ZİKİR DUA TEVBE VE İSTİĞFAR BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
26 - (2690) حدثني
زهير بن حرب.
حدثنا
إسماعيل (يعني
ابن علية) عن
عبدالعزيز
(وهو ابن صهيب)
قال:
سأل
قتادة أنسا:
أي دعوة كان
يدعو بها
النبي صلى
الله عليه
وسلم أكثر؟
قال: كان أكثر
دعوة يدعو بها
يقول "اللهم!
آتنا في الدنيا
حسنة وفي
الآخرة حسنة
وقنا عذاب
النار".
قال وكان
أنس، إذا أراد
أن يدعو
بدعوة، دعا بها.
فإذا أراد أن
يدعو بدعاء،
دعا بها فيه.
{26}
Bana Züheyr b. Harb
rivayet etti. (Dedikî): Bize İsmail (yâni; İbni Uleyye) Abdü'l-Aziz'den (bu zât
İbni Suheyb'dir) rivayet etti. (Demişki): Katâde, Enes'e:
Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) ekseriyetle hangi duayı okurdu? diye sordu. Enes :
— Ekseriyetle yaptığı
duada :
«Allahım! Bize dünyada
hasene, âhirette de hasene ver. Ve bizi cehennem azabından koru!» diyordu.
Râvi demiş ki: Enes dahi
bir istek duasında bulunmak murâd ederse bu duayı okur, herhangi bir duâ yapmak
isterse, o hususta bununla duâ ederdi.
27 - (2690) حدثنا
عبيدالله بن
معاذ. حدثنا
أبي. حدثنا
شعبة عن ثابت،
عن أنس، قال:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول
"ربنا آتنا في
الدنيا حسنة
وفي الآخرة
حسنة وقنا عذاب
النار".
{27}
Bize Ubeydullah b. Muâz
rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be,
Sâbit'ten, o da Enes'den naklen rivayet etti, (Şöyle demiş): Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Ey Rabbimiz! Bize
dünyada iyilik, âhirette de iyilik ver! Ve bizi cehennem azabından koru!» derdi.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Kitâbu't-Tefsir» ve «Kitâbu'd-Davud'da; Ebû Dâvud «Namaz» bahsinde tahric etmişlerdir.
Hasenenin birçok
mânâları vardır. Şeyh İmâdüddin İbni Kesir: «Dünya hususunda hasene kelimesi
afiyet, geniş ev, güzel zevce, itaatli evlât, bol rızık, faydalı ilim, sâlih
amel, rahat vâsıta ve zikri cemil gibi, bütün dünyevî isteklere şâmildir.
Âhiret hakkında hasenenin ise en yüksek derecesi cennete girmek ve bunun
tabilerinden olan arasatta en büyük korkudan emin olmak, kolay hesab vermek ve
sâiredir.» demiştir.
Bundan dolayıdır ki,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ekseri zamanlarında bu duayı
okumuştur.