NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
19 - (1636) وحدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة (واللفظ
ليحيى). قال:
أخبرنا
إسماعيل بن
علية عن ابن
عون، عن
إبراهيم، عن
الأسود بن
يزيد. قال:
ذكروا
عند عائشة؛ أن
عليا كان
وصيا. فقالت:
متى أوصى
إليه؟ فقد كنت
مسندته إلى
صدري (أو قالت
حجري) فدعا
بالطست. فلقد
انخنث في
حجري. وما
شعرت أنه مات.
فمتى أوصى
إليه؟
[ش (انخنث)
معناه مال
وسقط].
{19}
Bize Yahya b. Yahya ile
Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet ettiler. Lâfız Yahya'nındır. Dediki: Bize İsmâîl
b. Uleyye, İbni Avn'dan, o da İbrahim'den, o da Esved b. Yezîd'dcn naklen haber
verdi. Şöyle demiş:
Âîşe'nin yanında Alî'nin
vasi olduğunu söylediler de Âişe:
«Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ona ne zaman vasiyyette bulunmuş! Ben kendilerini göğsüme (yahut
kucağıma demiştir) dayamıştım. Leğeni istedi; derken kucağıma düşüverdi. Vefat
ettiğini bile anlamadım; şu halde ona ne zaman vasiyyet etmiş?» dedi.
İzah:
Bu hadîsin Esved
rivayetini Buhâri «Vasâyâ» ve «Meğazî» bahislerinde; Tirmizî «Şemâil'de; Nesâî
«Taharet» ve «Vasâyâ»da; İbni Mâce «Cenâiz»de muhtelif râvilerden tahrîc
etmişlerdir.
Kurtubî diyor ki;
«Şiîler Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hilâfeti Hz. Alî'ye vasiyyet
ettiğine dair bir takım hadîsler uydurmuşlardı. Sahabeden bir cemaat ve keza
onlardan sonra gelenler bunlara red cevabı vermişlerdi. İşte Hz. Âişe'nin:
«Ben onu göğsüme
dayamıştım ilâ ahir...» sözü de bu red ve inkâr cümlesindendir.»
Burada şöyle bir sual
hatıra gelebilir: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gerçi ölüm döşeğinde
vasiyyet etmemiş ama daha önce Hz. Âişe'nin haberi yokken Ali (Radiyallahu
anh)'a vasiyyet etmiş olabilir.
Cevab: Evet, Hz. Alî
(Radiyallahu anh) bu hususta kat'î beyanâtta bulunarak Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in Kitabullah ile elindeki sahifeden başka hiç bir şey vasiyyet
etmediğini yeminle te'kîd etmese idi o zaman belki bu ihtimâlin üzerinde
durulabilirdi. Mezkûr beyanâttan sonra ise böyle bir ihtimâle asla mahal
kalmamıştır.