SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ALIM-SATIM BAHSİ

<< 1533 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

48 - (1533) حدثنا يحيى بن يحيى ويحيى بن ايوب قتيبة وابن حجر (قال يحيى بن يحيى: أخبرنا. وقال الآخرون: حدثنا إسماعيل بن جعفر) عن عبدالله بن دينار؛ أنه سمع ابن عمر يقول:

 ذكر رجل لرسول الله صلى الله عليه وسلم أنه يخدع في البيوع. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم (من بايعت فقل: لا خلابة).

فكان إذا بايع يقول: لا خلابة.

 

{48}

Bize Yahyâ b. Yahya ile Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve ibni Hucr rivayet ettiler. Yahya b. Yahya (Bize haber verdi) tâbirini kullandı, ötekiler: Bize İsmail b. Ca'fer, Abdullah b. Dinar'dan naklen rivayet etti, dediler, ibni Dinar, ibni Ömer'i şunu söylerken işitmiş :

 

Bir adam alış verişte aldanırdığını Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e andı da Resûlullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Kiminle alış veriş yaparsan: Aldatmaca yok! de.» buyurdular. Artık o zât alış veriş yaparken: Aldatmaca yok! derdi.

 

 

(1533) - حدثنا أبي بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع. حدثنا سفيان. ح وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة. كلاهما عن عبدالله بن دينار، بهذا الإسناد، مثله. وليس في حديثهما: فكان إذا بايع يقول: لا خيابة.

 

[ش (لا خلابة) لا خديعة. أي لا تحل لك خديعتي. أو لا يلزمني خديعتك.

(لا خيابة) كان الرجل ألثغ، فكان يقولها هكذا، ولا  يمكنه أن يقول: لا خلابة].

 

{…}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Vekî' rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân rivayet etti. H.

Bize Muhammed b. Müsennâ da rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti.

 

Bu râvilerin ikisi de Abdullah b. Dinar'dan bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etmişlerdir. Onların hadîsinde: «Artık o zât alış veriş yaparken: Aldatmaca yok! derdi.» ibaresi yoktur.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari Buyu' ve Terku'I-Hıyel bahislerinde; Ebu Davud ile Nesai Buyu'da muhtelif ravilerden tahrîc etmişlerdir.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e hâlini arzeden zât Habbân b. Münkız el-Ensârî (Radiyallahu anh)'dır. Uhud ve ondan sonraki harblere iştirak etmiş; Hz. Osman zamanında yüz otuz yaşında vefat etmiştir. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte bulunduğu bir gazada kaleden atılan bir taşla başı yarılmış; bu sebeple aklı ve dili bozulmuşsa da tamamen şuurunu kaybetmemişti. Yalnız dili peltek kaldığı için (Lâ hılâbe) sözünü (Lâ hıyâbe), bir rivayete göre de (Lâ hizâbe) şeklinde söylermiş. Dârekutnî gözlerinin de görmediğini rivayet etmiştir.

 

«La hılâbe» aldatmak yok! mânâsına gelir. Bundan maksad: Beni aldatman sana helâl değildir, yahud beni aldatman hükümsüzdür, demektir. Bâzıları bu sözü «lâ hıyâne» şeklinde rivayet etmişlerse de Kaadî Iyâd bunun tashîf olduğunu söylemiştir.

 

Nevevî'nin beyânına göre bir rivayette Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu zât'a satın aldığı her malda üç gün de muhayyerlik vermiştir. Fakat bu rivayet sabit olmamıştır.