DEVAM:
45. Pazarlık Ve Alış Verişte Yasaklanan Şeyler
وَحَدَّثَنِي
مَالِكٌ،
عَنْ أبِي
الزِّنَادِ،
عَنِ
الأَعْرَجِ،
عَنْ أبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ r قَالَ : «
لاَ
تَلَقَّوُا
الرُّكْبَانَ
لِلْبَيْعِ،
وَلاَ يَبِعْ
بَعْضُكُمْ عَلَى
بَيْعِ
بَعْضٍ،
وَلاَ
تَنَاجَشُوا،
وَلاَ يَبِعْ
حَاضِرٌ
لِبَادٍ،
وَلاَ تُصَرُّوا
الإِبِلَ
وَالْغَنَمَ،
فَمَنِ ابْتَاعَهَا
بَعْدَ
ذَلِكَ
فَهُوَ
بِخَيْرِ النَّظَرَيْنِ
بَعْدَ أَنْ
يَحْلُبَهَا،
إِنْ
رَضِيَهَا
أَمْسَكَهَا،
وَإِنْ
سَخِطَهَا
رَدَّهَا
وَصَاعاً
مِنْ تَمْرٍ »(
Ebu Hureyre
(r.a.)'den: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
«Satış için
pazara mal getiren kimseleri yolda karşılamayınız. İçinizden hiç kimse
başkasının satışı üzerine satış yapmasın. Bir malı satın almak istemediğiniz
halde, müşteri kızıştırmak için fiyat artırmaymız. Şehirde oturan bir kimse bir
bedevi (kırlarda ve vanalarda oturan) adına satış yapmasın. Develerin ve
koyunların memesinde (müşterinin büyük görmesi ve çok zannetmesi için) sütü
sağılacak şekilde hazır bırakmayınız. Bir kimse bu şekilde bir hayvan alsa, onu
sağıp durumu anladıktan sonra iki şeyden birini seçebilir: Ya olduğu gibi kabul
eder, yahut da bir sa' hurma ile birlikte geri verir.»
قَالَ
مَالِكٌ :
وَتَفْسِيرُ
قَوْلِ
رَسُولِ
اللَّهِ r فِيمَا
نُرَى
وَاللَّهُ
أَعْلَمُ «
لاَ يَبِعْ
بَعْضُكُمْ
عَلَى بَيْعِ
بَعْضٍ ».
أَنَّهُ
إِنَّمَا
نَهَى أَنْ
يَسُومَ
الرَّجُلُ عَلَى
سَوْمِ
أَخِيهِ
إِذَا رَكَنَ
الْبَائِعُ
إِلَى
السَّائِمِ،
وَجَعَلَ
يَشْتَرِطُ
وَزْنَ
الذَّهَبِ،
وَيَتَبَرَّأُ
مِنَ
الْعُيُوبِ،
وَمَا أَشْبَهَ
هَذَا مِمَّا
يُعْرَفُ
بِهِ أَنَّ الْبَائِعَ
قَدْ أَرَادَ
مُبَايَعَةَ
السَّائِمِ،
فَهَذَا
الَّذِي
نَهَى
عَنْهُ، وَاللَّهُ
أَعْلَمُ(
قَالَ
مَالِكٌ :
وَلاَ بَأْسَ
بِالسَّوْمِ
بِالسِّلْعَةِ
تُوقَفُ
لِلْبَيْعِ،
فَيَسُومُ
بِهَا غَيْرُ
وَاحِدٍ.
قَالَ
وَلَوْ
تَرَكَ
النَّاسُ
السَّوْمَ عِنْدَ
أَوَّلِ مَنْ
يَسُومُ
بِهَا،
أُخِذَتْ
بِشِبْهِ
الْبَاطِلِ
مِنَ
الثَّمَنِ، وَدَخَلَ
عَلَى
الْبَاعَةِ
فِي
سِلَعِهِمُ الْمَكْرُوهُ،
وَلَمْ
يَزَلِ
الأَمْرُ عِنْدَنَا
عَلَى هَذَا.
İmam Malik der
ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in:
«— İçinizden hiç
kimse başkasının satışı üzerine satış yapmasın» sözünün tefsiri şudur;
Satıcının, pazarlık yapmakta olduğu müşteriye yönelip, parayı tahsil
şartlarını, malın ayıpsız oluşunu ve onu satmak istediğini gösteren diğer
şeyleri saymaya başladığı sırada, başka bir kimsenin gelip müslüman kardeşinin
pazarlığı üzerine yeni bir pazarlık yaparak o malı almak istemesidir, îşte
yasaklanan budur. Yoksa satışa arzedilen ve bir çok kimse tarafından pazarlığı
yapılmakta olan bir mal hakkında pazarlığa iştirak etmede —ki bu açık artırma
olur— bir sakınca yoktur. Eğer pazarlığa katılan insanlar onu ilk pazarlık
yapan kimseye bırakırlarsa, o mal batıla benzer bir fiyatla alınmış ve
satıcıların malına mekruh karışmış olur. Bize göre hüküm böyledir.