|
|
HİCRETİN
8.YILI
Bu
senenin Safer (31 Mayıs - 28 Haziran 629) ayında Amr bin el-As, Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna Müslüman olarak geldi. Onunla
birlikte Halid bin el-Velid ile Osman bin Talha el-Abderi de gelmişti.
Amr'ın
Müslüman olmasının sebebine gelince, Amr der ki: "Bizler Hendek
Gazası'ndan o gazaya katılmış kimselerle birlikte geri döndüğümüzde
arkadaşlarıma şunları söyledim: ''Ben, Muhammed'in işinin görülmemiş bir
şekilde yükselip ilerlemekte olduğunu görüyorum. Görüşüm odur ki gidelim Necaşi'ye
sığınalım. Eğer Muhammed bizim kavmimize galip gelecekse biz zaten Necaşi'nin
yanında olmuş olacağız. Yok, kavmimiz Muhammed'e galip gelecek olursa zaten
kavmimiz bizlerin kim olduğumuzu çok iyi bilir.'' Arkadaşlarım: ''Çok yerinde
bir görüş'' deyince biz de hediyelerle birlikte Necaşi'nin yanına gittik. Biz,
O'nun yanında bulunuyor iken Amr bin Ümeyye ed-Damri Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in elçisi olarak Ca'fer ve arkadaşlarının durumunu görüşmek
üzere geldi." Amr devam ediyor: "Necaşi'nin yanına girip bana Amr bin
Ümeyye ed-Damri'yi Mekke'de bulunan Kureyşlilere daha yakın bir kişi olmak
amacıyla öldürmek üzere teslim etmesini söyledim. Necaşi, benim bu sözlerimi
işitince öyle bir kızdı ki burnuna indirdiği bir darbe ile kendi burnunu kırdığını
sandım. Onun için oldukça korkuya kapıldım ve şöyle söyledim: Allah'a yemin
ederim eğer senin bu işten hoşlanmayacağını bilseydim, senden böyle bir şeyi
istemezdim. O da bana: ''Sen, kendisine Musa'ya gelen Namus-u Ekber'in geldiği
bir adamın elçisini öldürmen için sana teslim etmemi benden istiyorsun ha?''
dedi. Ben ona: ''Ey kral, bu gerçekten böyle midir?'' diye sordum. Necaşi,
bana: ''Yazıklar olsun sana ey Amr, bana itaat et ve O'na uy!. Muhakkak O
Allah'a yemin ederim ki hak üzerindedir. Kesinlikle kendisine muhalefet
edenlere karşı Musa'nın Firavun'a ve ordularına karşı galebe çaldığı gibi galip
gelecektir.''" Amr devam ediyor: "Bunun üzerine Necaşi'ye şöyle
dedim: ''O halde O'nun adına benden İslam üzere biat al.'' Necaşi elini uzattı,
ben de O'na biat ettim. Daha sonra arkadaşlarınun arasına vardım ve Müslüman
olduğumu onlardan gizleyerek Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gitmek
üzere geri döndüm. Yolda Halid bin el-Velid 'le karşılaştım. Bu Mekke'nin
fethinden önce olmuştu ve Halid Mekke'den geliyordu. Halid'e sordum: ''Ey
Süleyman'ın babası, nereye böyle?'' O bana: ''Allah'a yemin ederim artık yüzümü
doğruya çevirmiş bulunuyorum. Muhakkak bu adam peygamberdir. Allah'a yemin
ederim Müslüman olmak üzere gidiyorum. Bizim bu durumumuz ne zamana kadar devam
edecek ki?'' dedi. Bunun üzerine ben de: ''Ben de yalnız ve yalnız Müslüman
olmak için gelmiş bulunuyordum'' dedim ve ikimiz Peygamberin huzuruna vardık.
Halid bin el-Velid benden önce öne geçti ve Müslüman oldu. Daha sonra ben de
Müslüman oldum. Arkasından Osman bin Talha yaklaştı ve O da Müslüman oldu.
"
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA