SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

TEVBE BAHSİ

<< 2761 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF’İN DEVAMI NİTELİĞİNDEKİ RİVAYETLER:

 

38 - (2761) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا عبدالعزيز (يعني ابن محمد) عن العلاء، عن أبيه، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "المؤمن يغار. والله أشد غيرا".

 

[ش (والله أشد غيرا) هكذا هو في النسخ: غيرا. بفتح الغين وإسكان الياء، منصوب بالألف، وهو الغيرة. قال أهل اللغة: الغيرة والغير والغار بمعنى].

 

{38}

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Rize Abdû'l-Aziz (yâni; İbni Muhammed) Alâ'dan, o da babasmdan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Mü'min kıskanır. Ama Allah'ın kıskançlığı daha şiddetlidir.» buyurmuşlar.

 

 

38-م - (2761) وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة قال: سمعت العلاء، بهذا الإسناد.

 

{M-38}

Bize Muhammet! b. Müsennâ da rivayet etti..(Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. {"Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Ben Alâ'yi bu isnadla rivayet ederken işittim.

 

 

Dikkat bu izah 2762 ile aynıdır

İzah:

Bu rivayetleri Buhârî «Kitâbu'n-Nikâh», «Kitâbu't-Tevhid» ve «Kitâbu't-Tefsir'de; Tirmizî «Kitâbu'd-Deavât»'da; Nesâî «Kitâbu't-Tefsîr''de tahric etmişlerdir.

 

Gayret: Kıskançlık demektir. --Metinler'de kıskanç şeklinde geçti zaten-- Allah Teâlâ'ya nisbetle gayret ise: Bir şeyi mü'min kuluna menetmesi ve haram kılmasıdır. Nevevî diyor ki: «Bunun hakikati kullar için maslahattır. Çünkü kullar Allah'a sena ederler. O da onlara sevab verir. Bu suretle kullar faydalanırlar. Teâlâ Hazretleri ise bütün âlemlerden ganîdir. Ona kulların medhü senası fayda vermediği gibi, onu terketmeleri de bir zarar vermez.»

 

Fevâhiş: Fahişenin cem'idir. Fahişe kavil olsun, fiil olsun her kötü haslet demektir. --Metinde kötülük olarak geçti zaten-- İbnû'l-Esîr'in beyânına göre, hadîsdeki fevâhişden murad; günahların şiddetle çirkin olanlarıdır. Fahişe çok defa zina mânâsına kullanılır.

 

Hadîs-i şerîf Allah'a hamdü senada bulunmanın ve ona tesbih, tehlil ve tahmid gibi zikirleri dilden bırakmamanın faziletine delildir.

 

«Hiç bir kimseye özür, Allah'dan daha makbul değildir.» cümlesi hakkında Kaadi İyâd: «İhtimal buradaki özürden murad; kulların yaptıkları hatalardan dolayı Allah'dan özür dilemeleri, günahlarından tevbe etmeleri, Allah'ın da onları af buyurmnsıdır.» diyor.