KIYAMETİN SIFATI, CENNET VE CEHENNEM BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
29 - (2791) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا علي بن
مسهر، عن
داود، عن
الشعبي، عن
مسروق، عن
عائشة. قالت:
سألت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن قوله
عز وجل: {يوم
تبدل الأرض غير
الأرض
والسماوات} [14
/إبراهيم /48]
فأين يكون الناس
يومئذ؟ يا
رسول الله!
فقال "على
الصراط".
{29}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ali b. Müshir, Dâvud'dan, o da Şa'bî'den, o
da Mesrûk'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'e Allah (Azze ve Celle)'nin: «O gün
yer, yerden başka bir kılığa değişecek, göklerde öyle olacak...» [İbrahim 48] âyet-i kerîmesini sordum, İnsanlar o gün nerede
olacak yâ Resûlallah? dedim. «Sırat üzerinde!»
buyurdular.
Diğer tahric: Buhari Kitabu'r-Rikak;
İbn Mace, zühd (4279)
AÇIKLAMA:
Muhtelif rivayetlerden
anlaşıldığına göre, kıyamet gününde insanların haşrolunacakları yer dünyadan
başka olacak, insanlar haşr için dünyadan oraya aktarılacaklardır. Hz. Abdullah
b. Mes'ud'dan rivayet edilen bir hadîse göre, değişen yer gümüş gibi sâf olup,
üzerinde kan dökülmemiş, günah işlenmemiştir.
Afra: Kızıla çalar
beyaz demektir. Nakıy, beyaz un'dur. Mahşer yeri beyaz undan yapılmış çöreğe
benzetilmek suretiyle Allah Teâlâ'nın azametine lâyık bir yer olduğu
anlatılmıştır. Alâmetden murad; ev, bina gibi bir eser bulunmamaktır. Bununla
dünya toprağına işaret buyurulmuş. Onun yok olup, gittiği ve kulların onunla
alâkası bittiği anlatılmak istenmiştir.
Müslim şarihlerinden
Übbî'ye göre ikinci rivayetteki sırat'tan murad; malûm sırat köprüsü
olabileceği gibi, mahlûkatın üzerinde duracakları başka bir yer olmak ihtimâli
de vardır. Hatta bu ihtimal daha kuvvetlidir. Çünkü bir hadîsde :
«Âişe: Yer
değiştirildiği vakit, insanlar nerede olacak? diye sormuş: Onlar köprünün
yanında karanlıkta olacaklardır. Köprü sırattır, buyurmuşlar.» denilmektedir.