NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
136- (1136) وحدثني
أبو بكر بن
نافع العبدي.
حدثنا بشر بن المفضل
بن لاحق.
حدثنا خالد بن
ذكوان عن
الربيع بنت
معوذ بن
عفراء. قالت:
أرسل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم غداة
عاشوراء إلى
قرى الأنصار،
التي حول
المدينة: من
كان أصبح
صائما، فليتم
صومه. ومن كان
أصبح مفطرا،
فليتم بقية
يومه. فكنا، بعد
ذلك، نصومه.
ونصوم
صبياننا
الصغار منهم،
إن شاء الله.
ونذهب إلى
المسجد. فنجعل
لهم اللعبة من
العهن. فإذا
بكى أحدهم على
الطعام،
أعطيناها
إياه عند
الإفطار.
[ش
(اللعبة من
العهن) العهن
هو الصوف
مطلقا. وقيل:
الصوف
المصبوغ.
(أعطيناها
إياه عند
الإفطار) هكذا
هو في جميع
النسخ: عند
الإفطار. قال
القاضي: فيه
محذوف،
وصوابه: حتى
يكون عند
الإفطار. فهذا
يتم الكلام].
{136}
Bana Ebû Bekir b. Nâfi'
El-Abdî rivayet etti. (Dediki) Bize Bişr b. Mufaddal b. Lâhik rivayet etti.
(Dediki) Bize Hâlid b. Zekvân, Rubeyyi'
binti Muavviz b. Afra'dan naklen rivayet etti. Rubeyyi' şöyle demiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Aşûra sabahı Medine'nin etrafındaki Ensar köylerine:
«Kim oruçlu olarak
sabahladıysa orucunu tamamlasın. Oruçsuz olarak sabahlayan da o günün
bakiyesini tamamlasın.» diye haber gönderdi.
Bundan sonra artık biz
bu orucu tutmağa ve küçük çocuklarımıza da Allah'ın izniyle tutturmaya
başladık. Mescide gider çocuklarımıza yünden yapma oyuncaklar verirdik.
Onlardan biri yiyecek için ağlarsa iftar zamanı oluncaya kadar bu oyuncağı
kendilerine verirdik.
137 - (1136) وحدثناه
يحيى بن يحيى.
حدثنا أبو
معشر العطار
عن خالد بن ذكوان.
قال: سألت
الربيع بنت
معوذ عن صوم
عاشوراء ؟
قالت:
بعث
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم رسله في
قرى الأنصار.
فذكر بمثل
حديث بشر. غير
أنه قال: ونصنع
لهم اللعبة من
العهن. فنذهب
به معنا. فإذا
سألونا
الطعام،
أعطيناهم
اللعبة
تلهيهم. حتى
يتموا صومهم.
{137}
Bize, bu hadisi Yahya b.
Yahya dahi rivayet etti. (Dediki) Bize Ebû Ma'şer EI-Attâr, Tâlib b. Zakvân'dan
naklen rivayet etti. (Demişki):
Rubeyyi' binti Muavviz'e
aşûra orucunu sordum, şu cevabı verdi:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Ensâr köylerine elçilerini gönderdi...»
Râvi hadîsi Bişr hadisi
gibi rivayet etmiş, şu kadar var ki : «Biz onlara yünden oyuncak yapar da,
onları beraberimizde götürürdük. Yiyecek istediler mi oyuncağı kendilerine
verirdik. Oyuncak onları avutur, bu suretle oruçlarını tamamlarlardı.» demiştir.
İzah:
Bu hadisi Buhari Kitabu's-Savm»
da tahric etmiştir.
Müslim'in bütün
nüshalarıında «Bu oyuncağı çocuklara iftar zamanında verirdik.» denilmişse de,
Kaadî İyâz bu cümlede mahzuf kelime bulunmadığından, doğrusunun «îftar zamanı
gelinceye kadar.» olduğuna, zira manânın ancak bu suretle tamamlandığını
söylemiştir. Nitekim Müslim'in ikinci rivayetinde «Yiyecek istediler mi bu
oyuncağı onlara verirdik, oyuncak anları oruçlarını tamamlayıncaya kadar
oyalardı.» denilmiştir.
Yine Kaadî İyâz: «İhtimal
çocukların oruç tuttuğundan Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in malûmatı
yoktu. Çocuklara oruç tutmalarını onun emretmesi ihtimalden uzaktır. Çünkü bir
senede tekerrür etmiyen ağır. bir ibâdeti küçüklere teklif etmek onları ta'zib
olur.» demişse de, bu mütalâa kabul edilmemiş ve kendisine İbni Huzeyme'nin
rivayet ettiği Rezîne hadîsi ile cevap verilmiştir. Rezîne hadisinde:
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) aşûra günü süt emen çocukları ve Fâtıme'nin süt emen çocuklarını
getirtir de ağızlarına tükürür, annelerine onları geceye kadar emzirmemelerini
emir buyururdu.» denilmektedir.