DEVAM:
2. Eğitilmiş Hayvanlarla Av Yapılması
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
أَنَّهُ
سَمِعَ بَعْضَ
أَهْلِ
الْعِلْمِ
يَقُولُونَ
فِي الْبَازِي
وَالْعُقَابِ
وَالصَّقْرِ
وَمَا أَشْبَهَ
ذَلِكَ :
أَنَّهُ
إِذَا كَانَ
مُعَلَّمًا،
يَفْقَهُ
كَمَا
تَفْقَهُ
الْكِلاَبُ
الْمُعَلَّمَةُ,
فَلاَ بَأْسَ
بِأَكْلِ مَا
قَتَلَتْ، مِمَّا
صَادَتْ،
إِذَا ذُكِرَ
اسْمُ اللَّهِ
عَلَى
إِرْسَالِهَا(
İmam Malik bazı
alimlerin şunları söylediklerini duyduğunu naklediyor:
Şahin, kartal,
doğan ve bunlara benzeyen diğer bazı hayvanlar eğitilmiş köpek gibi
yetiştirilirse onların öldürdükleri av etlerini yemekte bir sakınca yoktur.
Ancak bu hayvanlar av üzerine gönderilirken besmele çekilmelidir.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَأَحْسَنُ
مَا سَمِعْتُ
فِي الَّذِي
يَتَخَلَّصُ
الصَّيْدَ
مِنْ مَخَالِبِ
الْبَازِي،
أَوْ مِنَ
الْكَلْبِ، ثُمَّ
يَتَرَبَّصُ
بِهِ
فَيَمُوتُ،
أَنَّهُ لاَ
يَحِلُّ
أَكْلُهُ(
İmam Malik der
ki: Avcı avı doğan'ın pençesinden veya köpeğin ağzından kurtarıp da, ölünceye
kadar beklese, onu yemek helal olmaz.. Duyduğum en güzel hüküm budur.»
قَالَ
مَالِكٌ :
وَكَذَلِكَ
كُلُّ مَا
قُدِرَ عَلَى
ذَبْحِهِ،
وَهُوَ فِي
مَخَالِبِ الْبَازِي,
أَوْ فِي فِي
الْكَلْبِ،
فَيَتْرُكُهُ
صَاحِبُهُ
وَهُوَ
قَادِرٌ
عَلَى ذَبْحِهِ،
حَتَّى
يَقْتُلَهُ
الْبَازِي
أَوِ الْكَلْبُ،
فَإِنَّهُ
لاَ يَحِلُّ
أَكْلُهُ.
Yine İmam Malik
der ki: Şahinin pençesinden veya köpeğin ağzında iken kesmek mümkün olan bir av
hayvanını kesmeyip onu doğan veya köpek öldürünceye kadar beklemek doğru
değildir. Bu şekilde ölen hayvanın etini yemek helal değildir.
قَالَ
مَالِكٌ :
وَكَذَلِكَ
الَّذِي
يَرْمِي
الصَّيْدَ
فَيَنَالُهُ
وَهُوَ حَيٌّ
فَيُفَرِّطُ
فِي ذَبْحِهِ
حَتَّى
يَمُوتَ، فَإِنَّهُ
لاَ يَحِلُّ
أَكْلُهُ.
İmam Malik'ten:
Bir av hayvanına atıp onun yanına henüz daha canlı iken varan fakat onu
kesmekte gevşek davranarak onu öldüren kimsenin durumu da aynıdır. Bu şekilde
ölen hayvanın eti de yenmez.
قَالَ
مَالِكٌ :
الأَمْرُ
الْمُجْتَمَعُ
عَلَيْهِ
عِنْدَنَا :
أَنَّ
الْمُسْلِمَ
إِذَا
أَرْسَلَ
كَلْبَ
الْمَجُوسِيِّ
الضَّارِيَ،
فَصَادَ أَوْ
قَتَلَ،
إِنَّهُ
إِذَا كَانَ
مُعَلَّماً،
فَأَكْلُ
ذَلِكَ الصَّيْدِ
حَلاَلٌ لاَ
بَأْسَ بِهِ،
وَإِنْ لَمْ يُذَكِّهِ
الْمُسْلِمُ،
وَإِنَّمَا
مَثَلُ
ذَلِكَ
مَثَلُ
الْمُسْلِمِ
يَذْبَحُ بِشَفْرَةِ
الْمَجُوسِيِّ،
أَوْ يَرْمِي
بِقَوْسِهِ،
أَوْ بِنَبْلِهِ
فَيَقْتُلُ
بِهَا
فَصَيْدُهُ
ذَلِكَ،
وَذَبِيحَتُهُ
حَلاَلٌ لاَ
بَأْسَ بِأَكْلِهِ،
وَإِذَا
أَرْسَلَ
الْمَجُوسِيُّ
كَلْبَ
الْمُسْلِمِ
الضَّارِيَ
عَلَى صَيْدٍ
فَأَخَذَهُ،
فَإِنَّهُ
لاَ يُؤْكَلُ
ذَلِكَ
الصَّيْدُ إِلاَّ
أَنْ
يُذَكَّى،
وَإِنَّمَا
مَثَلُ ذَلِكَ
مَثَلُ
قَوْسِ
الْمُسْلِمِ
وَنَبْلِهِ،
يَأْخُذُهَا
الْمَجُوسِيُّ
فَيَرْمِي
بِهَا
الصَّيْدَ
فَيَقْتُلُهُ،
وَبِمَنْزِلَةِ
شَفْرَةِ
الْمُسْلِمِ
يَذْبَحُ بِهَا
الْمَجُوسِيُّ،
فَلاَ
يَحِلُّ أَكْلُ
شَيْءٍ مِنْ
ذَلِكَ(
İmam Malik'ten:
Biz Medineliler şu hususta ittifak halindeyiz: Bir müslüman bir ateşperestin
eğitilmiş köpeğini bir av hayvanı üzerine gönderse köpek de bu hayvanı
öldürse, köpek eğitilmiş olduğu için bu avı yemekte bir sakınca yoktur. Her ne
kadar müslüman o hayvanı kesmese de. Bu şuna benzer: Bir müslüman bir
ateşperestin bıçağını alıyor, veya yayını alıyor veyahut da okunu alıp onunla
avlanıyor. İşte bu av helaldir, yenmesinde bir sakınca yoktur.
Ateşperest (ateşe
tapan) bir kimse de bir müslümanın eğitimli köpeğini bir av hayvanı üzerine
gönderse, hayvan da bu avı yakalasa bu av yenmez. Ancak av hayvanı yakalanınca
boğazlanırsa yenir. Bu da şuna benzer: Bir müslümanın yayını ve okunu bir
ateşperest alıyor, bunlarla avlanıyor, müslümanın bıçağını alıp onunla hayvanı
boğazlıyor. îşte bu durumda bu av etinden yemek helal değildir.