SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CİHAD ve SİYER BAHSİ

<< 1754 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

45 - (1754) حدثنا زهير بن حرب. حدثنا عمر بن يونس الحنفي. حدثنا عكرمة بن عمار. حدثني إياس بن سلمة. حدثني أبي، سلمة بن الأكوع. قال: غزونا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم هوازن. فبينا نحن نتضحى مع رسول الله صلى الله عليه وسلم إذ جاء رجل على جمل أحمر. فأناخه. ثم انتزع طلقا من حقبه فقيد به الجمل. ثم تقدم يتغدى مع القوم. وجعل ينظر. وفينا ضعفة ورقة في الظهر. وبعضنا مشاة. إذ خرج يشتد. فأتى جمله فأطلق قيده. ثم أناخ وقعد عليه. فأثاره. فاشتد به الجمل. فاتبعه رجل على ناقة ورقاء.قال سلمة: وخرجت أشتد. فكنت عند ورك الناقة. ثم تقدمت. حتى كنت عند ورك الجمل. ثم تقدمت حتى أخذت بخطام الجمل فأنخته. فلما وضع ركبته في الأرض اخترطت سيفي فضربت رأس الرجل. فندر. ثم جئت بالجمل أقوده، عليه رحله وسلاحه. فاستقبلني رسول الله صلى الله عليه وسلم والناس معه. فقال (من قتل الرجل؟) قال: ابن الأكوع. قال: (له سلبه أجمع).

 

{45}

Bize Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Ömer b. Yûnus EI-Hanefî rivayet etti. (Dediki): Bize ikrime b. Ammâr ri­vayet etti. (Dediki): Bana iyâs b. Seleme rivayet etti. (Dediki): Bana babam Seleme b. Ekva' rivayet etti. (Dediki):

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte Hevazin'de gaza ettik. Bir defa onunla beraber kahvaltı yaparken, ansızın kırmızı bir erkek deve üzerinde bîr adam çıkageldi. Devesini çöktürdü. Sonra heybesinden bir ip çıkararak onunla deveyi bağladı. Sonra cemaatla birlikte kahvaltı yapmağa geçti. Ama bakınmağa başladı. Bizde hayvan hususunda az'f ve yufkalık vardı. Bazılarımız piyade idik. Adam birden koşarak çıktı. Hemen devesine geldi ve bağını çözdü. Sonra çöktürdü ve üzerine oturarak onu ayağa kaldırdı. Deve onu koşa koşa götürdü. Derken boz bir dişi deve üzerinde bir adam onun peşine düştü.

 

Seleme demiş ki: Ben de koşarak çıktım; ve dişi devenin çantısı hizasına vardım. Sonra ilerliyerek erkek devenin çantısı hizasına yetiştim. Sonra ilerledim; nihayet erkek devenin yularından tutarak onu çöktürdüm. Dizini yere koyunca kılıcımı çekerek herifin başını kestim; derhal düştü. Sonra deveyi yederek getirdim. Adamın eşyası ve silâhı onun üzerinde idi. Derken beni Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le yanındaki insanlar karşıladılar. Efendimiz:

 

«Bu adamı kim öldürdü?» diye sordu.

 

— Ekva'ın oğlu! dediler.

 

«Bunun bütün eşyası onundur!:» buyurdular.

 

 

İzah:

Talak: Deriden yapılan ip demektir ki, develeri bağlamakta kullanılır. Hakab dahi devenin böğrüne bağlanan iptir. Kaadî İyâd diyor ki: «Bu kelime yalnız kaf’ın fetha ile (hakab şeklinde) rivayet olunmuştur. Üstadlarımızdan biri: Doğrusu haklı olacaktır, derdi. Yani: Arkasına aldı, heybesine koydu mânâsına gelir...»