FİTNE VE KIYAMET ALAMETLERİ BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
72 - (2916) وحدثني
محمد بن عمرو
بن جبلة.
حدثنا محمد بن
جعفر. ح
وحدثنا عقبة
بن مكرم العمي
وأبو بكر بن نافع
(قال عقبة:
حدثنا. وقال
أبو بكر:
أخبرنا) غندر.
حدثنا شعبة
قال: سمعت
خالدا يحدث عن
سعيد بن أبي
الحسن، عن
أمه، عن أم
سلمة؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
لعمار "تقتلك
الفئة
الباغية".
{72}
Bana Muhammed b. Anır b.
Cebele de rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. H.
Bize Ukbe b. Mükrem
EI-Ammî ile Ebû Bekir b. Nâfi' dahî rivayet ettiler. (Ukbe: Haddesenâ; Ebû Bekr
ise: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. Dedilerki): Bize Gunder haber verdi.
(Dediki): Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Hâlid'i, Saîd b. Ebi'i-Hasen'den,
o da annesinden, o da Ümmü Seleme'den naklen rivayet ederken dinledim ki :
ResûluIIah (Sailallahu Aleyhi
ve Sellem) Ammar'a :
«Seni azgın çete
öldürecektir.» buyurmuşlar.
72-م - (2916) وحدثني
إسحاق بن
منصور. أخبرنا
عبدالصمد بن
عبدالوارث.
حدثنا شعبة.
حدثنا خالد
الحذاء عن
سعيد بن أبي
الحسن
والحسن، عن
أمهما، عن أم
سلمة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمثله.
{M-72}
Bana İshak h. Mansûr da
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdûs'Samed b. Abdû'l-Vâris haber verdi. (Dediki):
Bize Şu'be rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid El-Hazzâ' Saîd b. Ebi'l-Hasen ile
Hasen'den onlar da annelerinden, o da Ümmü Seleme'den, o da Peygamber
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti.
73 - (2916) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
إسماعيل بن
إبراهيم عن
ابن عون، عن
الحسن، عن
أمه، عن أم
سلمة، قالت:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "تقتل
عمارا الفئة
الباغية".
{73}
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe
dahî rivayet etti, (Dediki): Bize İsmail b. İbrahim, İbni Avn'den, o da
Hasan'dan, o da annesinden, o da Ümmü Seleme'den naklen rivayet etti. (Şöyle
demiş): ResûluIIah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Ammâr'ı azgın çete
öldürecektir.» buyurdular,
İzah:
Peygamber (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) bu hadîsde Hz. Ammâr b. Yâsir'i annesinin ismiyle anmıştır.
Annesi Sümeyye (Radıyallahu anha) müslüman olunca müşrikler tarafından pek çok
azab görmüş bir sahâbiyye idi. Hadîsin bir rivayetinde bû'se kelimesinin yerine
«veyse», Buhârî'nin rivayetinde «veyha» denilmiştir. Bunlar mânâ itibariyle
birbirine yakın kelimelerdir. Başına ne dehşetli musibet geldi, yazıklar olsun,
vah vah mânâlarına gelirler. Bazıları, veyse ile veyha arasında fark görmüş:
«Veyha haketmediği bir tehlikeye düşen kimseye acındığı zaman söylenir. Veyse
ondan daha hafiftir; veyl ise hakettiği belâyı bulan kimse hakkında
kullanılır.» demiş. Ferra ise aralarında fark görmemiştir. Hz. Ali'den bir
rivayete göre veyh rahmet kapısı ,veyl azab kapısıdır. Veyh tehlikeye yaklaşan
kimseyi men etmek için, veyl ise tehlikenin içine düşen için kullanılır.
ResûluIIah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in bu mucizesi de haber verdiği gibi zuhur etmiş. Hz. Ammar,
Sıffin muharebesinde Hz. Alî tarafında doksan dört yaşında olduğu halde
aslanlar gibi çarpışarak şehid olmuştur.
Hz. Alî'nin Muâviye ile
yaptığı harblerde haklı olduğuna hüküm verenler bu hadîsle istidlal
etmişlerdir. Onlara göre Alî (Radiyallahu anh) hakka isabet etmiştir. Karşı
taraf âsîdirler. Lâkin müctehid oldukları için onların da günâhı yoktur. Fakat
Buhari şârihi Aynî bu babda bir hüküm vermeyip susmanın daha muvafık olduğunu
söylüyor.