|
|
Dicle
ile Fırat arasında bulunan Tekrit'in dağlık bölgesinde ''Hadr'' adı verilen bir
şehir vardı. Bu şehirde Ceramika'dan Satırun adında bir hükümdar bulunuyordu.
Araplar arasında onun adı ''Dayzen'' olarak şöhret bulmuştu ve kendisi Kuda'a
kabilesindendi. Dayzen, el-Cezire'ye hakim olmuştu ve pek çok askeri vardı.
Sabur bin Erdeşir Horasan'da iken, Dayzen Savad bölgesinin bazı kısımlarına
girmişti. Sabur, Horasan'dan döndüğü zaman kendisine onun bu yaptıkları haber
verildi. Bu durumu öğrenen Sabur, Dayzen'in üzerine yürüyüp onu dört yıl, bir
rivayette iki yıl muhasara altında tuttu; fakat bu müddet içerisinde Sabur ne
Kaleyi yıkabildi ve ne de Dayzen'in yanına ulaşabildi.
Dayzen'in
Nadire adında bir kızı vardı. Nadire adet görme zamanı geldiği için şehrin
varoşuna çıkarılmıştı. Her adet görme zamanı gelen kızın şehrin dışarısına
çıkarılması onların bir geleneği idi. Nadire kadınların, Sabur da erkeklerin en
güzellerindendi. Bunlar birbirlerini görür görmez aşık olmuşlardı. Nadire
birisini göndererek Sabur'a: "Şehrin surlarının nasıl yıkılabileceğine
dair sana yol gösterirsem benim için ne yaparsın?" diye sordurttu. Sabur:
"İstediklerin hususunda seni hakem tayin ederim ve ne istersen yaparım.
Ayrıca seni bütün hanımlarımdan daha üstün tutarım." diye cevap verdi.
Bunun üzerine Nadire, şehrin surunu yıkacak olan tılsımı tarif ederek ona:
"Boynu tokalı boz renkli bir güvercin bulur, ayağına mavi gözlü bakire bir
kızın hayız kamyla yazı yazar, sonra güvercini salıverirsin. O, mutlaka şehrin
surlarının üzerine gelip konacak ve böylece surlar yıkılacaktır." dedi.
Nadire'nin anlattığı bu sır, bu şehrin bir tılsımı idi. Nihayet Sabur onun
dediklerini yaptı ve şehrin surları çatlayıp ayrılmağa başladı. Bunun üzerine
Sabur zorla şehre girip Dayzen'i ve adamlarını öldürdü. Bugün onlardan hiç bir
kimse hayatta kalmamıştır. Sonra Sabur şehri tahrip ederek Dayzen'in kızı
Nadire'yi alıp götürdü ve Aynu't-Temr'de onunla zifafa girip evlendi. Nadire o
gece sabaha kadar sancıdan kıvranıp durdu. Sabur, onu bu hale sokup inciten
şeyin ne olduğunu araştırdığında, karın büklümleri arasına bir mersin ağacı
yaprağının yapışmış olduğunu gördü. Nadire'nin sancı ve acısı bundan ileri
geliyordu. Sabur baktığı zaman Nadire'nin vücudunun letafetinden onun
kemiklerinin içerisindeki ilikleri görüyordu. Bunun üzerine ona: "Baban
seni ne ile beslerdi?" diye sordu, o da: "Kaymak, ilik, oğul balı ve
saf şarapla beslerdi." diye cevap verdi. Sabur: "Babanın başı hakkı
için and içerek söylüyorum ki, ben sana yeni bir devre açacağım ve seni bunları
yediren babandan daha çok besleyeceğim." dedi ve bir adama emir vererek
bir at getirmesini istedi. Adam da azgın bir ata binip geldi. Nadire, saç
örgülerinden bu atın kuyruğuna bağlandı ve üzerine bir adam bindirilerek bu
azgın at salıverildi. Böylece Nadire parçalanarak öldürüldü.
Birçok
şair Dayzen'i şiirlerine konu edinmişlerdir. Sabur'un zamanında ''Mani'' adıyla
bilinen zındık ortaya çıkmış, peygamberlik iddiasında bulunmuş ve ''Maniheizm''
denilen bu akıma pek çok kimse tabi olmuştur.
Sabur
bin Erdeşir'in hükümdarlığı otuz yıl on beş gün, diğer bir rivayete göre ise
otuz bir yıl altı ay dokuz gün sürmüştür.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HÜRMÜZ BİN SABUR
BİN ERDEŞİR BİN BABEK'İN HÜKÜMDARLIĞI