DEVAM:
15. İhramlının Gönderdiği Kurbanlığa Nişan Takması
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ،
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ إِبْرَاهِيمَ
بْنِ
الْحَارِثِ
التَّيْمِيِّ،
عَنْ
رَبِيعَةَ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الْهُدَيْرِ،
أَنَّهُ
رَأَى
رَجُلاً
مُتَجَرِّداً
بِالْعِرَاقِ,
فَسَأَلَ
النَّاسَ
عَنْهُ،
فَقَالُوا :
إِنَّهُ
أَمَرَ
بِهَدْيِهِ أَنْ
يُقَلَّدَ،
فَلِذَلِكَ
تَجَرَّدَ. قَالَ
رَبِيعَةُ :
فَلَقِيتُ
عَبْدَ
اللَّهِ بْنَ
الزُّبَيْرِ،
فَذَكَرْتُ
لَهُ ذَلِكَ،
فَقَالَ :
بِدْعَةٌ
وَرَبِّ
الْكَعْبَةِ.
Hüdeyr'in torunu
Rebia b. Abdillah anlatıyor: Iraklı, soyunmuş bir adam gördüm. Oradakilere bu
adamın niçin soyunduğunu sordum.
«Kurbanlığına
işaret takılmasını emretti de onun için soyundu» cevabını verdiler. Abdullah b.
Zübeyr'le karşılaştım, durumu ona anlattım. «Kabe'nin Rabbine yemin olsun, bu
bir bid'attır.» dedi.
قَالَ
يَحْيَى :
وَسُئِلَ
مَالِكٌ
عَمَّنْ
خَرَجَ
بِهَدْىٍ
لِنَفْسِهِ،
فَأَشْعَرَهُ
وَقَلَّدَهُ
بِذِي
الْحُلَيْفَةِ،
وَلَمْ يُحْرِمْ
هُوَ حَتَّى
جَاءَ
الْجُحْفَة
؟َ قَالَ : لاَ
أُحِبُّ
ذَلِكَ،
وَلَمْ
يُصِبْ مَنْ
فَعَلَهُ،
وَلاَ
يَنْبَغِي
لَهُ أَنْ يُقَلِّدَ
الْهَدْيَ
وَلاَ
يُشْعِرَهُ،
إِلاَّ
عِنْدَ الإِهْلاَلِ،
إِلاَّ
رَجُلٌ لاَ
يُرِيدُ الْحَجَّ،
فَيَبْعَثُ
بِهِ
وَيُقِيمُ
فِي أَهْلِهِ.
İmanı Malik'e:
«Kendisi için bir kurbanlık hayvan hazırlayarak ona Zülhuleyfe'de işaretini
takan ve Cuhfe'ye gelinceye kadar da ihrama girmeyen kimse hakkında» bir soru
soruldu. Şu cevabı verdi:
«Ben beğenmedim,
yapan isabet etmemiştir. Çünkü kurbanlığına işaret koyup ona nişan yapması
ihramdan önce gerekmezdi. Ancak kendisi hac yapmak istemeyip de ailesinin
yanında kalan kimse olsa bu yaptığı isabetli olurdu.»
وَسُئِلَ
مَالِكٌ :
هَلْ
يَخْرُجُ
بِالْهَدْي
غَيْرُ
مُحْرِمٍ ؟
فَقَال :َ
نَعَمْ لاَ بَأْسَ
بِذَلِكَ.
وَسُئِلَ
أَيْضاً عَمَّا
اخْتَلَفَ
فِيهِ
النَّاسُ
مِنَ الإِحْرَامِ
لِتَقْلِيدِ
الْهَدْي
مِمَّنْ لاَ
يُرِيدُ
الْحَجَّ
وَلاَ
الْعُمْرَةَ،
فَقَالَ :
الأَمْرُ
عِنْدَنَا
الَّذِي
نَأْخُذُ بِهِ
فِي ذَلِكَ،
قَوْلُ
عَائِشَةَ
أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ
: إِنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ r بَعَثَ
بِهَدْيِهِ،
ثُمَّ
أَقَامَ
فَلَمْ
يَحْرُمْ
عَلَيْهِ
شَيْءٌ
مِمَّا
أَحَلَّهُ
اللَّهُ
لَهُ، حَتَّى
نُحِرَ
هَدْيُهُ.
İmam
Malik'e:«Kişi ihrama girmeden kurbanlık hayvan gönderebilir mi?» diye soruldu.
«Evet, gönderebilir, bir mahzur yoktur.» cevabını verdi.
«Ne hac ne de
umre yapmak istemeyen bir kimsenin kurbanlık göndermesi halinde ihrama girmiş
sayılıp sayılmayacağı» soruldu. Buna şu cevabı verdi: Bu konuda biz
Medine'liler Hz.Aişe'nin şu rivayetini esas alırız:
«Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem kurbanlık hayvanını gönderdi, kendisi kaldı.
Kurbanlık kesilinceye kadar Allah'ın kendisine helal ettiği hiç bir şey ona
haram olmadı.»