NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
127 - (2130) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
عبدة. حدثنا
هشام عن
فاطمة، عن
أسماء:
جاءت
امرأة إلى النبي
صلى الله عليه
وسلم فقالت:
إن لي ضرة. فهل على
جناح أن أتشبع
من مال زوجي
بما لم يعطني؟
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
(المتشبع بما
لم يعط، كلابس
ثوبي زور).
{127}
Bize yine Muhammed b.
Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Abde rivayet etti. (Dediki): Bize
Hişâm, Fâtıme'den, o da Esmâ'dan naklen rivayet etti.
Bir kadın, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Benim bir kumam var, acaba kocamın
bana vermediği malından karnımı doyurmuş gibi göstermek bana günah olur mu?
demiş. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Verilmeyen bîr şeyle
karnını doyuran iki sahte elbise giyen gibidir.» buyurmuşlar.
(2130) - حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
أسامة. ح وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا أبو معاوية.
كلاهما عن
هشام، بهذا
الإسناد.
{…}
Bize Ebî Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebî Usâme rivayet etti. H.
Bize îshâk b. İbrahim
dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muaviye haber verdi.
Her iki râvî Hişâm'dan
bu isnadla rivayette bulunmuşlardır.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Nikâh» bahsinde tahrîc etmiştir..
Müteşebbih: Tok
görünen, elinde avucunda bir şey olmadığı halde başkalarına kendini zenginmiş
gibi gösteren kimsedir. Zemahşerî'ye göre müteşebbih'in iki mânâsı vardır.
Birinci manâya göne yemek hususunda israfa yeltenen, doyduğu halde daha fazla
yiyen manasınadır. İkinciye göre müteşebbih: Aç olduğu halde kendini tok'a
benzeten kimsedir. Bu manâdan alınarak kelime faziletli olmadığı halde öyle
görünmeye çalışan kimseye istiare edilmiş ve hâli iki sahte elbise giyene
benzetilmiştir. Ebû Ubeyd'le başkalarına göre sahte elbise diye terceme
ettiğimiz «sevbeyzûr'dan murâd salâh ve takva sahiplerinin giydiği elbiseyi
giyerek başkalarına âbid ve sofu görünmektir. Bu gibi giysiler zûr ve riya
elbisesidir. Bâzıları «Bundan murad başkasının elbisesini giyip kendin nmış
gibi göstermektir» demişlerdir. Hattâbî buradaki elbiseden muradın hâl ve tavır
olduğunu hikâye etmiştir. Arablar elbise kelimesiyle kinaye olarak bir kimsenin
hâlini kasdederler. Şu halde hadîsin mânâsı elinde olmayan bir şeyi varmış gibi
göstererek öğünen kimsenin hâli olmayan bir şeyi söyleyen yalancının hâli
gibidir demek olur.