SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

KIYAMETİN SIFATI, CENNET VE CEHENNEM BAHSİ

<< 2799 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

42 - (2799) حدثنا محمد بن المثنى ومحمد بن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة (واللفظ له). حدثنا غندر عن شعبة، عن قتادة، عن عزرة، عن الحسن العرني، عن يحيى بن الجزار، عن عبدالرحمن بن أبي ليلى، عن أبي بن كعب، في قوله عز وجل: {ولنذيقنهم من العذاب الأدنى دون العذاب الأكبر} [32 /السجدة /21] قال: مصائب الدنيا، والروم، والبطشة، أو الدخان (شعبة الشاك في البطشة أو الدخان).

 

{42}

Bize Muhammed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. H.

Bize Ebû Bekr h. Ebî Şeybe de rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Gunder, Şu'be'den, o da Katâde'den, o da Azra'dan, o da Hasen El-Uranî'den, o da Yahya b. Cezzâr'dan, o da Abdurrahman b. Ebî Leylâ'dan, o da Ubey b. Ka'b'dan naklen,

 

Allah (Azze ve Celle)'nin şu âyeti hakkında rivayette bulundu:

 

«Büyük azabdan başka biz onlara mutlaka yakın azabdan da tattıracağız.» [Secde 21]

 

Râvî demiş ki: (Yakın azab) dünya musibetleri, rum, batşe yahut dumandır. (Batşe mi yoksa duman mı? dediğinde şekkeden Şu'be'dir.)

 

 

İzah:

İbnû Mes'ud (Radiyallahu anh) rivayetini Buhârî «tstiska» ve «Tefsir» bahislerinde tahric etmiştir.

 

Kinde kapıları Kûfe'de bir kapının ismidir. Hikayecinin kim olduğu malûm değildir.

 

Hadîsden anlaşılan mânânın hülâsası şudur: Hikayeci Duhan âyetini tefsir ederken, onun kıyamet alâmetlerinden biri olduğunu söylemiş ve kıyamete yakın zuhur edeceğini bildirmiştir. Hz. Abdullah ibni Mes'ud ise bunun Bedr harbinde geçtiğini, insanların açlıktan gözleri dumanlanarak gökyüzünde duman varmış gibi gördüklerini anlatmış ve bir kimsenin bilmediği bir şeye karışmaması icâb ettiğini tenbihde bulunmuştur. Maamafih mes'elede hilaf vardır. îbni Abbâs, îbni Ömer ve Zeyd b. Alî hazeratından rivayet olunduğuna göre kıyamete yakın böyle bir duman zuhur edecektir. Hattâ bu duman kıyametin on büyük alâmetinden biridir.

 

Batşe: Şiddetle tutmak savletle kapmak mânâsına gelir. Burada ondan murad; Bedir harbidir.

 

Lizâm: Lâzım gelen demektir. Bununla da batşe-i kübra namı verilen Bedir savaşında kâfirlerin öldürülüp, esir edilmeleri kastedilmiştir.

 

Rûm âyeti, Romalıların evvelâ mağlûp olup, sonra gâlib geleceklerinden bahseden âyettir ki, bu da mazide kalmış ve Hudeybiye harbinde Romalılar, İranlılara galebe çalmışlardır.

 

Yûsuf (Aleyhisselâm)'ın senelerinden murad: Onun zamanında Mısır'da vuku bulan yedi senelik kıtlıktır.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kureyş kabilesinin İslâm'ı kabul etmeyip, düşmanlıklarını artırdıklarını görünce Cenâb-ı Hak'dan onları kıtlıkla azab etmesini niyazda bulunmuştu. Filhakika bu duâ kabul buyurulmuş, müşrikler açlıktan deri ve leş yemişlerdi.