DEVAM:
24. Ihramlının Av Etinden Yemesinin Caiz Olduğu Haller
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ
الأَنْصَاري،
أَنَّهُ
قَالَ : أَخْبَرَنِى
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
بْنِ
الْحَارِثِ
التَّيْمِيُّ،
عَنْ عِيسَى
بْنِ
طَلْحَةَ
بْنِ
عُبَيْدِ
اللَّهِ، عَنْ
عُمَيْرِ
بْنِ
سَلَمَةَ
الضَّمْرِيِّ،
عَنِ
الْبَهْزِيِّ
: أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ r خَرَجَ
يُرِيدُ
مَكَّةَ
وَهُوَ
مُحْرِمٌ، حَتَّى
إِذَا كَانَ
بِالرَّوْحَاءِ, إِذَا
حِمَارٌ
وَحْشِيٌّ
عَقِيرٌ،
فَذُكِرَ
ذَلِكَ
لِرَسُولِ
اللَّهِ r فَقَالَ :
« دَعُوهُ،
فَإِنَّهُ
يُوشِكُ أَنْ
يَأْتِيَ
صَاحِبُهُ ».
فَجَاءَ
الْبَهْزِيُّ
وَهُوَ
صَاحِبُهُ
إِلَى النَّبِيِّ
r،
فَقَالَ : يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
شَأْنَكُمْ بِهَذَا
الْحِمَارِ.
فَأَمَرَ
رَسُولُ اللَّهِ
r
أَبَا بَكْرٍ
فَقَسَمَهُ
بَيْنَ
الرِّفَاقِ،
ثُمَّ مَضَى
حَتَّى إِذَا
كَانَ
بِالأَثَايَةِ
- بَيْنَ
الرُّوَيْثَةِ
وَالْعَرْجِ -
إِذَا ظَبْيٌ
حَاقِفٌ فِي
ظِلٍّ فِيهِ
سَهْمٌ،
فَزَعَمَ
أَنَّ
رَسُولَ اللَّهِ
r
أَمَرَ
رَجُلاً أَنْ
يَقِفَ
عِنْدَهُ, لاَ
يَرِيبُهُ
أَحَدٌ مِنَ
النَّاسِ
حَتَّى يُجَاوِزَهُ(
Behz anlatıyor:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'ye doğru yola çıktı, ihramlı idi. Revha'ya
gelince birden yaralı bir yaban eşeği gördüler. Durumu Resulullah'a Sallallahu
Aleyhi ve Sellem haber verdiler. Nebimiz:
«—Dokunmayın,
nerede ise sahibi gelir!» buyurdu. Bu sırada Behz geldi. Yaban eşeğinin sahibi
o idi. Nebi s.a.v.'e:
«— Ya Resulullah!
İstersen bu hayvanı size vereyim.» dedi. Nebimiz, Ebu Bekr'e emir verdi,
oradakiler arasında hayvanın etini taksim etti. Sonra yollarına devam ettiler.
Ruveyse ile Arc arasındaki Usabe'ye gelince bir de baktılar ki gölgede kafasını
bacakları arasına koymuş, atılan ok vücudunda henüz saplı duran bir ceylan
inliyor. Bunun üzerine Nebi s.a.v. bir adama kafilenin arkası kesilinceye kadar
yaralı hayvanı kimse rahatsız etmemesi için başında beklemesini emretti.
Diğer tahric:
Nesaî, Menasik'ul.Hac