحكم، عن
يحيى، سمع
عليا يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، يوم
الأحزاب، وهو
قاعد على فرضة
من فرض الخندق
"شغلونا عن
الصلاة
الوسطى. حتى
غربت الشمس.
ملأ الله قبورهم
وبيوتهم (أو
قال قبورهم
وبطونهم) نارا".
[ش
(فرضة من فرض
الخندق) هي
المدخل من
مداخله،
والمنفذ إليه].
{204}
Bize bu hadisi Ebu Bekir
b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb da rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Vekî’,
Şu'be'den, o da Hakem'den, o da Yahya b. El-Cezzar'dan, o da Aliy'den naklen
rivayet etti. H.
Bize bu hadîsi
UbeyduIIah b. Muaz dahi rivayet etti. Lâfız onundur. Dediki: Bize babam rivayet
etti. (Dediki): Bize Şu'be, Hakem'den, o da Yahya'dan naklen rivayet etti.
Yahya, Ali'yi şöyle derken işitmiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Ahzâb günü hendeğin geçitlerinden bir geçit üzerinde
otururken:
«Tâ güneş kavuşuncaya
kadar, bizi orta namazdan alıkoydular. Allah, onların kabirlerini ve evlerini
-yahut kabirlerini ve karınlarını- ateşle doldursun!» buyurdular.
205 - (627) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب
وأبو كريب.
قالوا: حدثنا
أبو معاوية عن
الأعمش، عن مسلم
ابن صبيح، عن
شتير بن شكل،
عن علي؛ قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، يوم
الأحزاب
"شغلونا عن
الصلاة
الوسطى صلاة
العصر. ملأ الله
بيوتهم
وقبورهم
نارا". ثم
صلاها بين
العشاءين،
بين المغرب
والعشاء.
[ش (عن
الصلاة
الوسطى) أي
الفضلى. (صلاة
العصر) بدل أو
عطف بيان].
{205}
Bize Ebu Bekir b. Ebî
Şeybe ile Züheyr b. Harb ve Ebu Kureyb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Ebu
Muâviye, A'meş'den, o da Müslim b. Subeyh'den, o da Şüteyr b, Şekel'den, o da
Aliy'den naklen rivayet etti. Aliy şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Ahzâb günü:
«Bizi orta namazdan, İkindi
namazından alıkoydular. Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle
doldursun!» buyurdu, sonra ikindiyi iki İşâ' (yâni) akşam ile yatsı arasında
kıldı.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Cihâd», «Megâzî», «Daavât» ve «Tefsir» bahislerinde; Ebu Dâvûd «Namaz»
bahsinde; Tirmizî «Tefsîr» bahsinde; Nesâîde «Namaz» bahsinde muhtelif
râvîlerden tahrîc etmişlerdir.
Ahzâb vak'ası, târihte
«Hendek Gazası» nâmı ile meşhurdur. Bu gaza hicretin dördüncü veya beşinci
senelerinde vuku bulmuşdur. Mezkûr gazada, Müslümanlar Medîne-i Münevvere'nin
kenarına hendek kazmış ve bu suretle müdâfaa harbine hazırlanmışlardı. Orada
vâkî olan gazaya Hendek gazası denilmesi bundandır. O sene Medine-i
Münevvere'de kıtlık ve açlık hüküm ferma olduğu için müslümanlar pek bîtâb bir
hâlde idiler. Fakat neticede Allah'ın nusreti ile muzaffer oldular. Düşman
gördüğü mûcize-i ilâhiyyeden yâni müthiş bir rüzgâr çıkıp çadırlarını ve
kazanlarını tarumar etmesinden korkarak kaçtı. Hattâ getirdiği erzak ve
mühimmatı almağa bile vakit bulamadı. Bunlar müslümanlara ganimet olarak kaldı.
Müşrikler muhasarayı bir ay devam ettirmiş; bu müddet zarfında müslümanlar
tamâmiyle bitâb kalmış hattâ içlerinden bâzıları birkaç defa üçer gün bir şey
yiyememişlerdi. Nihayet muharebenin en ziyâde şiddet kesbettiği bir günde
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dört vakit namazını kazaya
bırakmışdır. Harb son derece şiddetlendiği vakit Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) küffarın aleyhine duâ etmiş; hayatta iken evlerini, Öldükden sonra
da kabirlerini ateşle doldurmasını Cenâb-ı Hak'dan niyaz etmiş ve bu niyazı
kabul buyurulmuşdur. Fahr-i Kâinat (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
bazen bir kavmin aleyhine, bazen de lehine duâ etmişdir. Müslümanlara son
derece ezâ ve cefâ edenlerin aleyhine; sonradan müslüman olacaklarını ümîd
ettiklerinin de lehine duâ ederdi.
Ulemânın beyânına göre
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in o namazları kazaya bırakması «Salâtü'l -
Havf» yâni korku namazı inmezden önce idi. Bunları düşmanla savaşırken unutarak
bırakmış olması muhtemel olduğu gibi, o gün için bir özür teşkil eden çarpışma
sebebi ile bilerek bırakmış olması da caizdir. Ondan sonra korku namazı nazil
olmuş ve harplerde namazın nasıl kılınacağı beyân edilmişdir. Binaenaleyh bu
gün düşman ve harp sebebi ile namazı kazaya bırakmak caiz değildir. Harb'e
mahsûs olan korku namazı kılınır. Bu namazın tafsilâtı fıkıh kitaplarındadır.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) 'in kazaya bıraktığı namazlar bir rivayete göre yalnız öğle
ile ikindidir; diğer rivayetlere göre Öğle, ikindi, akşam ve yatsıdır. Bu
rivayetlerin arasını bulmak için ulemâ vakıanın müteaddid olduğunu yâni bâzı
günler iki namaz, bâzı günler de dört namaz kılamadığını söylerler.
Îbnü'l-Arabî: «Doğrusu,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in Hendek harbinde kılamadığı namaz
yalnız ikindidir.» demişdir.
Babımız hadîslerinin
birinde: «Bizi orta namazdan, ikindi namazından alıkoydular.» buyurulması bu
kavli te'yîd eder.
Babımızın bu
rivayetleri ile bundan sonra göreceğimiz bütün rivayetleri orta namazdan murâd
ikindi olduğunu göstermektedir. Ulemânın bu bâbdaki kavillerini evvelce namazda
konuşma babında görmüştük. Bununla beraber münâsebetden dolayı iki üç hadis
sonra onları tekrar hulâsa edeceğiz.