NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
89 - (965) حدثني
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة (واللفظ
ليحيى) (قال
أبو بكر:
حدثنا. وقال
يحيى: أخبرنا
وكيع) عن مالك
بن مغول، عن
سماك بن حرب،
عن جابر بن
سمرة. قال: أتى النبي
صلى الله عليه
وسلم بفرس
معروري. فركبه
حين انصرف من
جنازة ابن
الدحداح. ونحن
نمشي حوله.
{89}
Bize Yahya b. Yahya ile
Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivayet ettiler. Lafız Yahya'nındır. Ebû Bekir: (Bize
rivayet etti.) tabîrini kullandı. Yahya: (Bize Vekî' Mâlik b. Miğvel'den, o da
Simâk b. Harb'den, o da Câbir b. Semura'dan naklen haber verdi.) dedi. Câbir
şunları söylemiş:
«Nebi {Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'e çıplak bir at getirdiler de, İbni Dahdahın cenazesinden dönerken
ona bindi. Bize, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in etrafında
yürüyorduk.»
(965) وحدثنا
محمد بن
المثنى ومحمد
بن بشار (واللفظ
لابن المثنى)
قالا: حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
سماك بن حرب،
عن جابر بن
سمرة ؛ قال: صلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم على ابن
الدحداح. ثم
أتي بفرس عري.
فعقله رجل
فركبه. فجعل يتوقص
به. ونحن
نتبعه. نسعى
خلفه. قال
فقال رجل من
القوم: إن
النبي صلى الله
عليه وسلم قال
"كم من عذق
معلق (أو مدلى)
في الجنة لابن
الدحداح !" أو
قال شعبة
"لأبي الدحداح
!".
{…}
Bize Muhammedü'bnü'l -
Müsennâ ile Muhammedü'bnü Beşşar rivayet ettiler. Lafız İbni Müsennâ'nındır. Dedilerki:
Bize Muhammedü'bnü Ca'fer rivayet etti. (dediki): Bize Şu'be, Simâk b. Harb'
den, o da Câbir b. Semura'dan naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş:
«Resulullah (Salîallahu
Aleyhi ve Sellem), İbni Dahdahın cenaze namazını kıldı. Sonra kendisine çıplak
bir at getirdiler. Atı bir adam tutarak, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bindi. Derken at şahlanmaya başladı. Biz onu tâkib ediyor, arkasından
koşuyorduk. Bu arada cemaattan biri şunları söyledi:
— Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem),
(Cennette İbni Dahdah
için asılmış yahut sarkıtılmış nice hurma salkımları vardır.) buyurdu. Yahut
Şu'be, Ebû'd-Dahdah için, demiştir.
İzah
İbni Dahdah'ın ismi
malûm değildir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in arkasından yürümek, ashâb-ı kirâm'ın âdetleri idi.
Ulemâ, cenaze
arkasından binek gitmeyi kerih görmüşlerdir. Çünkü Ebû Dâvûd'un tahric ettiği
bir hadîsde şöyle denilmektedir: -Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
bir hayvan getirdiler, kendisi bir cenaze ile beraberdi ve hayvana binmedi.
Cenazeden dönüşte hayvanı tekrar getirdiler. Bu defa bindi. Kendilerine neden
böyle yaptıkları sorulduda:
— Benimle beraber melekler de yürüyorlardı.
Onlar yürürken binemezdim; buyurdular.
Tirmizî'nin Hz.
Sevbân'dan rivayet ettiği bir hadisde dahî: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ile birlikte bir cenazeye çıktık. Hayvana binmiş bâzı insanlar gördü ve:
— Siz utanmıyor musunuz, melekler yaya gidiyor;
siz hayvanların sırtına kurulmuşsunuz; buyurdular.» denilmektedir.
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in bu hadisine sebep şudur:
Bir yetim, Hz. Ebû
Lübâbe ile bir hurmalık hakkında dâvaya düşmüş. Resulullah {Sallallahu Aleyhi
ve Sellem), Ebû Lübâbe'ye Hurmalığı yetime vermesini emir buyurmuş. Fakat;
«Bu hurmalığa karşılık
olarak cennette sana hurma salkımı var.» dediği hâlde Ebû Lübâbe buna razı
olmamış, yetim ağlamış. O zaman Ebû'd-Dahdâh bunu işiterek Ebû Lübâbe'ye
bahçesini vermek suretiyle hurmalığı ondan satın almış, sonra Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e. Ben bu bahçeyi bu yetime verirsem bana da cennette hurma
salkımı var mı? diye sormuş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)-
— Evet, Ebû'd-Dahdâh için cennette nice hurma
salkımları var; buyurmuşlar.
İşte cemaattan bir zât
bu hâdiseyi hatırlayarak Ebü'd -Dahdâh'in
cenazesinden dönüşte arkadaşlarına nakletmiştir.