NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
43 - (2569) حدثني
محمد بن حاتم
بن ميمون.
حدثنا بهز.
حدثنا حماد بن
سلمة عن ثابت،
عن أبي رافع،
عن أبي هريرة.
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن الله
عز وجل يقول،
يوم القيامة:
يا ابن آدم!
مرضت فلم
تعدني. قال: يا
رب! كيف أعودك؟
وأنت رب
العالمين.
قال: أما علمت
أن عبدي فلانا
مرض فلم تعده.
أما علمت أنك
لو عدته
لوجدتني
عنده؟ يا ابن
آدم! استطعمتك
فلم تطعمني.
قال: يا رب!
وكيف أطعمك؟
وأنت رب العالمين.
قال: أما علمت
أنه استطعمك
عبدي فلان فلم
تطعمه؟ أما
علمت أنك لو
أطعمته لوجدت
ذلك عندي؟ يا
ابن آدم!
استسقيتك فلم
تسقني. قال: يا رب!
كيف أسقيك؟
وأنت رب
العالمين.
قال: استسقاك
عبدي فلان فلم
تسقه. أما أنك
لو سقيته وجدت
ذلك عندي".
{43}
Bana Muhammed b. Hatim
b. Meymun rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Hammad
b. Seleme, Sâbit'den, o da Ebû Râfi'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet
etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki:
«Şüphesiz Allah (Azze ve
Celle) kıyamet gününde: Ey âdemoğlu! Ben hasta oldum da, sen beni dolaşmadın!
diyecek. Âdemoğlu :
— Yâ Rabbi! Ben seni nasıI dolaşabilirim. Sen
âlemlerin Rabbisin! cevabını verecek. Teâlâ Hazretleri :
— Bilmez miydin ki, filân kulum hasta oldu. Sen
onu dolaşmadın. BlImez miydin ki, onu dolaşmış olsan, beni onun yanında
bulurdun, buyuracak.
Ey âdemoğlu! Senden
yiyecek istedim; beni doyurmadın! diyecek. Âdemoğlu :
— Yârabbi! Seni nasıl doyurabilirim ki! Sen âlemlerin
Rabbisin! diyecek. Teâlâ Hazretieri :
— Bilmez misin ki, filân kulum senden yiyecek
istedi, sen onu doyurmadın. Bilmez miydin ki, onu doyurmuş olsan; bunu benim
nezdimde bulacaktın! buyuracak.
— Ey Âdemoğlu! Senden su istedim; beni
sulamadm! diyecek. Âdemoğlu :
— Yâ Rabbi! Ben seni nasıl sularım! Sen
âlemlerin Rabbisin! cevâbını verecek. Teâlâ Hazretleri :
Filân kulum senden su istedi; ona su vermedin!
Onu sulamış olsaydın bunu (n karşılığını) benim nezdimde bulurdun!
buyuracaktır.»
İzah:
Ulemânın beyânına göre
Teâlâ Hazretlerinin hastalığı kendisine izafe etmesi kulunu şereflendirmek ve
kendisine yakınlığını bildirmek içindir. Maksat kulun hastalığıdır.
«Beni onun yanında
bulurdun...» cümlesinin mânâsı: Benim sevab ve ikramımı bulurdun, demektir.
Hastalık hakkında: «Beni onun yanında bulurdun.» Yiyecek ve İçecek hakkında ise
:
«Bunun mükâfatını benim
nezdimde bulurdun...» buyurulması hasta dolaşmanın sevabı daha çok olduğuna
işaret içindir.