NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
137 - (2035) وحدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا بهز.
حدثنا وهيب. حدثنا
سهيل عن أبيه،
عن أبي هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. قال (إذا
أكل أحدكم
فليلعق
أصابعه. فإنه
لا يدري في
أيتهن البركة).
{137}
Bana Muhammed b. Hatim
rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Vüheyb rivayet
etti. (Dediki): Bize Süheyl babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti:
«Biriniz yemek yediği
vakit parmaklarını yalasın. Çünkü bereketin bunların hangisinde olduğunu
bilmez.» buyurmuşlar.
137 م - (2035)
وحدثنيه أبو
بكر بن نافع. حدثنا
عبدالرحمن
(يعني ابن
مهدي) قالا:
حدثنا حماد،
بهذا الإسناد.
غير أنه قال
(وليسلت أحدكم
الصحفة). وقال
(في أي طعامكم
البركة، أو
يبارك لكم).
{137-m}
Bana bu hadîsi Ebû Bekr
b. Nâfi de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman (yâni İbn-i Mehdi) rivayet
etti. Her iki râvi demişlerdirki: Bize Hammad bu isnadla rivayette bulundu.
Yalnız o:
«Biriniz sahanı silsin»
dedi. Bir de: «Bereket yemeğinizin hangisinde olduğunu yahut size bereket
verildiğini» dedi.
İzah:
Bu babın İbn-i Abbâs
rivayetini Buhari ve İbn-i Mâce «Kitâbu'l-Et'ime»'de, Nesâî «Velîme» bahsinde
muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.
«Elini yalamadıkça veya
yalatmadıkça onu silmesin...» cümlesinden murad: Elini yalamadan silmesin,
kendi yalayamazsa hanımı, cariyesi, çocukları ve kendisini sevip sayan
hizmetçileri gibi, bundan iğrenmeyecek kimselere yalatsın demektir. Talebe gibi
bu sayılanlar mânâsında olup o zattan bereket uman ve parmağını yalamakla
teberrük arzu eden kimselere de yalatmak caizdir. Hattâ keçi, koyun gibi
hayvanlara da yalatabilir.
«Çünkü sîz bereketin
hangisinde olduğunu bilmezsiniz. » cümlesinin mânâsı ; Bereketin yediğiniz
lokmalarda mı, parmağınızda veya sahanın dibinde kalan yiyecekte mi, yoksa yere
düşen lokmada mı olduğunu bilemezsiniz, demektir. Binâenaleyh bereketi elde
edebilmek için bütün bu hususata dikkat etmek gerekir.
Nevevî diyor ki:
«Bereketin aslı ziyade, hayrın sübût bulması ve ondan istifâdedir. Allâhu a'lem
burada ondan murad kendisiyle beslenilip akıbeti ezadan salim kalan ve Allah'a
ibâdet için kuvvet veren şeydir.»