NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
108 - (2344) وحدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
أبو داود،
سليمان بن
داود. حدثنا
شعبة عن سماك
بن حرب. قال:
سمعت
جابر بن سمرة
سئل عن شيب
النبي صلى
الله عليه
وسلم؟ فقال:
كان إذا دهن
رأسه لم ير
منه شيء. وإذا
لم يدهن رئي
منه.
{108}
Bize Muhammed b. Müsennâ
da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Dâvud Süleyman b. Dâvud rivayet etti.
(Dediki): Bize Şu'be Sımak b. Harb'den rivayet etti. (Demişki):
Ben Câbir b. Semûra'yı
Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in saçı ağanp ağarmadığı sorulduğu
zaman dinledim.
— Başını yağladığı zaman
beyazlıktan bir şey görülmüyordu, yağlamazsa görülüyordu, dedi.
109 - (2344) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبيدالله عن
إسرائيل، عن
سماك؛ أنه سمع
جابر بن سمرة
يقول:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قد شمط
مقدم رأسه
ولحيته. وكان
إذا ادهن لم
يتبين. وإذا
شعث رأسه
تبين. وكان
كثير شعر
اللحية. فقال
رجل: وجهه مثل
السيف؟ قال:
لا. بل كان مثل
الشمس والقمر.
وكان مستديرا.
ورأيت الخاتم
عند كتفه مثل بيضة
الحمامة. يشبه
جسده.
{109}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah, İsrail'den, o da Simâk'den naklen
rivayet etti ki: Simak, Câbir b. Semûra'yı şöyle derken işitmiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi vt Seltem)'in sakalı ile başının ön tarafı ağarmağa başlamıştı. Yağ
süründüğü zaman (beyazlık) belli olmazdı. Başının saçı dağılırsa belli olurdu.
Sakalının kılları çoktu.
Derken bir adam: Yüzü
kılıç gibi miydi? dedi. Câbir:
— Hayır! Bilâkis ayla
güneş gibiydi; yuvarlaktı. Omuzun da ki mührü de gördüm, güvercin yumurtası
kadardı. Tenine benziyordu, cevabını verdi,
DİKKAT İZAH'TAN SONRA
DA HADİS VAR!
İzah:
Hz. Enes rivayetini
Buhârî «Kitâbu'l-Libas»'da; Ebû Cuheyfe rivayetini «Kitâbu'l-Menâkıb»'de tahric
etmiştir.
Ketem: Boyaya yarıyan
bir nevi ottur.
Şamat: İhtiyarlığın
başlangıcı ve saçların ağarmaya başlamasıdır. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
saçlarının ağarmaya başladığını bildiren rivayetler çoktur. Umumiyetle bu
rivayetlerde saç ve sakalının biraz ağarmaya başladığından bahsedilmektedir. Bu
birazın ne kadar olduğu ihtilaflıdır. Bâzıları saç ve sakalında on dokuz beyaz
kıl olduğunu söylemiş bir takımları onu yirmiye, hatta bazıları otuza
çıkarmıştır. Hz. Enes'den rivayet edilen bir hadîste on beş, diğer bir
rivayette on yedi veya on sekiz olduğu bildirilmiştir.
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in saçını boyayıp boyamadığında dahi ihtilâf olunmuştur. Ekser ulemâ
Hz. Enes'den rivayet edilen hadîsle istidlal ederek boyamadığına kail
olmuşlardır. İmam Mâlik'in mezhebi de budur. Bâzı hadîs imamları boyadığına
kaildirler. Delilleri buradaki Ümmü Seleme hadîsidir. İki rivayetin arasını
bulanlar da vardır. Onlara göre Hz. Enes'in işaret ettiği vecihle Peygamber
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) güzel kokuyu çok kullanıyordu. Bu iso saçın
siyahlığını giderirdi. Saçını boyadığını iddia eden işte bu koku sürülmüş saçı
görmüş de boya sanmıştır.
Nevevî diyor ki :
«Muhtar olan kavle göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bâzan saçını
boyamış, ekseri zamanlarda boyamamıştır. Bu hususta her râvi gördüğünü rivayet
etmiştir. Ve sözünde sadıktır.»
Hadîsin son
rivayetinde: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yüzü kılıç gibi miydi?»
diye soran zât'ın bu suâliyle: Kılıç gibi uzun muydu, yahut kılıç gibi parlak
mıydı demek istemiş olması muhtemeldir. Hz. Câbir buna: «Hayır güneş ve ay gibi
idi. Ve yuvarlaktı.» diye cevâb vermiştir ki, bununla onun hem güzel ve yüzünün
parlaklığına, hem de yuvarlaklığına işaret etmiştir. Çünkü ay ve güneş, hem
kılıçtan daha parlak, hem de yuvarlaktırlar. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in yüzünü onlara benzetmek daha beliğ olur. Bilhassa sevgilinin yüzünü
ay'a benzetmek Arablar arasında pek yaygın bir âdetti.
Hz. Enes'in: «Bir
kimsenin başından ve sakalından beyaz kıl yolması mekruhtur.» sözü ulemâ
arasında ittifakla kabul edilmiştir.
Nübüvvet mührü hakkında
2346/112 de izahat verilmektedir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
NEBİ SALLALLAHU ALEYHİ
VE SELLEM’İN NÜBÜVVET MÜHRÜ BÖLÜMÜ
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
110 - (2344) حدثنا
محمد بن
المثنى. حدثنا
محمد بن جعفر.
حدثنا شعبة عن
سماك. قال:
سمعت جابر بن
سمرة قال:
رأيت
حاتما في ظهر
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. كأنه بيضة
حمام
[ش (بيضة
الحمامة) هي
بيضتها
المعروفة].
{110}
Bize Muhammed b. Müsennâ
rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize
Şu'be, Simâk'den rivayet etti. (Demişki): Câbir b. Semûra'yı dinledim. (Şunu
söyledi):
Ben Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in sırtında güvercin yumurtası gibi bir mühür gördüm.
110-م - (2344)
وحدثنا ابن
نمير. حدثنا
عبيدالله بن
موسى. أخبرنا
حسن بن صالح
عن سماك، بهذا
الإسناد، مثله.
{m-110}
Bize İbni Numeyr de
rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Musa rivayet etti. (Dediki): Bize
Hasen b. Salih Simak'den naklen bu isnadla bu hadîsin mislini haber verdi.