NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
3 - (1819) وحدثني
يحيى بن حبيب
الحارثي
حدثنا روح.
حدثنا ابن
جريج. حدثني
أبو الزبير؛
أنه سمع جابر
بن عبدالله
يقول:
قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم (الناس
تبع لقريش في
الخير والشر).
[ش
(الناس تبع
لقريش في
الخير والشر)
معناه في
الإسلام
والجاهلية،
كما هو مصرح
به في الرواية
الأولى. لأنهم
كانوا في
الجاهلية رؤساء
العرب وأصحاب
حرم الله وأهل
حج بيت الله. وكانت
العرب تنظر
إسلامهم. فلما
أسلموا وفتحت
مكة تبعهم
الناس وجاءت
وفود العرب من
كل جهة ودخل
الناس في دين
الله أفواجا.
وكذلك في
الإسلام هم
أصحاب
الخلافة
والناس تبع
لهم. وبين صلى
الله عليه
وسلم أن هذا
الحكم مستمر
إلى آخر
الدنيا، ما
بقي من الناس
اثنان].
{3}
Bana Yahya b. Habîb
El-Hârisî rivayet etti. (Dediki): Bize Ravh rivayet etti. (Dediki): Bize İbni
Cüreyc rivayet etti. (Dediki): Bana Ebû'z-Zübeyr rivayet etti ki, kendisi Câbir
b. Abdillâh'ı şöyle derken işitmiş: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«insanlar hayırda ve
şerde Kureyş'e tûbi'dirler.» buyurdu.
İzah:
Ebû Hureyre rivayetini
Buhari «Menâkıb» bahsinde tahrîc etmiştir. Mezkûr rivayetteki «bu iş»'den
murâd: Hilâfet ve emirliktir. Ulemâdan bazıları bu hadîsin emir mânâsına gelen
bir ihbar olduğunu söylemişlerdir. Kureyş kabilesi sair Arap kabilelerinden her
cihetle üstün olduğu için hilâfet onlara tahsis buyurulmuş; sair insanların
onlara tâbi' olmaları emrolunmuştur.
«Müslümanları
müslümanlarına tabi'dir.» Yâni onlara karşı gelmek caiz değildir. «Kâfirleri de
onların kâfirlerine tabi'dir.» cümlesini Kirmâni şöyle îzâh etmiştir: «Bu cümle
onların geçmişteki hâllerini haber vermektedir. Yâni onlar küfür devrinde de
metbû' ve reis idiler. Kureyş kabilesi Harem-i şerif dahilinde yaşadıkları için
Araplar onları sever ve sayarlardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Nebi gönderilerek hak dîne davete başlayınca Arapların ekserisi birdenbire ona
tâbi' olmayıp Kureyş'in ne yapacağını beklediler. Mekke fethedilip Kureyş
kabilesi müslüman olunca sair Araplar da onlara tâbi' olarak takım takım
Allah'ın dînine girdiler. Nebi'in hilâfeti Kureyş'de devam etti. Bu
suretle (kâfiri kâfirlerine tâbi' idi)
sözü doğru çıktı. Müslümanları da onların müslümanlarına tâbi' oldular.»
Hadîsin ikinci rivâyetindeki
»hayır ve şer»'den murâd da İslâmiyet ve cahiliyyet devirleridir. Yâni:
İnsanlar câhiliyyet devrinde nasıl Kureyş'e tâbi' idi iseler, İslâmiyette de
yine onlara tâbi'dirler; demektir. Resulü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bu hükmün dünya durdukça böyle devam edeceğini haber vermiştir. Sonraki rivayet
(1820) dahî aynı mânâdadır.