SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2607 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

103 - (2607) حدثنا زهير بن حرب وعثمان بن أبي شيبة وإسحاق بن إبراهيم (قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخران: حدثنا) جرير عن منصور، عن أبي وائل، عن عبدالله، قال:  قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن الصدق يهدي إلى البر. وإن البر يهدي إلى الجنة. وإن الرجل ليصدق حتى يكتب صديقا. وإن الكذب يهدي إلى الفجور. وإن الفجور يهدي إلى النار. وإن الرجل ليكذب حتى يكتب كذابا".

 

{103}

Bize Züheyr b. Harb ile Osman b. Ebî Şeybe ve Ishâk rivayet ettiler. İsbâk: Ahberanâ; ötekiler: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'.

 

«Şüphesiz doğruluk birr'e, birr de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye nihayet doğrucu yazılır. Yalancılık fucur'a götürür. Şüphesiz fucur da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye nihayet yalancı yazılır.» buyurdular.

 

 

104 - (2607) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وهناد بن السري. قالا: حدثنا أبو الأحوص عن منصور، عن أبي وائل، عن عبدالله بن مسعود قال:  قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "إن الصدق بر. وإن البر يهدي إلى الجنة. وإن العبد ليتحرى الصدق حتى يكتب عند الله صديقا. وإن الكذب فجور. وإن الفجور يهدي إلى النار. وإن العبد ليتحرى الكذب حتى يكتب كذابا".

 

{104}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Hennad b. Seriy rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebu'l-Ahvâs, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah b. Mes'ûd'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)',

 

«Şüphesiz doğruluk birr dir. Birr de cennete götürür. Kul doğruluğu araya araya nihayet Allah indinde doğrucu yazılır. Yalancılık da fucurdur. Şüphesiz fucur cehenneme götürür. Kul yalancılığı araya araya nihayet yalancı yazılır.» buyurdular.

 

İbni Ebî Şeybe kendi rivayetinde: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen» dedi.

 

 

105 - (2607) حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير. حدثنا أبو معاوية ووكيع. قالا: حدثنا الأعمش. ح وحدثنا أبو كريب. حدثنا أبو معاوية. حدثنا الأعمش عن شقيق، عن عبدالله قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "عليكم بالصدق. فإن الصدق يهدي إلى البر. وإن البر يهدي إلى الجنة. وما يزال الرجل يصدق ويتحرى الصدق حتى يكتب عند الله صديقا. وإياكم والكذب. فإن الكذب يهدي إلى الفجور. وإن الفجور يهدي إلى النار. وما يزال الرجل يكذب ويتحرى الكذب حتى يكتب عند الله كذابا".

 

{105}

Bize Mubammed b. Abdillah b. Numeyr rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye ile Veki' rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize A'meş rivayet etti. H.

Eize Ebû Kureyb de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş, Şakik'den, o da Abdulîah'dan naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Doğruluğu iltizam edin! Çünkü doğruluk birr'e götürür. Birr de cennete götürür. Kişi doğru söyleyip, doğruluğu araştıra araştıra nihayet Allah indinde doğrucu yazılır. Yalandan sakının! Çünkü yalan fucur'a götürür. Şüphesiz fucur da cehenneme götürür. Kişi yalan söyleyip, yalanı oraştıra araştıra nihayet Allah indinde yalancı yazılır.» buyurdular.

 

 

105-م - (2607) حدثنا منجاب بن الحارث التميمي. أخبرنا ابن مسهر. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم الحنظلي. أخبرنا عيسى بن يونس. كلاهما عن الأعمش، بهذا الإسناد. ولم يذكر في حديث عيسى "ويتحرى الصدق. ويتحرى الكذب ". وفي حديث ابن مسهر "حتى يكتبه الله".

 

{m-105}

Bize Mincâb b. Haris Et-Temîmî rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Müshîr haber verdi. H.

Bize İshâk b. İbrahim El-Hanzalî de rivayet etti. (Dediki): Bize İsâ b. Yûnus haber verdi. Her iki râvi A'meş'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır. İsa'nın hadîsinde:

 

«Doğruluğu araştırır ve yalancılığı araştırır.» cümlelerim anmamıştır. İbni Müshir'in hadîsinde ise:

 

«Nihayet Allah onu yazar...» cümlesi vardır.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri Kitâhu'l-Edeb'de tahric etmiştir.

 

Birr: Hâlis amel-i sâlih demektir. Bu kelime bütün hayırlara şâmil cem'iyetli bir isimdir. Bâzıları birr'den murad cennet olduğunu söylemişlerdir.

 

Fucur: Doğruluktan ayrılmaktır. Günahlara dalmak mânâsına geldiğini söyleyenler de vardır. Bu kelime de bütün şerlere şâmildir. Ve birr'in zıddıdir. Kişinin doğrucu veya yalancı yazılmasından murad hüküm verilmesi ve kullara bildirilmesidir.

 

Hadîs-i şerif doğruluğu araştırmaya yâni daima doğru söylemeye teşvik etmekte; yalancılıktan ve bu hususta müsamaha göstermekten sakındırmaktadır. Çünkü yalan hususunda müsamaha gösteren yavaş yavaş yalana alışır ve nihayet yalan söylemeyi âdet haline getirir. Ve yalancı damgasını alır. Doğru söylemeyi âdet edinen de Allah TeâU nezdinde doğrucu diye tescil edilir.