NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
25 - (2400) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
أسامة. حدثنا
عبيدالله عن
نافع، عن ابن
عمر. قال:
لما
توفي عبدالله
بن أبي، ابن
سلول، جاء
ابنه عبدالله
بن عبدالله إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم. فسأله
أن يعطيه
قميصه أن يكفن
فيه أباه.
فأعطاه. ثم
سأله أن يصلى
عليه. فقام
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
ليصلي عليه.
فقام عمر فأخذ
بثوب رسول
الله صلى الله
عليه
وسلم. فقال:
يا رسول الله!
أتصلي عليه
وقد نهاك الله
أن تصلي عليه؟
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
"إنما خيرني
الله فقال:
استغفر لهم
أولا تستغفر
لهم إن تستغفر
لهم سبعين مرة
[9/التوبة /80]
وسأزيد على سبعين"
قال: إنه
منافق. فصلى
عليه رسول
الله صلى الله
عليه
وسلم. وأنزل
الله عز وجل:
ولا تصل على
أحد منهم مات
أبدا ولا تقم
على قبره
[9/التوبة /84].
[ش
(عبدالله بن
أبي ابن سلول)
هكذا صوابه.
أن يكتب ابن
سلول بالألف،
ويعرب بإعراب
عبدالله. فإنه
وصف ثان له.
لأنه عبد
الله بن أبي.
وهو عبدالله
ابن سلول
أيضا. فأبي أبوه.
وسلول أمه.
فنسب إلى أبويه
جميعا، ووصف
بهما].
{25}
Bize Ebû Bekr b. Ebi
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize
Ubeydullah Nâfi'den, o da İbni Ömer'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):
Abdullah b. Ubey b.
Selûl vefat edince oğlu Abdullah b. Abdillah, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e gelerek babasını içinde kefenlemek için gömleğini vermesini istedi. O
da verdi. Sonra cenaze namazını kıldırmasını istedi. Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) de namazını kılmak üzere ayağa kalktı. Derken Ömer Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in elbisesini tutarak:
— Yâ Resûlallah! Allah sana onun namazını
kılmayı yasak ettiği halde, onun cenaze namazını kılacak mısın? dedi.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
«Beni Allah sadece
muhayyer bıraktı ve: Onlar için ister istiğfar et ister etme, onlar için yetmiş
defa istiğfar etsen...[Tavbe 80] buyurdu. Ben yetmişden de ziyâde
yapacağım.» dedi. Ömer:
— Hiç şüphe yok ki, o münafıktır! dedi.
Müteakiben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun cenaze namazını kıldı.
Ama Allah (Azze ve Celle):
«Onlardan ölen bir
kimsenin üzerine ebediyyen cenaze namazı kılma. Kabrinin başında da durma!»
[Tevbe 84] âyetini indirdi.
25-م - (2400) وحدثناه
محمد بن
المثنى
وعبيدالله بن
سعيد. قالا:
حدثنا يحيى
(وهو القطان)
عن عبيدالله، بهذا
الإسناد، في
معنى حديث أبي
أسامة. وزاد: قال
فترك الصلاة
عليهم.
{m-25}
Bize bu hadisi Muhammed b.
Müsennâ ile Ubeydullah b. Said de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Yahya (bu
zat Kattan'dır), Ubeydullah'dan bu isnadla Ebû Usame'nin hadisi mânâsında
rivayette bulundu. Şunu da ziyade etti: «Artık onların cenaze namazını
kılmaktan vaz geçti, dedi.»
İzah:
Bu hadisi Buhâri
«Cenâiz» ve «Tefsir» bahislerinde tahric etmiştir.
Abdullah b. Ubeyy
münafıklardandır. Babasının adı Ubeyy, annesinin adı Selûl'dur. Abdullah her
ikisine birden nisbet edilmiş, kendisine Abdullah b. Ubey b. Selûl denilmiştir.
Oğlu Abdullah Ashâb-ı kiramdandır. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
gömleğini vermesi, oğlu Abdullah'ın hatırını kırmamak içindir. Bâzılarına göre
babasına bir mükâfat olmak üzere vermiştir. Çünkü Bedir harbinde Hz. Abbâs esir
edildiği vakit ona bir gömlek giydirmişti. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in gömleğini vermesine bunların ikisi de hattâ kavmu kabilesinin
müslüman olması emeli de sebep teşkil edebilir. Çünkü Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in:
«Ona Allah huzurunda
benim gömleğim bir fayda temin edecek değildir. Ama ben bununla onun kavminden
bin kişinin müslüman olmasını ümid ederim!» buyurduğu rivayet olunur.
Hulâsa : Bu meselede
Hz. Ömer dinde sertlik ve münafıklara şiddet göstermek taraftarıydı. Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ise az çok dinle alâkası olanlara şefkat ve kavmu
kabilesinin müslüman olmasını temin edecek yatıştırma hareketini tasvib
etmişti. ALLAH Teâlâ bundan böyle münafıkların cenazesini kılmamasını, onlara
dua etmemesini emreden âyetini indirdi. Bu suretle Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) de bu fiiline son verdi.
Hadis-i şerif Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in büyük ahlâkına delildir. Çünkü kendisine
eziyet eden bir münafığa gömleğini kefen etmek suretiyle iyilikte bulunmuş;
onun için Allah'dan mağfiret dilemiştir. Bu hadis münafıkların üzerine cenaze
namazı kılmanın ve onlara istiğfarda bulunmanın haram olduğuna delildir.