|
|
HİCRETİN
2.YILI DEVAM
Ebu
Süfyan, Bedir Savaşı'ndan sonra cünüplükten dolayı, Muhammed'e karşı savaş
açmadıkça yıkanmamayı adamıştı. Kureyş'ten iki yüz süvariyi yanına alarak
yeminini yerine getirmek için çıktı. Geceleyin Benu'n-Nadir Kabilesi'nin reisi
olan Selam bin Mişkem ile buluştu ve Müslümanların durumunu öğrendi. Daha sonra
aynı gece yola çıkarak, Kureyş'ten bazı kimseleri Medine'ye gönderdi. Bunlar,
el-Urayd diye bilinen yere geldiler ve buradaki hurma ağaçlarını yakıp
Ensar'dan bir kişi ile birlikte bir antlaşmalısını öldürdüler. Bundan sonra da
geri döndüler. Öldürdükleri kimsenin adı Ensar'dan Ma'bed bin Amr idi. Ebu
Süfyan böylelikle yemininin gereğini yerine getirmiş olduğunu kabul etti. Haber
Medine'ye ulaşınca ResUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı ile bineklerine
bindiler ve onların arkasına takıldılar. Fakat onları yakalayamadılar. Diğer
taraftan Ebu Süfyan ve arkadaşları ağırlıklardan kurtulmak amacıyla
beraberlerinde bulunan Sevik torbalarını atıp gidiyorlardı. Bütün azıkları ise
bundan ibaretti. İşte bundan dolayı bu savaşa Sevik Gazvesi denmiştir.
Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Müslümanlarla birlikte geri dönünce şöyle
dediler:
"Ey
Allah'ın ResUlü, bir daha savaşmamızı umuyor musun?" Nebi:
"Evet" dedi.
Ebu
Süfyan Mekke'de savaş için hazırlıklarını yaparken şunları söylüyordu:
''Yesrib'e ve halkına hücum edin.
Onların
topladıkları, ganimet olacak size,
Eğer
Bedir Günü onlar kazandıysa
Ondan
sonra talih size gülecek
"Kadınlara
yaklaşmam" diye yeminim var,
"Başıma
ve tenime su değmeyecek
Evs
ve Hazrec kabilelerini yok etmediğiniz sürece"
Çünkü
kalbim intikamla yanıp tutuşuyor.''
Ka'ab
bin Malik ise O'na şöyle cevap veriyordu:
''Ey
Sübhanallah diyenler, arzuladığınız;
Ebu
Süfyan Harre 'de yenilecek.
Kuşlar
gibi kaptıklarını dağların tepelerine kaldırıyorlar
Kalabalık
geldiler
Zaferden
utansınlar ve topraktan
Mekke
kahramanlarından ve oklardan.''
Bu
yılın Zilhicce (624 Mayıs-Haziran) ayında Osman bin Maz'un vefat etti ve
el-Baki'de gömüldü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabrinin başına
alamet olması için bir taş koydu.
Hz.
Ali'nin oğlu el-Hasen'in bu yıl doğduğu söylenmiştir. Yine Ali bin Ebi Talib'in
hicretten yirmi iki ay sonra yirmi ikinci ayın başında (624 Şevval) Hz. Fatıma
ile evlendiği rivayet edilmiştir. Eğer doğru ise birincisi batıl olur.
Hz.
Nebi bu sene içerisinde diyet miktarlarını yazmış ve bunları kılıcının kınına
asmıştı.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN ÜÇÜNCÜ
YILI (24 Haziran 624 - 15 Mayıs 625)