DEVAM:
4. Allaha İsyan Olan Hususlarda Adağın Caiz Olmayışı
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ طَلْحَةَ
بْنِ عَبْدِ
الْمَلِكِ
الأَيْلِيِّ،
َنِ الْقَاسِمِ
بْنِ
مُحَمَّدِ
بْنِ
الصِّدِّيقِ،
عَنْ
عَائِشَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ r قَالَ : «
مَنْ نَذَرَ
أَنْ يُطِيعَ
اللَّهَ
فَلْيُطِعْهُ،
وَمَنْ
نَذَرَ أَنْ
يَعْصِيَ
اللَّهَ
فَلاَ
يَعْصِهِ »(
Hz. Aişe,
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'ın şöyle buyurduğunu naklediyor:
«Kim Allah'a
itaat etmeye nezrederse ona itaat etsin, kim de Allah'a isyana nezir ederse
Allah'a asi olmasın.»
قَالَ
يَحْيَى :
وَسَمِعْتُ
مَالِكاً
يَقُولُ :
مَعْنَى
قَوْلِ
رَسُولِ
اللَّهِ r : «مَنْ
نَذَرَ أَنْ
يَعْصِىَ
اللَّهَ
فَلاَ يَعْصِهِ
». أَنْ يَنْذِرَ
الرَّجُلُ
أَنْ
يَمْشِيَ
إِلَى الشَّامِ،
أَوْ إِلَى
مِصْرَ، أَوْ
إِلَى الرَّبَذَةِ،
أَوْ مَا
أَشْبَهَ
ذَلِكَ، مِمَّا
لَيْسَ
لِلَّهِ
بِطَاعَةٍ،
إِنْ كَلَّمَ
فُلاَناً،
أَوْ مَا
أَشْبَهَ
ذَلِكَ، فَلَيْسَ
عَلَيْهِ فِي
شَيْءٍ مِنْ
ذَلِكَ شَيْءٌ،
إِنْ هُوَ
كَلَّمَهُ،
أَوْ حَنِثَ
بِمَا حَلَفَ
عَلَيْهِ،
لأَنَّهُ
لَيْسَ
لِلَّهِ فِي
هَذِهِ
الأَشْيَاءِ
طَاعَةٌ،
وَإِنَّمَا
يُوَفَّى
لِلَّهِ
بِمَا لَهُ
فِيهِ
طَاعَةٌ.
İmam Malik şöyle
der: Resulullah'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem: «Kim Allah'a asi olmayı
nezrederse ona asi olmasın.» şeklindeki hadisin manası şudur: Kişinin Şam'a kadar,
Mısır'a kadar, Rebeze'ye ve bunun gibi bazı yerlere kadar yürümeyi
nezretmesinde, Allah'a itaatle ilgili bir husus yoktur. Filanla konuşursa veya
buna benzer konuda da mesuliyeti gerektirecek bir şey yoktur. Konuşarak nezrini
bozabilir, yahut yeminini kırabilir. Bu konularda doğrudan Allah'a itaatle
ilgili bir durum söz konusu değildir. Sadece Allah'a itaat içeren nezirlerin
yerine getirilmesi gerekir.