SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZİKİR DUA TEVBE VE İSTİĞFAR BAHSİ

<< 2697 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

34 - (2697) حدثنا أبو كامل الجحدري. حدثنا عبدالواحد (يعني ابن زياد). حدثنا أبو مالك الأشجعي عن أبيه، قال:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يعلم من أسلم يقول "اللهم! اغفر لي وارحمني واهدني وارزقني".

 

{34}

Bize Ebû Kâmil El-Cahderî rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdü'l-Vâhid (yâni; İbni Ziyad) rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Mâlik EI-Eşcaî babasından rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) müslüman olan bir kimseye:

 

«Allahım! Beni affet; bana acı; bana hidâyet ver ve beni nzıklandır!» demesini öğretirdi.

 

 

35 - (2697) حدثنا سعيد بن أزهر الواسطي. حدثنا أبو معاوية. حدثنا أبو مالك الأشجعي عن أبيه. قال:

 كان الرجل إذا أسلم علمه النبي صلى الله عليه وسلم الصلاة. ثم أمره أن يدعو بهؤلاء الكلمات "اللهم! اغفر لي وارحمني واهدني وعافني وارزقني".

 

{35}

Bize Saîd b. Ezber El-Vâsıti rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Mâlik El-Eşcaî babasından rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Bir kimse müslüman olduğu vakit Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona namazı öğretir, sonra şu kelimelerle duâ etmesini emir buyururdu:

 

«Allahım ! Beni affet;  bana acı; bana hidâyet ve afiyet ver ve beni nzıklandır!» :

 

 

36 - (2697) حدثني زهير بن حرب. حدثنا يزيد بن هارون. أخبرنا أبو مالك عن أبيه؛

 أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم، وأتاه رجل فقال: يا رسول الله! كيف أقول حين أسأل ربي؟ قال "قل: اللهم! اغفر لي وارحمني وعافني وارزقني" ويجمع أصابعه إلا الإبهام "فإن هؤلاء تجمع لك دنياك وآخرتك".

 

{36}

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dedikî): Bize Yezîd b. Harun rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Mâlik babasından naklen haber verdi. Ki babası Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den dinlemiş.

 

Ona bir adam gelmiş de :

 

— Yâ Resûlallahî Rabbimden isteyeceğim vakit ne demeliyim? diye sormuş:

 

«Allahım! Beni affet; bana acı; bana afiyet ver ve beni nzıklandır, de!» buyurmuş ve baş parmağından başka parmaklarını toplamış:

 

«İşte bunlar senin için dünyanı ve âhiretini (bir araya) toplar.» buyurmuşlar.

 

İZAH 2698 DE