SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ALIM-SATIM BAHSİ

<< 1542 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

72 - (1542) حدثنا يحيى بن يحيى التميمي. قال: قرأت على مالك عن نافع، عن ابن عمر؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن المزابنة. والمزابنة بيع الثمر بالتمر كيلا. وبيع الكرم بالزبيب كيلا.

 

{72}

Bize Yahya b. Yahya Et-Temîmî rivayet etti. (Dediki): Mâlik'e: Nâfi'deıı dinlediğim, onun da ibni Ömer'den naklen rivayet et­tiği şu hadisi okudum :

 

«Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müzâbeneyi yasak ettiler. Müzâbene taze hurmayı kuru hurma mukabilinde ölçekle satmak ve taze üzümü kuru üzüm mukabilinde ölçekle satmaktır.»

 

 

73 - (1542) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة ومحمد بن عبدالله بن نمير. قالا: حدثنا محمد بن بشر. حدثنا عبيدالله عن نافع؛ أن عبدالله أخبره؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم نهى عن المزابنة. والمزابنة بيع ثمر النخل بالتمر كيلا، وبيع العنب بالزبيب كيلا، وبيع الزرع بالحنطة كيلا.

 

{73}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Abdillâh b. Numeyr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Bişr rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den rivayet etti. Ona da Abdullah haber vermiş ki,

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müzâbene-den (yâni) hurmanın yemişini kuru hurma mukabilinde ölçekle satmaktan; taze üzümü ölçekle kuru üzüm mukabilinde satmaktan ve ekini buğday mukabilinde ölçekle satmaktan nehî buyurmuş.

 

 

(1542) - وحدثناه أبو بكر بن أبي شيبة. حدثناه ابن أبي زائدة عن عبيدالله، بهذا الإسناد، مثله.

 

{…}

Bize bu hadîsi yine Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Zaide, Ubeydullah'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet eyledi.

 

 

74 - (1542) حدثني يحيى بن معين وهارون بن عبدالله وحسين بن عيسى. قالوا: حدثنا أبو أسامة. حدثنا عبيدالله عن نافع، عن ابن عمر، قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن المزابنة. والمزابنة بيع ثمر النخل بالتمر كيلا. وبيع الزبيب بالعنب كيلا. وعن كل ثمر بخرصه.

 

{74}

Bana Yahya b. Maîn ile Harun b. Abdillâh ve Hüseyn b. îsâ rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah, Nâfi'den, o da ibni Ömer'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş:

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müzâbeneden nehî buyurdu. Müzâbene : Hurmanın yemişini kuru hurma mukabilinde ölçekle satmak ve kuru üzümü taze üzüm mukabilinde ölçekle satmaktır. Göz karariyle her meyveyi satmaktan da nehî buyurdular.

 

 

75 - (1542) حدثني علي بن حجر السعدي وزهير بن حرب. قالا: حدثنا إسماعيل (وهو ابن إبراهيم) عن أيوب، عن نافع، عن ابن عمر؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم نهى عن المزابنة. والمزابنة أن يباع ما في رؤوس النخل بتمر، بكيل مسمى. إن زاد فلي، وإن نقص فعلي.

 

{75}

Bana Alî b. Hucr es-Sa'dî ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize İsmail yâni îbni İbrahim, Eyyûb'dan, o da Nâfi'den, o da îbni Ömer'den naklen rivayet ettiki,

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müzâbeneden nehî buyurmuş. Müzâbene: Hurmaların üzerindeki yemişi belli ölçekle satarak; artarsa benim, yetmezse ben tamamlayacağım demekmiş.

 

 

(1542) - وحدثنيه أبو الربيع وأبو كامل. قالا: حدثنا حماد، بهذا الإسناد، نحوه.

 

{…}

Bize bu hadisi Ebu'r-Rabî' ile Ebû Kâmil de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammâd rivayet etti. (Dediki): Bize Eyyûb bu isnâdla bu hadîsin benzerini rivayet etti.

 

 

76 - (1542) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث. ح وحدثني محمد بن رمح. أخبرنا الليث عن نافع، عن عبدالله. قال:

 نهى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن المزابنة: أن يبيع ثمر حائطه، إن كانت نخلا، بتمر كيلا. وإن كان كرما، أن يبيعه بزبيب كيلا. وإن كان زرعا، أن يبيعه بكيل طعام. نهى عن ذلك كله.

وفي رواية قتيبة. أو كان زرعا.

 

[ش (حائطه) الحائط هنا البستان، فيجمع على حوائط. وأما الحائط، بمعنى الجدار، فيجمع على حيطان].

 

{76}

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H.

