NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
120 - (1051) حدثنا
زهير بن حرب
وابن نمير.
قالا: حدثنا
سفيان بن
عيينة عن أبي
الزناد، عن
الأعرج، عن
أبي هريرة.
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"ليس
الغنى عن كثرة
العرض. ولكن
الغنى غنى
النفس".
[ش
(العرض) هو
متاع الدنيا.
ومعنى الحديث:
الغنى المحمود
غنى النفس
وشبعها وقلة
حرصها. لا كثرة
المال مع
الحرص على
الزيادة لأن من كان
طالبا
للزيادة لم
يستغن بما
معه، فليس له
غنى].
{120}
Bize Züheyr b. Harb ile
İbni Numeyr rivayet ettiler. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne,
Ebû'z-Zinâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. Ebû
Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Zenginlik mal
çokluğundan ibaret değildir. (Hakîkî) zenginlik, gönül zenginliğidir.»
buyurdular.
İzah:
Bu hadîsi Buhari
«Kitâbu'r-Rukaak»'da, Tirmizi «Kitâbu'z-Zühd»'de tahric etmişlerdir.
Araz: Dünyâ malı,
demektir. Bunda altın ve gümüş dâhil değildir. Bu kelime «arz» şeklinde
okunursa İbni Fâris'e göre altınla gümüşten başka bütün dünyâ malları, mânâsına
gelir. «Araz» ise: Ona göre insanın dünyâdan aldığı nasîbdir. Hadisin mânâsı
şudur: Hakiki zenginlik mal çokluğundan ibaret değildir. Hakîki zenginlik gönül
zenginliği yâni dünyâya tama' etmemektir. Bir çok mal sahipleri vardır ki
gönülleri fakirdir. Çünkü ellerindeki malı ziyâdeleştirmek için geceyi gündüze
katarlar. Böyleleri bir türlü mal'a doymadıkları için ma'nen fakirdirler. Gönlü
gani lan kimse ise Allah Teâlâ'nın takdirine razıdır. Allah'ın ihsan hazineleri
sarfetmekle tükenmeyeceğini bildiği için fazla kazanmaya hırs ve tama'
göstermez. Dâima gözü toktur. İşte hakîki zenginlik de budur.