NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
164 - (1225) وحدثنا
سعيد بن منصور
وابن أبي عمر.
جميعا عن الفزاري.
قال سعيد:
حدثنا مروان
بن معاوية.
أخبرنا
سليمان
التيمي عن غنيم
بن قيس قال:
سألت
سعد بن أبي
وقاص رضي الله
عنه عن المتعة
؟ فقال:
فعلناه. وهذا
يومئذ كافر
بالعرش. يعني بيوت
مكة.
[ش
(وهذا يومئذ
كافر بالعرش)
أما العرش
فبضم العين
والراء، وهي
بيوت مكة. قال
أبو عبيدة:
سميت بيوت مكة
عرشا لأنها
عيدان تنصب
ويظلل بها.
قال: ويقال
لها أيضا:
عروش، واحدها
عرش. كفلس
وفلوس. ومن
قال عرش
فواحدها عريش
كقليب وقلب وأما
قوله: وهذا،
فالإشارة
بهذا إلى
معاوية بن أبي
سفيان. وفي
المراد
بالكفر هنا
وجهان: أحدهما
ما قاله
المازري
وغيره: المراد
وهو مقيم في
بيوت مكة. قال
ثعلب: يقال
اكتفر الرجل
إذا لزم
الكفور، وهي
القرى. والوجه
الثاني
المراد الكفر
بالله تعالى.
والمراد أنا
تمتعنا ومعاوية
يومئذ كافر،
على دين
الجاهلية،
مقيم بمكة.
وهذا اختيار
القاضي عياض
وغيره، وهو
الصحيح
المختار].
{164}
Bize, Saîd b. Mansûr ile
İbni Ebî Ömer bep birden Fezârî'den rivayet ettiler. Saîd (Dediki): Biae Mervân
b. Muâviye rivayet etti. (Dediki): Bize Süleymân-i Teymî, Guneym b. Kays'dan
naklen baber verdi. Guneym şöyle demiş:
«Sa'dü'bnü Ebî Vakkas
(Radiyallahu anh)'a mut'ayı sordum da:
— Biz, onu ysptık; dedi. Ve Mekke'nin evlerini
kastederek :
— Bu, o gün Uruş'ta kafîr olarak bulunuyordu!
dedi.»
(1225) وحدثناه
أبو بكر بن أبي
شيبة. حدثنا
يحيى بن سعيد
عن سليمان
التيمي، بهذا
الإسناد،.
وقال في
روايته: يعني
معاوية.
{…}
Bize, bu hadîsi Ebu Bekir
b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Yabya b. Saîd, Süleymân-i
Teymî'den bu isnâdla rivayette bulundu.
O, rivayetinde «yani
Muâviye .» demişiir.
(1225) وحدثني
عمرو الناقد.
حدثنا أبو
أحمد الزبيري.
حدثنا سفيان.
ح وحدثني محمد
بن أبي خلف.
حدثنا روح بن
عبادة. حدثنا
شعبة. جميعا
عن سليمان التيمي،
بهذا
الإسناد، مثل
حديثهما. وفي
حديث سفيان:
المتعة
في الحج.
{…}
Bana Amru'n-Nâkid
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Ahmed Ez-Zübeyr-i rivayet etti. (Dediki): Bize
Süfyân rivayet etti. H.
Bana Muhammed b. Ebî
Halef de rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh b. Ubâde rivayet «tti. (Dediki):
Bize Şu'be rivayet eyledi. Bu râvîler hep birden Süleymân-ı Teymî'den bu
isnâdla yukaıkilerin hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardrr.
Süfyân'ın hadisinde:
«Haccda müt'a...» kaydı da vardır.
İzah:
Mekke'nin evlerine
«Uruş» denilmesi: Dikili ağaçlardan yapıldığı ve iğlerinde gölgelenildiği
İçindir. Bu kelime Urûş Şeklinde de rivayet edilmiştir.
Mânâ itibariyle ikisi
de bir olmakla beraber «Uruş»un müfredi «Arış»; «Urûş»un müfredi ise «Arş»
gelir.
Hz. Sa'd'in «Bu, o gün
kâfirdi.» diye işaret ettiği zât: Muâviyetü'bnu Ebî Süfyan (Radiyallahu
anh)'dır.
Ulemâ buradaki küfürü
iki vecihle îzâh etmişlerdir.
Mâzirî ile diğer bâzılarına
göre küfürden murâd: Sakin olmaktır.
Sa'leb, bunun köyde
yaşamak, mânâsına geldiğini söylemiştir.
Bu taktirde cümlenin
mânâsı: Hz. Muâviye o zaman Mekke'de yaşardı.» demek olur.
İkinci veçhe göre:
Küfürden murâd : Kelimenin zahirî mânâsı yâni Allah'a inanmamaktır.
Hz. Sa'd, bu cümle ile:
«Biz, Hacc-ı müt'a yaptık, hâlbuki Muâviye henüz müslüman olmamış Mekke'de
yaşayan bir kâfirdi.» demek istemiştir.
Kaadı İyâd ile diğer
hadîs ulemâsının ihtiyar ettikleri vecih budur. Nevevî : «Sahîh ve muhtar olan
da budur.» diyor.
Buradaki müt'a'dan
murâd: Hicretin 7. senesinde îfâ edilen Umre-i kazadır. Filhakika Hz. Muâviye o
zaman henüz müslüman olmamıştı. Onun aynı sene Umreden sonra müslümanlığı kabul
ettiği söylenirse de sahîh olan kavle göre bir sene sonra yâni hicretin 8.
yılında müslüman olmuştur.
Muâviye (Radiyallahu
anh) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in îfâ buyurduğu diğer Umrelerin
hiç birinde kâfir olarak bulunmadığı gibi Mekke'de değil, dâima Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber bulunmuştur.
Kaadı İyâd'in beyânına
göre ulemâdan bâzıları bu hadisdeki «Kâfir» sözünü «Allah'ın arş-ı âlâsına
inanmazdı.» mânâsına almışlarsa da bu söz, bir hatâ ve tashîften ibarettir.
Hadîs-i Şerif, haccda
müt'anın caiz olduğuna delildir.