SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CENAZELER BAHSİ

<< 937 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

33 - (937) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وزهير بن حرب وإسحاق بن إبراهيم. جميعا عن أبي معاوية. قال زهير: حدثنا محمد بن حازم. حدثنا عاصم عن حفصة، عن أم عطية. قالت:

 لما نزلت هذه الآية: {يبايعنك على أن لا يشركن بالله شيئا ولا  يعصينك في معروف} [60 /الممتحنة/ الآية 12] قالت: كان منه النياحة. قالت فقلت: يا رسول الله ! إلا آل فلان. فإنهم كانوا أسعدوني في الجاهلية. لا بد لي من أن أسعدهم. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إلا آل فلان".

 

{33}

Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ile Züheyr b. Harb ve İshâk b. İbrahim toptan Ebû Muâviye'den rivayet ettiler. Züheyr dediki: Bize Muhammed b. Hâzim rivayet etti. (dediki): Bize Âsim, Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den naklen rivayet etti. Ümmü Atiyye şöyle demiş:

 

Şu âyet (yâni) «Ey Nebi! Sana mu'min kadınlar gelerek Allah'a şirk koşmayacaklarına... Ve sana âsî olmayacaklarına söz verirlerse, onlarla bey'at akdet... [ Müntehine 12 ] nazil olunca Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kadınlardan aldığı bey'atta niyâha da vardı. Ben:

 

  «Yâ Resûlallah! Yalnız fülân oğulları ailesine yapılacak niyâha müstesna. Çünkü onlar câhiliyet devrinde benim niyâhama iştirak etmişlerdi. Binâenaleyh benim de onların niyâhasına iştirak etmem gerekir; değilmi?» dedim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

  (Peki) fülân oğullarına yapılacak niyâha müstesna olsun; buyurdular.

 

İzah için buraya tıklayın