SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CUM’A BAHSİ

<< 853 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

16 - (853) وحدثني أبو الطاهر وعلي بن خشرم. قالا : أخبرنا ابن وهب عن مخرمة بن بكير. ح وحدثنا هارون بن سعيد الأيلي وأحمد بن عيسى. قالا حدثنا ابن وهب. أخبرنا مخرمة عن أبيه، عن أبي بردة بن أبي موسى الأشعري. قال:

 قال لي عبدالله بن عمر: أسمعت أباك يحدث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم في شأن ساعة الجمعة ؟ قال قلت: نعم. سمعته يقول: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول: "هي ما بين أن يجلس الإمام إلى أن تقضى الصلاة".

 

{16}

Bana Ebu't-Tâhir ile Alîyyü'bnü Haşrem rivayet ettiler. Dedilerki: Bize İbni Vehb, Mahrametü'bnü Bükeyr'den naklen haber verdi. H.

Bize Hârûn b. Saîd EI-Eyîî ile Ahmed b. îsâ da rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Vehb rivayet etti. (Dediki) : Bize Mahrame, babasından, o da Ebû Bürdete'bnü Ebû Mûse'l-Eş'arî'den naklen haber verdi. Şöyle demiş: Bana, Abdullah b. Ömer:

 

— «Babanın  cum'a saati hakkında  Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den hadîs rivayet ettiğini işittinmi?» dedi. Ben:

 

  Evet, babamı şöyle derken işittim dedim: Resulullah (Sallallhu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«İcabet saati, imamın (minber üzerinde) oturması ile namazın edâ edilmesi arasındadır.»  buyururken işittim.

 

 

İzah:

Bu hadîs hakkında Dârakutnî imam Müslim'e istidrâkde bulunmuş ve şunları söylemişdir:

 

«Bu hadîsi Mahrame'nin babasından, onun da Ebû Bürde'den rivayet etmesi suretiyle yaptıığ müsned rivâyetden başka, müsned olarak rivayet eden yokdur. Onu bir cemâat Ebû Bürd 'den kendi kavli olmak üzere rivayet etmişlerdir. Bâzıları, senedi Ebû Mûsâ'ya kadar götürmüş fakat hadîsi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'e ref etmemişdir. Doğrusu Hadîs Ebû Bürde'nin sözüdür. Onu Yahya El-Kattân dahî Sevrî'den, o da Ebû İshâk'dan, oda Ebû Bürde'den naklen bu şekilde rivayet etmişidr. Vâsıl-ı Ahdeb ile Muhalid dahî Yahyâ'ya tâbi olarak onu Ebû Bürde 'nin sözü olmak üzere rivayet etmişlerdir. Nu'man b. Abdisselâm, Sevrî'den, o da Ebû îshâk 'dan naklen: Ebû Bürde'nin, babasından rivayeti mevkûfdur. (Babasından) sözü sabit değildir; demişdir.

 

Ahmed b. Hanbel, Hammâd b. Hâlid'in Mahreme 'ye: Sen babandan bir şey işittin mi? dedim. Hayır cevâbını verdi.. dediğini söyler.»

 

Nevevî diyor ki: «Dârakutnî 'nin yaptığı bu istidrâk kendince ve ekseri muhaddisînce ma'rûf olan bir kaaideye binâendir. Mezkûr kaaideye göre bir hadîsin iki rivayeti biribirîne tearuz eder; meselâ biri merfû' biri mevkuf olursa mevkuf olduğuna hükmedilir. Ancak bu kaaide zayıfdır. Sahîh olan, usûl-i fıkıh ulemâsı ile fukahânın ve Buhârî ile Müslim gibi Muhakkik hadîs âlimlerinin tarîkidir. Bu tarika göre o hadîsin merfû' olduğuna hükmedilir. Çünkü hadîsde mevsuk râvînin ziyâdesi vardır. Böyle bir ziyâde makbuldür.

 

Beyhakî'nin «Sünen» inde Ahmedü'bnü Seleme'nin şöyle dediği rivayet olunuyor: «Mahrame'nin rivayet ettiği bu hadîsi Müslim b. Haccâc ile müzâkere ettim; Müslim: Bu hadîs cum'a saatini beyân hususunda en güzel ve en doğru bir hadîsdir; dedi.