NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
193- (1237) وحدثني
هارون بن سعيد
الأيلي وأحمد
بن عيسى. قالا:
حدثنا ابن
وهب. أخبرني
عمروعن أبي
الأسود ؛ أن عبدالله
مولى أسماء
بنت أبي بكر
رضي الله عنهما
حدثه ؛
أنه
كان يسمع
أسماء ،كلما
مرت بالحجون
تقول: صلى
الله على
رسوله وسلم.
لقد نزلنا معه
ههنا. ونحن،
يومئذ، خفاف
الحقائب. قليل
ظهرنا. قليل أزوادنا.
فاعتمرت أنا
وأختي عائشة
والزبير
وفلان وفلان.
فلما مسحنا
البيت أحللنا.
ثم أهللنا من
العشي بالحج.
قال هارون في
روايته: أن
مولى أسماء.
ولم يسم:
عبدالله.
[ش
(بالحجون) هو
من حرم مكة،
وهو الجبل
المشرف على
مسجد الحرس
بأعلى مكة،
على يمينك
وأنت مصعد عند
المحصب. (خفاف
الحقائب) جمع حقيبة.
وهو كل ما حمل
في مؤخر الرحل
والقتب. ومنه:
احتقب فلان
كذا. (قليل
ظهرنا)
قلة الظهر
كناية عن قلة
المركب].
{193}
Bana Harun b. Saîd
El-Eyli ile Ahmed b. İsa rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İbni Vüheyb rivayet
etti. (Dediki); Bana Amr, Ebû'l-Esved'den naklen haber verdi. Ona da Esma bînti
Ebî Bekir (Radiyallahu anhuma)'nın azatlısı Abdullah rivayet etmiş ki,
Kendisi Esmâ'nın
Hacûn'dan her geçtikçe :
— «Allah, Resulüne
salât-ü selâm eylesin! Onunla birlikte buraya inmiştik. O gün, bizim
heybelerimiz hafif, binek hayvanlarımız az, yiyeceklerimiz de azdı. Ben, kız
kardeşim Âişe, Zübeyr, filân ve filân Umre yapmıştık. Beyti istilâm ettiğimiz
vakit hille çıkmış, sonra geceleyin hacc'a telbiye etmiştik.» derdiğini
işitirmiş.
Harun, kendi
rivayetinde: «Esmâ'nın azatlısı.» dedi.
»Abdullah» ismini
söylemedi.
İzah:
Bu hadisi Buharı «Hacc»
bahsinde tahric etmiştir.
Hz. Esma'nın: Elbisemi
giydim. sözünden muradı: Zînetli esvâb olacaktır. Aksi taktirde ihram hâlinde
kadınların dikişli elbise giymesi yasak olmadığı için ihramdan çıkarken mütâd
elbise giymelerine hacet yoktur
Hz Esma giyinerek
kocası Zübeyr’in yanına oturunca, zübeyr (Radiyallahu anh) yanından kalkmasını emretmişti
Bunun sebebi şehvetke
dokunmak gibi bir şey vukûbulacağından. çekinmesidir.
Hacûn : Mekke’nin
yukarısında Harem-i şerif dâhilinde kalan bir dağdır. Bâzıları bunun Hz. Ebû
Mûse'l Eş'ari'ye ait evin karşısındaki
mezarlık olduğunu söylerler.
Bu yer, Mekke’ye
birbuçuk mil mesafededir.
Vâkıdi'nin rivayetine
göte bu yere evvelâ Kusayy b. KıIab defnedilmiş, ondan sonra kabristan hâline
gelmiştir.
Babımızın Safiyye binti
Şeybe rivayeti ile Hz. Esmâ'nın azatlısı Abdullah’ın rivayetleri birbirine
muhalif görünmektedir. Çünkü Safiye rivayetinde Hz. Zübeyr'in yanında hody
bulunduğu için ihramdan çıkmadığı: Abdullah rivayetinde ise Beyti tavaf
ettikten sonra ihramdan çıktığı bildiriliyor.
Nevevi bu hususta
şunları söylemiştir: «Hz. Zübeyr'in umre için ihrama girmesi ve ihramdan
çıkması Veda haccında değildi.»
Bâzıları Nevevi'nin
sözünü ihtimâlden uzak görmüş; Buhâri'ye göre Abdullah rivayetinin müraccah
olduğunu, bu sebeple Safiye rivayetini kitabına almadığını söylemişlersede
Aynî:
«İşte Müslim!..
Birbirine muhalif olmakla beraber her iki rivayeti tahrîc etmiştir. Binâenaleyh
iki rivayetin arasını bulmak için Nevevî'nin sözünü kabul etmekten başka çâre
yoktur.» diyerek Nevevî'nin te'vîlini müdâfaa etmiştir.
Son rivayette Umre
yaptıkları bildirilen zevâtdan Hz. Âişe'yi istisna etmek gerekir. Çünkü yukarki
hadîsde de işaret olunduğu vecîhle Âişe (Radiyallahu anha) o anda beyti tavaf
edenler meyânında değildi.
Kaadı İyâd'a göre Hz.
Esma'nın kız kardeşi Âişe'yi de beraber zikretmesi, Âişe (Radiyallahu anha)'nin
hacc'dan sonra kardeşi Abdurrahmân ile birlikte Ten'îm'den ihrama girdiği
Umreye işaret etmiş olabilir.
Safiyye rivayetinde Hz.
Zübeyr'in ihramdan çıkmadığı tasrîh edildiğine göre son rivayette ihramdan
çıktıkları bildirilen zevattan Hz. Âişe ile birlikte onu da istisna etmek
gerekir. Yahut Hz. Zübeyr'in Umre için ihrama girip, sonra ihramdan çıkması,
Veda haccından başka bir seferde vukû bulmuştur.
Evvelce de işaret olunduğu
vecîhle Beyti istilâmdan murâd: Haceri Esved'i öpmek veya ona dokunmaktır.
Mücerred Hacer-i
Esved'i öpmekle ihramdan çıkmak bütün ulemâya göre caiz değildir. Binâenaleyh Beyti
istilâm ederek ihramdan çıkmakdan murâd: Kâbe'yi yedi defa tavaf ettikten sonra
Safa ile Merve arasındaki sa'yi tamamlamak ve traş olmaktır.