Bana Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Nâfi'den, o da Abdullah'dan naklen haber verdi. Abdullah şöyle demiş :

 

«Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müzâbeneyi (yâni) bahçesinin yemişini hurma ise hurma mukabilinde ölçekle; bağ ise üzümünü kuru üzüm mukabilinde ölçekle; ekin ise kile ile zahire mukabilinde satmayı yasak etti. Bunların hepsinden nehî buyurdu. Kuteybe'nin rivayetinde: «veya ekin ise» denilmiştir.

 

 

(1542) - وحدثنيه أبو الطاهر. أخبرنا ابن وهاب. حدثني يونس. ح وحدثناه ابن رافع. حدثنا ابن أبي فديك. أخبرني الضحاك. ح وحدثنيه سويد بن سعيد. حدثنا حفص بن ميسرة. حدثني موسى بن عقبة. كلهم عن نافع، بهذا الإسناد، نحو حديثهم.

 

{…}

Bana bu hadîsi Ebu't-Tâhir de rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus rivayet etti. H.

Bize bu hadîsi İbni Rafi' dahî rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Ebî Füdeyk rivayet etti. (Dediki): Bana Dahhâk haber verdi. H.

Bana bu hadîsi Süveyd b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize Hafs b. Meysera rivayet etti. (Dediki): Bana Mûsâ b. Ukbe rivayet etti. Bu râvüerin hepsi Nâfi'den bu isnâdla yukarıkilerin hadîsi gibi rivayette bulunmuşlardır.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî ile Nesâî «Buyu'» bahsinde tahrîc etmişlerdir.

 

Müzâbenenin lügat mânâsı itişip kakışmaktır. Burada tahmin suretiyle kuru yemiş karşılığında taze yemiş satın almaya müzâbene denilmesi bu alış verişte kavga gürültü fazla olduğu ve alanla satandan her biri hakkını müdafaa ettiği içindir. Kazzâz'ın «El-Câmi'» adlı eserinde müzâbene şöyle ta'rîf edilmiştir: «Müzâbene: Aldatmayı tezammun eden her alış veriştir. Göz kararıyla satılıp kilesi, ölçüsü ve sayısı bilinmeyen şeylerin satışı bu kabildendir.» İmam Şâfiî'ye göre müzâbene: Meçhulü meçhulle yahut meçhulü nakdi ribâ cinsinden olan malûmla satmaktır. İmam Mâlik'in kavli de bu ise de onun tarifinde ribâ kaydı mu'teber değildir.

 

Ebû Ömer İbni Abdiiberr: «Bu hadiste müzâbenenin tefsiri ya İbni Ömer yahut Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından yapıldığında ulemâ arasında hilaf yoktur. En azından İbni Ömer tarafından yapılmıştır ki, hadîsi rivayet eden de odur; binâenaleyh makbuldür. Kaldı ki, bu hususta muhalefet eden de yoktur.» diyor.

 

Başaktaki buğdayı peşin buğdayla satmaya mühâkale derler. Bâzıları mühâkaleyi: «Yerden çıkan mahsulün üçte biri yahut dörtte biri gibi muayyen bir miktarını vermek suretiyle yapılan müzâreadır.» diye ta'rif etmişlerdir. Bu takdirde muhâkale muhabere mânâsında kullanılmış olur. Muhâkaleyi: «Ekini kemâle gelmeden satmaktır.» diye ta'rif edenler olduğu gibi: «Yeri buğday karşılığında kiralamaktır.» diyenler de vardır.

 

Ebû Ömer îbni Abdilberr'in beyânına göre ulemâ kuru üzüm karşılığında taze üzüm safî buğday mukabilinde başakta buğday satmanın haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Cumhura göre taze üzümle taze hurmanın devşirilmiş veya ağaç üzerinde olması hüküm itibariyle hep birdir. Yalnız İmam Âzam devşirilmiş üzüm, buğday ve hurmanın kendi misli kuru üzüm, buğday ve kuru hurma karşılığında satılabileceğini söylemiştir. Fazlalıkla satmaya cevaz vermemiştir. İbni Münzir: «Zannederim Ebû Sevr de İmam Âzam'a muvafakat etmiştir.» diyor.

 

İbni Battal; «Ulemâ hurma ağacının üzerindeki hurmayı kuru hurma karşılığında satmanın caiz olamayacağına ittifak etmişlerdir; zira bu satış müzâbenedir; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu yasak etmiştir. Devşirilmiş taze hurmayı o miktar kuru hurma ile satmaya gelince: Cumhura göre hurmayı cinsi cinsine satmak ne misli misline, ne de fazlalıkla caiz değildir. Hanefîler'den İmam Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed'in mezhepleri de budur...» demiştir.