SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

TALAK BAHSİ

<< 938 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF’İN DEVAMI:

 

66 - (938) وحدثنا حسن بن الربيع. حدثنا ابن إدريس عن هشام، عن حفصة، عن أم عطية ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "لا تحد امرأة على ميت فوق ثلاث. إلا على زوج، أربعة أشهر وعشرا. ولا  تلبس ثوبا مصبوغا إلا ثوب عصب. ولا  تكتحل. ولا  تمس طيبا. إلا إذا طهرت، نبذة من قسط أو أظفار".

 

[ش (إلا ثوب عصب) العصب بعين مفتوحة ثم صاد ساكنة مهملتين، وهو برود اليمن يعصب غزلها ثم يصبغ معصوبا ثم تنسج. ومعنى الحديث النهي عن جميع الثياب المصبوغة للزينة، إلا ثوب العصب. (نبذة من قسط أو أظفار) النبذة القطعة والشيء اليسير. وأما القسط، ويقال فيه كست، وهو والأظفار نوعان معروفان من البخور. وليسا من مقصود الطيب. رخص فيه للمغتسلة من الحيض لإزالة الرائحة الكريهة، تتبع به أثر الدم، لا للتطيب].

 

{66}

Bize Hasan b. Rabî' rivayet etti. (Dediki): Bize İbnî İdris, Hişâm'dan, o da Hafsa'dan, o da Ümmü Atıyye'den naklen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Hiç bir kadın ölüye üç günden fazla yas tutamaz; ancak koca için dört ay on gün yas tutmak müstesna! Yemen kumaşı müstesna olmak üzere boyalı elbise giyemez; sürme çekinemez; koku da sürünemez. Yalnız temizlendiği vakit bir parçacık kust veya ezfâr sürünebilir.» buyurmuşlar.

 

 

(938) وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن نمير. ح وحدثنا عمرو الناقد. حدثنا يزيد بن هارون. كلاهما عن هشام، بهذا الإسناد. وقالا "عند أدنى طهرها. نبذة من قسط وأظفار".

 

{…}

Bize bu hadîsi Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Numeyr rivayet etti. H.

Bize Amru'n-Nâkıd da rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Hârûn rivayet etti. Bu râvilerin ikisi de Hişâm'dan bu isnâdla rivayette bulun­muş; ve: «Temizlik devresinde kust ve ezfâr dan bir parçacık...» demiş­lerdir.

 

 

67 - (938) وحدثني أبو الربيع الزهراني. حدثنا حماد. حدثنا أيوب عن حفصة، عن أم عطية. قالت: كنا ننهى أن نحد على ميت فوق ثلاث. إلا على زوج. أربعة أشهر وعشرا. ولا  نكتحل. ولا  نتطيب. ولا  نلبس ثوبا مصبوغا. وقد رخص للمرأة في طهرها، إذا اغتسلت إحدانا من محيضها، في نبذة من قسط وأظفار.

 

{67}

Bana Ebû'r-Rabî'ez-Zehrânî de rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd rivayet etti. (Dediki): Bize Eyyûb, Hafsa'dan, o da Ümmü Atiyye'den naklen rivayet eyledi. (Şöyle demiş) :

 

Biz ölüye üç günden fazla yas tutmaktan nehyolunuyorduk; .yalnız koca için dört ay on gün müstesna idi. O esnada sürme çekinmez; koku sürünmez; boyalı elbise giymezdik. Ama bir hangimiz hayzından yıkandımı temizliği müddetinde kust ve ezfârdan bir parçacık kullanmasına ruhsat verilmişti.

 

 

İzah:

Görülüyor ki, bu rivayetlerin hepsi aynı mânâda olup birbirlerini az çok tefsir etmektedirler.

 

Hz. Ümmü Atıyye rivayetini Buhârî «Hayz», «Talâk» ve «İddet» bahislerinde; Ebû Dâvûd, Nesâî ve İbni Mâce «Talâk» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir,

 

Ahlâs: Hılsın cem'idir. Hıls: Lügatte hah ve diğer kıymetli yaygıların altına döşenen ve hayvanın semeri altına konan kıl veya yünden yapma palastır. Burada ondan murâd : Kötü elbisedir. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden Ümmü Habîbe (Radîyallahu anh) Ebû Süfyân'ın kızı ve Muâviye'nin kız kardeşidir. İsmi Ramle'dir.

 

Yine ezvâc-ı tâhirattan Ümmü Atıyye (Radiyallahû anha)'nın ismi Nuseybe binti Kâ'b 'dır. Nuseybe binti Haris el-Ensâriyye olduğunu söyleyenlerde vardır.

 

Asb: Bir nevi' Yemen kumaşıdır. Bu kumaşın ipliği toplanarak sımsıkı bağlanır, ondan sonra boyanırmış. Bu suretle bâzı yerlerine boya işlemeyen iplikten alaca bir kumaş meydana gelirmiş. Kazzâz: «Hükümdarlara elbise bu kumaştan yapılırdı.» demiştir. Bâzıları asb'ın, çizgili kumaş olduğunu söylemişlerdir.

 

Kust veya Küst yahud Küşt: Bedevilerin kullandığı bir nevi' buhurdur. İbni Baytar buna isin dahî denildiğini söyler.

 

Ezfâr dahî bir nevi' siyah buhurdur. Parçası tırnağa benzermiş. Nevevî'nin beyânına göre kust ile ezfâr koku sürünmek maksadı ile değil de hayzdan sonra kanın eseri olan pis kokuyu gidermek için kadınların kullanmasına ruhsat verilen birer nevi' mâruf buhurdur.

 

îbni Battal: «Hayızlı kadına gerek iddet içinde gerekse iddet dışında hayzından yıkandığı zaman kanın kokusunu gidermek için kust ile buhurlanmağa ruhsat verilmiştir. Bunu namaza durmak ve kanın pis kokusu ile meleklere ezâ etmemek için yapar.» diyor.

 

Hâsılı bu babın rivayetleri: İddet hâlinde olmayan kadınların ölü için üç günden fazla yas tutamayacaklarına, yas tutan kadına zaruret yokken sürme, koku ve zînetli elbise gibi şeyler haram kılındığına, buhurların bunlarda dahil olmadığına delildirler.

 

Vakıa bir hadîste: «Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadına kocası için iddeti geçinceye kadar; babası için yedi gün; başkaları için üç gün matem tutmağa ruhsat verildi.» denilmişse de Buhârî şârihi Aynî bu hadîsin sahîh olmadığını bildirmiş; Hz. Ümmü Habibe'nin, babası vefat ettikten üç gün sonra koku sürünmesini ve diğer hadîslerin umumunu müddeâsına delil göstermiştir. Hadîsi Ebû Dâvûd «Kitâbü'l-Merâsilinde mu'dal olarak rivayet etmiştir; binâenaleyh onunla ihticâc edilemez.