SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

YOLCU NAMAZI BAHSİ

<< 788 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

224 - (788) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب. قالا: حدثنا أبو أسامة عن هشام، عن أبيه، عن عائشة؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم:

 سمع رجلا يقرأ من الليل. فقال "يرحمه الله. لقد أذكرني كذا وكذا. آية كنت أسقطتها من سورة كذا وكذا".

 

{224}

Bize, Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize, Ebû Ûsâme, Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet ettiki,

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geceleyin Kur'ân okuyan bir zât işitmiş de :

 

«Allah, ona rahmet buyursun! Gerçekten bana filân ve filân âyetleri hatırlattı. Ben, onları filân ve filân sûrelerden ıskaat etmişdim.» buyurmuş.

 

 

225 - (7889 وحدثنا ابن نمير. حدثنا عبدة وأبو معاوية عن هشام، عن أبيه، عن عائشة. قالت:

 كان النبي صلى الله عليه وسلم يستمع قراءة رجل في المسجد. فقال "رحمه الله. لقد أذكرني آية كنت أنسيتها".

 

{225}

Bize, İbni Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize, Abde ile Muâviye, Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet ettiler. Âişe şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescidde bir zâtın Kur'ân okuyuşunu dinler de :

 

«Allah, ona rahmet buyursun! Gerçekten bana unutturulduğum bir âyeti hatırlattı.»  derdi.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu Fedâili'l-Kur'ân» in bir kaç yerinde tahrîc etmişdir.

 

Anlaşılıyor ki Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lihîkmetin bâzı âyetleri unutmuş; bunları mescidde Kur'ân okuyan bir zâtdan işidince hatırlamış. Ancak unutulan âyetlerin neler olduğu ve sayıları bildirilmemişdir. Buhârî 'nin bir rivayetinden Kur'ân okuyan zâtın Abbâd b. Bişr olduğu, başka bir rivayetinden ise Abdullah b. Yezîd El-Ensârî olduğu anlaşılıyor. Bu rivayetlere bakarak bazıları kıssanın iki defa geçtiğine ihtimâl vermişlerdir.

 

Bâzıları bu hadîsden fıkhî bir mes'ele istinbât ederek, unutulan âyetlerin yirmibir aded olduğunu söylemişlerdir. Bunu nasıl istinbât ettiklerini öğrenmek için fıkıh kitaplarına müracaat etmelidir.

 

Burada: «Acaba Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e unutmak nasıl caiz olmuşdur?» şeklinde bir suâl hatıra gelebilir. Bunun cevâbı şudur: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o âyetleri unutmuş değil, onlar kendisine unutturulmuşdur. Bittabi kendiliğinden unutmak başka, Allah tarafından unutturulmak yine başkadır. Allah tarafından unutturulmakda, onun ihtiyarı ve dahl-ü te'sîri yokdur. Cumhûr-u ulemaya göre tebliğ ve talîm tarîki ile öğrenmediği şeyleri unutup unutamıyacağı ise ihtilaflıdır. Câîz görenler: «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) unuttuğu şey üzerine ikrar olunmaz. Bil'akis onu ya kendisi hatırlar yahut hatırlatılır.» demişlerdir. Bu hatırlatmanın dahî derhâl mi yoksa vefatından önceye kadar mı devam edeceği hususunda yine ihtilâf vardır.

 

Bu hadîsde o zâtdan .duyduğu âyetleri unutması caizdir. İsmâilî'nin beyanına göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Kur'ân'ı unutması iki kısma ayrılır. Bunların birincisi unutup az sonra hatırlamasıdır ki, bu insanın tabiatında vardır. İkincisi: neshi murad edilerek Allah tarafından kalbinden silinendir. Birinci kısım arızî olup çabuk gelip geçer. İkinci kısım ise nesih âyetine dahildir.